- Yıl 1914 Takvimler 3 Kasım'ı gösteriyor, İngiliz Donanması Çanakkale'nin dış istihkâmlarını bombalıyor bu durum Çanakkale Savaşı'nın başlamasına sebebiyet veriyor.
9 Ocak 1916'ya kadar mücadele devam ediyor.
Savaşta, Türk ordusunun en seçkin birlikleri ve subayları yer alıyor.
Çanakkale Batı empervalizmine karşı sıkı bir
❀ ... benzetmeleri Peygamber Efendimiz de yapmıştır. Bir hadis-i şerîfinde İslâmiyet'i "bol yağmur"a benzetmiş, insanları da yağmurdan istifade etmelerine veya başkalarına faydalı olmalarına göre üç kısma ayırmıştır:
1– Bazı insanlar, iyicinstoprak gibidir.
O toprak yağmur suyunu emer ve bol bitki verir.
Ondan da bütün yaratılmışlar faydalanır.
2– Bazıları da killitoprak gibidir.
Killi toprak yağmur suyunu içine çekmez, fakat o
suyu üstünde tutar.
Diğer bir söyleyişle yağmurdan kendisi faydalanmaz,
ama ondan başkalarını faydalandırır.
3– Üçüncü kısım insanlar ise kaygantoprak gibidir.
Bu tür toprak, yağmur suyundan hem kendisi
faydalanmaz hem de başkalarını faydalandırmaz.
Buhârî, İlim, 20, nr. 79, Müslim, Fezâil, 15, nr. 2282.Kitabı okuyor
Cüret- Neslihan Önderoğlu
Ben ne okudum dediğim, kitabın sonlarına doğru elimden bırakmadan bir an önce ne olacağını öğrenmek istediğim bir kitap okudum efendim. Hemen de sizinle paylaşmak istedim.
Karşınızda 2024 yılı Duygu Asena Roman Ödülünü kazanan roman.
Kitap 3 ana karakter olan Resul, Gül ve Oğuz'un dilinden ilerliyor. Gül, köyden babası tarafından şehirde bir aileye besleme olarak verilen genç bir kadın. Resul, antikacı dükkanı olan annesi ile yaşayan orta yaşlı genç bir erkek ve Oğuz, konuşamayan, bedensel engelli bir genç adam. Bu 3 karakterin yolu bir apartmanda kesişiyor. Gül, babası tarafından bırakıldığı evde, evden dahi dışarı çıkmadan ömrünü Oğuz'a bakmaya adamış. Bir gün Resul'un Gül 'ün yaşadığı evin kapısını çalması ile bildikleri bütün düzen değişiyor. Birden kendilerini mahşer yeri gibi bir kalabalıkta, nereye gideceklerini bilmeden oradan oraya savrulurken buluyor bu üçlü. Sonrası ise siz kitabı okuduğunuzda öğreneceğiniz kısım.
Hayatta varlığının bile farkında olmadığımız insanların, azınlıkların ve hatta "çoğunlukların " korkularını bize anlatarak bizi derinden etkileyen bir roman.
171 sayfa olan kitabı bir solukta okuyacağınıza eminim.
2023 Duygu Asena Roman Ödülünü alan Arlin Çiçekçi ve kitabı Servi Nine ve Üç Güzeller beni nasıl etkilediyse, bu kitap da bir başka noktadan etkiledi.
Mutlaka önerimdir okuyun efendim.
çok kısa yorumlamak istiyorum.
mafyanın yönetiminde aileden 3 kardeş var biri mafyanın başı ancak artık 3 kardeşten birinin oğlu görevi devralacak. görevi devralacak kişi kitabın erkek karakteri. striptiz kulübü işleten dövmeli ve ne katolik ne italyan olan kız da diğer ana karakter.
buraya kadar çok iyi bence. ancak kitabın sıkıntısı bende şu noktada başladı ve benim gibi düşünenleri de rahatsız eden kısım şu olacak.
ben tüm kitap boyunca ailenin mevcut patronu ve diğer 2 kardeşin kadın karakterin topuğuna sıkmasını (mafyada sıradan bi adama görev verip) ve gözünü korkutmasını zorluk çıkarmasını falan istedim :/ bunların hiçbiri olmadı yani oğlum aman arkadaşlarına dikkat et emi tadında nasihatler bile verilmedi.
hatta
bu üç tane erkek kardeşten ikisi kadının striptiz kulübüne gelip erkek karakteri falan ifşa etmeye çalıştılar? adamlar newyorkun sahibi falan? istanbuldaki 1+1 ev sahibi bireylerden racon öğrenmeleri lazım..
