Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ahmet

Sabitlenmiş gönderi
Bir üzüm yedirse, yüz tokat vurur.
İşte ey hayat-ı dünyeviyenin zevkine müptela ve endişe-i istikbal ile istikbalini ve hayatını temin için çabalayan bîçareler! Dünyanın lezzetini, zevkini, saadetini, rahatını isterseniz meşru dairedeki keyfe iktifa ediniz. O, keyfinize kâfidir. Haricinde ve gayr-ı meşru dairedeki bir lezzetin içinde bin elem olduğunu sâbık beyanatta elbette anladınız. Eğer mazi, yani geçmiş zamanın hâdisatını, sinema ile halihazırda gösterdikleri gibi istikbaldeki ahval dahi mesela elli sene sonraki halleri bir sinema ile gösterilse idi, ehl-i sefahet şimdiki güldüklerine yüz binlerce nefrin ve nefret edip ağlayacaktılar. Dünya ve âhirette ebedî ve daimî süruru isteyen, iman dairesindeki terbiye-i Muhammediyeyi (asm) kendine rehber etmek gerektir.
Reklam
Ahmet
Bir kitabı okumaya başladı
Gizli Bahçe
Gizli BahçeFrances Hodgson Burnett
8.5/10 · 7,4bin okunma
352 syf.
·
Puan vermedi
·
572 günde okudu
Atomik Alışkanlıklar
Atomik AlışkanlıklarJames Clear
8.6/10 · 10,4bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ebû Hüreyre’nin naklettiğine göre, Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: “İlim kaybolmadıkça, depremler çoğalmadıkça, zaman kısalmadıkça, herc yani cinayetler artmadıkça ve elinizde mal çoğalıp taşmadıkça kıyamet kopmaz.” (B1036 Buhârî, İstiskâ, 27)
İbn Abbâs’ın (ra) naklettiğine göre, Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: “İki nimet vardır ki insanların çoğu onlar(ı değerlendirme) hususunda aldanmıştır: Sağlık ve boş vakit.” (B6412 Buhârî, Rikâk, 1)
Reklam
Ebu’d-Derdâ’dan nakledildiğine göre, Resûlullah (sav), “Size oruç, namaz ve sadakadan daha faziletli olan şeyi bildireyim mi?” diye sordu. Sahâbe, “Elbette ey Allah’ın Resûlü.” dediler. Bunun üzerine Resûlullah şöyle buyurdu: “İki kişinin arasını düzeltmektir. İki kişinin arasını bozmak ise (imanı) kökünden kazır.” (D4919 Ebû Dâvûd, Edeb, 50; T2509 Tirmizî, Sıfatü’l-kıyâme, 56)
61. Gökte yıldız kümeleri oluşturan, yine orada bir ışık kaynağı ve aydınlatan bir ay yaratan güç mübarektir, cömerttir. 62. Düşünüp ibret almak ve şükretmek isteyenler için gece ile gündüzü birbiri ardına getiren de O’dur. (Furkân, 61-62. Ayet)
Ey musibetzede! Musibetin içinde bir nimet mündericdir. Dikkat et de onu gör. Nasıl her şeyde vardır Bir derece-i hararet, her musibette vardır bir derece-i nimet. Daha büyüğü düşün. Küçükteki nimetin Dereceyi görerek Allah'a çok şükür et. Yoksa isti'zamla ürkersen "of of"la üflersen, o da aksine şişer.
Bir ferd-i fevkalâde, kendi nev'i içinde setr ile perde çeker, bununla kıymet verdirir hem de eder müstahsen. İşte sana misali: İnsan içinde veli, ömür içinde ecel, olmuş meçhul ve mühmel. Cumada müstetirdir bir saat, kabul olur dua edersen.
Şu medenilerden çoğunun, eğer içini dışına çevirirsen görürsün: Başta maymunla tilki, yılanla ayı, hınzır. Sîreti olur suret. Gelir hayali karşına, postlarıyla tüyleri. İşte şununla görünür meydandaki âsârı. Zemindeki mevazin mizanıdır şeriat.
Reklam
Güzel gör hem güzel bak. Tâ güzel düşünmeli. Güzel bil hem güzel düşün. Tâ leziz hayatı bulmalı. Hayat içinde hayattır, hüsn-ü zanda emeli. Sû-i zanla yeistir saadet muharribi hem de hayatın kātili.
Hayırlı Cumalar. Cumamız Mübarek olsun
Ey iman edenler, sabırla ve namazla yardım dileyin. Gerçekten Allah, sabredenlerle beraberdir. (Bakara 153) “Cuma günü öyle bir an vardır ki kul o anda Allah’tan bir şey dilerse Allah mutlaka ona o isteğini verir.” (T490 Tirmizî, Cum’a, 2)
Mesela ben, nasıl bu evi yaptım ve yapmasını biliyorum ve görüyorum ve onun mâlikiyim ve idare ediyorum. Öyle de şu koca kâinat sarayının bir ustası var. O usta onu bilir, görür, yapar, idare eder
Gecede zulümat, nasıl nuru gösterir. Öyle de insan, zaaf ve acziyle, fakr u hâcatıyla, naks ve kusuruyla, bir Kadîr-i Zülcelal'in kudretini, kuvvetini, gınasını, rahmetini bildiriyor ve hâkeza pek çok evsaf-ı İlahiyeye bu suretle âyinedarlık ediyor. Hattâ hadsiz aczinde ve nihayetsiz zaafında, hadsiz a'dasına karşı bir nokta-i istinad aramakla, vicdan daima Vâcibü'l-vücud'a bakar. Hem nihayetsiz fakrında, nihayetsiz hâcatı içinde, nihayetsiz maksatlara karşı bir nokta-i istimdad aramaya mecbur olduğundan vicdan, daima o noktadan bir Ganiyy-i Rahîm'in dergâhına dayanır, dua ile el açar.
Hz. Âişe’den nakledildiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Batan bir diken bile olsa başına gelen her musibet/acı, Müslüman’ın günahlarına kefaret olur.” (M6565 Müslim, Birr, 49; MU1719 Muvatta” , Ayn, 3)
Ebû Hüreyre’nin naklettiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur:“...Sizin en hayırlınız hanımlarına karşı en iyi davrananınızdır.” (T1162 Tirmizî, Radâ, 11; İM1978 İbn Mâce, Nikâh, 50)
440 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.