Bazen sanki karşısında biri varmış gibi konuşup, çok değişik bir ses tonuyla gülüyordu. Zaman zaman birden öfkeyle bir bağırıyordu ki, neye uğradığımızı şaşırıyorduk. Ben de de panik atak başlamıştı. Yerinden kıpırdarsa, ben aniden çok korkuyordum. Yanımda bir başkası yükses sesle konuşsa, öksürse çok korkuyordum. O sinirlenince elim ayağıma
150 yıl önce köleliğin biteceğini savunsaydın saçmaladığını söylerlerdi. 100 yıl önce kadınların oy verme hakkının olduğunu söylediğinde sana gülerlerdi. 50 yıl önce Afrika kökenli Amerikalıların kanunlar önünde eşit haklara sahip olması fikrine itiraz ederlerdi. 25 yıl önce eşcinsel haklarını savunduğunda sana sapık derlerdi. Bugün de hayvan köleliğinin sona ereceğini iddia ettiğimizde bize gülüyorlar, ama bir gün gülemeyecekler. Gary Smith
Reklam
Hikmet Kıvılcımlı'nın tarihi Eyüp Sultan konuşması 06.01.2013 16:59 Hikmet Kıvılcımlı'nın tarihi Eyüp Sultan konuşması Türkiye'de Sosyalizm'in en büyük savunucularından Hikmet Kıvılcımlı'nın Eyüp Sultan'da yaptığı tarihi konuşma. TIMETURK / Haber Merkezi Muhterem Vatandaşlarım! Sevgili İşçi kardeşlerim!Bugün, Müslüman
Sayfa 1 - derleniş yayınlarıKitabı okudu
Amerika yerlilerinin genetiğine dört mitokondriyal klan hakimdir. Bunların, bugün Sibirya veya Kuzey ve Orta Asya'da yaşayan insanlarla genetik bağları bulunduğu açıktır. Şayet Amerika'ya gidiş karayoluyla olmuşsa, bu ancak Alaska üzerinden olabilir. Geçmiş 100 bin yıllık süreç içinde deniz seviyesinde ne gibi değişimler olduğuna dair yeterli bilgiye sahibiz. Sibirya ile Alaska arasında devamlı bir kara köprüsü tarihte iki devirde vardı. İlki 50 bin yıl önceydi ve yaklaşık 12 bin yıl boyunca kaldı. İkincisi ise 25 bin ila 13 bin yıl önce, karanın deniz seviyesinden yüksekte olduğu büyük buzul devrindeydi.
Dur durak bilmez avcılar, sarp topraklarda koca koca sürüleri yarlardan aşağı sürüyorlar, hayvan yığınlarını çürümeye bırakıyorlardı... Bizon talihliydi, büyük düzlüklerde yarların sayısı azdı. Ama beyaz adamın tüfekleri hiçbir sınır tanımıyordu. Buffolo da kızılderililer de 19. yüzyılda 40-50 yıl içinde tükenme noktasına gelecekti. Herman Melville şöyle yazıyordu: "Daha 40 yıl önce kambur buffalo sürüleri, on binlerce buffalo, İllinois ve Missouri çayırlarına yayılmışlardı, bugün kibar emlakçının size santimetrekaresi bir dolara arazi satmaya çalıştığı topraklara." Bir santimetrekaresi bir dolara arazi: işte medeniyet budur.
Sadece 5 yıl önce, bugün bildiğimiz birçok şeyi henüz öğrenmemiştik; geçtiğimiz yüzyılın başında, bugün tek bir iğne ile yokedebildiğimiz hastalıklardan ölüyorduk ve bilimkurgu kitaplarında bile neredeyse hiç bahsedilmiyordu uzaya yolculuktan. Bırakın alt parçacıklarını filan daha atomun kendisini dahi görememiştik; dünyanın gerçek şekli hakkında akademik olarak bile şüphe duyanlar vardı çünkü henüz uzaydan çekilmiş bir fotoğrafı yoktu. 5.000 yıl önce henüz daha yazıyı yeni keşfediyorduk ve kurallı olarak dert anlatacak, sanat yapacak, bilim yapacak bir dilimiz olmadığı gibi, modern bilimi keşfetmemiz için de 4.600 yıl daha beklememiz gerekecekti. 50.000 yıl önce muhtemelen ancak yeni ayağa kalkmıştık ve birkaç ses dışında bir dilimiz olmadığı gibi, dünyada çok kısıtlı bir bölgede yaşıyorduk. Evrenin yaşı 13.6 milyar yıl, dünyanınki ise 4.5 milyar ve bizim gerçek anlamıyla bilimsel yolculuğumuz 5. yüzyılına yeni girdi. Bu kadar kısa zamanda bu kadar büyük bir ivme kazanan bir kümülatif zihin hareketinin, önümüzdeki 500 yılda, 5.000 yılda, 50.000 yılda neleri keşfedeceğini, nelerin üstesinden geleceğini, daha bilmediğimiz neleri ortaya atıp ispat edeceğini kestirmek imkansız.
Reklam
478 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.