Öncelikle İtalya'daki kitabın kapağını daha çok beğendim. Çünkü kitabı gördüğümde olumlu anlamda bağlardan bahsedecek sanmıştım. Halbuki konu aslında hem içimizdeki hem dışımızdaki kördüğüm olan bağ-cık-lar.
Kitap 3 bölüme ayrılmış. İlki aldatılan Vanda' nın bol iç dökmeli mektuplarından oluşuyor. Erkek yazarların bir kadını işleyişine hayran oluyorum. Çok etkileyiciydi. Bir kadının çocukları için kendi benliğinden vazgeçişi çok güzel irdelenmiş.
İkinci kısımda da Aldo tarafından olayların iç yüzü gösterilmiş. Vanda'dan sonra okununca Aldo'yu bir yanım anlamadı değil. Önce Aldo'yu sonra Vanda'yı okusak nasıl olurdu tepkimiz?
Son kısım çocukların, annelerinin ruh durumunun ,yaşanan olayları içselleştirmelerinin etkisini gördüğümüz kısım. Halbuki çocukları için bir an önce ayağa kalkmaya çalışsaydı daha güzel olmaz mıydı?
Tam bir psikolojik roman bana kalırsa. Ben çok sevdim, Starnone'nin kitapları daha çok çevrilse keşke. İyi okumalar :)
BağlarDomenico Starnone · Yüz Kitap · 2018895 okunma
Anlatmayı en çok sevdiğim anım. Lisans dönemindeydim sanırım. Yaz ayları olmalı. Memleketteydim. Bir kitaba çok sinirlenmiştim. Bulduğum her yerine notlar yazıyor, bir yandan da bağıra çağıra konuşuyordum. Abimin geldiğini fark ettim ama umursamadım. "N'apıyorsun?" dedi. "Abi" dedim, "çok sinirliyim. Uğraşma hiç
Detaya inmeden önce genel bir puanlama yapmak istiyorum.
Konu 3/5
Karakterler 2/5
Sürükleyiciliği 5/5
Gizem 4/5
Mantık 2/5
Şimdiiii başlayalım bakalım. Öncelikle spoilersız anlatacağım sonra (ki bu kısım çok zevkli olacak) spoilerlı bir şekilde içimdekileri dökeceğim.(ben spoiler dedim ama çok da vermemişim bence orayı da kesinlikle
İbn Kayyım el-Cevziyye, İgasetu’l-Lehfan fi Mesayidi’ş-Şeytan adlı eserinde
der ki:
Peygamberlerden başkaları, şahsî düşüncelerinde ve ilhamlarında hata da ederler,
isabet de. Onların zan ve ilhamları, düşünceleri ve hatıraları
80, Allah’ın kulları için delil ve
hüccet niteliği taşıyamaz.
Allah’ın ilhamına mazhar olanların sadatı, ashab-ı
Müslümanların Mekke’den Medine’ye hicretlerinin 3. yılında, yapılan Uhud Harbi’nde, İslâm sancağını Hz. Mus’ab (r.a.) taşıyordu. Okçuların yerlerinden ayrılması üzerine, düşman şiddetli bir hücum ile İslâm askerini arkadan vurdu ve bütün kuvvetleriyle Resûlullâh’a doğru hücum ettiler. Ashâb-ı Kirâm şiddetle çarpıştı. Resûlullâh’ın (s.a.v.) mübarek
Müslümanların Mekke’den Medine’ye hicretlerinin 3. yılında, yapılan Uhud Harbi’nde, İslâm sancağını Hz. Mus’ab (r.a.) taşıyordu. Okçuların yerlerinden ayrılması üzerine, düşman şiddetli bir hücum ile İslâm askerini arkadan vurdu ve bütün kuvvetleriyle Resûlullâh’a doğru hücum ettiler. Ashâb-ı Kirâm şiddetle çarpıştı. Resûlullâh’ın (s.a.v.) mübarek
Sabahatti Ali ' nin kısa kısa tadımlık hikayeden olşan bir kitap. kitap 3 kısımdan oluşuyor. İlk kısımda genellikle aşk hikayeleri yer alıyor. Bu aşk hikayeleri mutsuz sonlu ve ilginç betimlemeriyle güzeldi. İkinci kısım ve 3. Kısımda köy yaşamı, tarla hayatı ağa vs ile ilgili hikayeler var. Bazı hikayeler çık sıkıcıydı ne okuduğumu anlamadım ders verir nitelikte olanlar da vardı. Kısa hikaye severler için güzel okunabilir. :)
DeğirmenSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 202144,7bin okunma