Ankebut Suresi
395 -403
Elif Lam Mim ( Ankebut 1)
( ilmini , ilminde , ilmiyle )
İnsanlar, sadece “âmenna” (iman ettik) demeleriyle imtihan edilmeden bırakılıvereceklerini mi sandılar?” (Ankebut 2)
Ders 1 : Hakiki samimi mümin gerek , Layık olmak o kadarda kolay değil , Cennet kolay değil. Asıl iman ; güçlükler karşısında aklen ,kalben
Kaygılı Kişilikler Nasıl İdare Edilir?
"1.Güvenilir olduğunuzu gösterin.
Kaygılı olduğu konuların sizden kaynaklanmayacağı konusunda ona güven verin ve böylece endişelerini size daha az yansımasına, ilişkinizin düzelmesine sebep olun.
2.Geniş ve hoşgörülü olmasına yardımcı olun.
Kaygılı düşüncelerini anlatmasını isteyin ve sonra bunların gerçekleşebilecek kötü sonuçlarını ona izah edin. Böylece kaygılı kişi yavaşça bu sonuçlara duyarsızlaşacaktır. Ona, her şeyi kontrol edemeyeceğini fakat kötü sonucun meydana gelmesi halinde buna üzülmenin doğal olduğunu fakat bir felaket anlamına gelmediğini izah edin.
3.İnce bir mizah kullanın.
Kaygılı kişiler çoğunlukla sinirlidir ve size karşı birçok kaygısını dile getirirler. Siz de onları, ince bir mizahla kaygılı sonucun meydana geldiğini ifade edin. Bu zaman isteyen bir süreçtir ama ters tepki ile zamanla sorunların azalmasına neden olur.
4.Doktora görünmesi için teşvik edin.
Şunları Yapmayın!
1.Kendinizi esir durumuna düşürmeyin.
Kaygılı kişilerin sizi sürekli olarak tehlikeleri önleme politikalarına dahil etmelerine izin vermeyin.
2.Onu şaşırtmayın.
Kaygılı kişiler sürprizlere karşı aşırı bir irkilme ve heyecanlanma tepkisi yaşarlar, onların sinirleriyle oynamayın.
3.Kendi sıkıntılarınızı boşu boşuna onunla paylaşmayın.
4.Can sıkıcı konuşmalardan uzak durun."
Sayfa 40Kitabı okudu
Genç Türkiye Cumhuriyeti'ne 1923 yılı itibariyle Osman lı'dan kalan miras şudur:
Nüfusun %80'i kırsal bölgede yaşıyor. Bunun önemli bir bölümü yerleşik değil göçebe. 40.000 köyün 37.000'inde ne okul var, ne yol var ne posta ne de dükkan. 40.000 köyde yaklaşık 1 1 milyon insan yaşıyor. Bu insanların ancak %2'si okuryazar. 1922 istatistiklerine
CELÂL ŞENGÖR'E GÖRE, DAHA İYİ BİR TÜRKİYE İÇİN-1
1- Atatürk, doğru ve iyi anlaşılmalıdır. Onun yolundan uzaklaşılmamalıdır.
2- Dohma fikirler, topluma zorla dayatılmamalıdır.
3- Toplumu ayakta tutmak için nesillerdir gelenekleri ve bilgileri biriktiren bir kesim oluşturulmalıdır.
4- Bir toplumun, toplum olabilmesi için öncelikle bir hafızasının olması gerekir.Bu hafızanın olabilmesi için de toplumda elitler sınıfı ve aristokrasinin olması çok önemlidir.
5- "Ben ustamı geçemem.Ustamı geçtiğimi söylersem ayıp olur!" düsturu terk edilmelidir.
Sayfa 121 - Masa Kitap, Nehir SöyleşiKitabı okudu
On kötü haslet yüzünden kalpleriniz ölmüş. “Allah, kalpleri ölmüş olanların duasını kabul etmez” bu on kötü haslet şunlardır:
1. Allah’ı tanıdığınızı iddia ediyor; fakat ona olan borcunuzu vermiyorsunuz. Bu borcu, fakir ve muhtaçlara ihsanda bulunarak ödeyin.
2. Kur’an-ı Kerim’i okuyorsunuz fakat hüküm ve kurallarından haberiniz yok. Okuduklarınızı uygulayın.
3. Şeytanın düşmanınız olduğunu iddia ediyor; fakat ona itaat ediyorsunuz. Onun tekliflerini geri çevirin.
4. Kendinizi Ümmeti Muhammed’den sayıyor; fakat sünneti seniyeyi uygulamaya çalışmıyorsunuz.
5. Cennete girmek istediğinizi söylüyor; fakat ona girmek için gerekli amellerin hiçbirini işlemiyorsunuz.
6. Ateşten mahfuz olmak istiyor; fakat günahlarınızı ve kötü amellerinizle kendinizi mütemadiyen ona sürüklüyorsunuz.
7. Ölümün herkese geldiğini biliyor; fakat ona hiçbir hazırlıkta bulunmuyorsunuz.
8. Bütün din kardeşlerinizin kusurlarını görüyor; fakat kendi kusurlarınızı görmüyorsunuz.
9. Allah’tan gelen bütün nimetleri şükretmeden yiyor ve kullanıyor; fakat ona olan minnettarlığınızı size verdiği nimetlerden muhtaçlara tasadduk ederek göstermiyorsunuz.
10. Ölülerinizi, aynı sonun sizin de başınıza geleceğini bile bile, ibret almadan gömüyorsunuz.
"İnsan kimi zaman üzgündür, öyle anlar olur ki cehennemde sanırsın kendini ama başka, daha güzel şeyler de vardır. Üç aşaması vardır bu işin:
1. Sevmemek ve sevilmemek
2. Sevmek ve sevilmemek
3. Sevmek ve sevilmek
Bence ikinci aşama birincisinden güzeldir, üçüncüye gelince onun üstüne yoktur!"
