Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mehlika

Sabitlenmiş gönderi
"Benim nezaketim başsız değildir. Aptallığım da sonsuz değildir."
Reklam
238 syf.
·
Puan vermedi
·
50 günde okudu
Puslu Kıtalar Atlası
Puslu Kıtalar Atlasıİhsan Oktay Anar
8.6/10 · 48,3bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Taşın sabrı
o titrek ses onun sesiydi uzak bir dünyadan yükseliyordu ame bende yankılandığında bir ölüyü mezarından kaldırıyordu
Gördükleri ister gerçek ister düş olsun, bundan gerçeği ya da düşü gören bir öznenin varlığı çıkıyordu.
Reklam
"Ey kör! Aç gözünü de düşlerden uyan. Simurg'u göremesen de bari küçük bir serçeyi gör. Kaf Dağına varamasan bile hiç olmazsa evinden çıkıp kırlara açıl; böcekleri, kuşları, çiçekleri ve tepeleri seyret. Bırak dünyanın haritasını yapmayı! Daha hayattayken bir taşı bir taşın üstüne koy. Gülleri ve bülbülleri görmeyip gün boyu evinde oturan adam Dünyanın kendisini hiç görebilir mi?"
Sayfa 21 - Arap İhsanKitabı okudu
senin aşkın ay ışığı cahilce vuruyor bataklığa, inliyor
Mehlika
@Ahu_meh·Bir kitabı okumaya başladı
Rüzgâr Bizi Götürecek
Rüzgâr Bizi GötürecekFuruğ Ferruhzad
8.6/10 · 1.658 okunma
84 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Bir insanın, hayatının eşine duyduğu o kutsal duygunun, doğumunu ve yaşamını anlattığı büyüleyici bir eser. Ölüme dair, gidene ve kalana dair her hissin çıplaklıkla anlatımı tüyleri diken diken ediyor. Şükrü Erbaş'ın eşinin hastalığı ve ölümü üzerine yazdığı şiirlerinin derlendiği eserinde "Şahgülü" ile hayatı ve ölümü nasıl paylaştığını görüyoruz. Ayrılığın ıstırabına, hayatının hiçbir yerinden eşini çıkartmayarak kafa tutması, onurlu yası, besleyici ve keskin sevisi ile her bir kelimesinde boğazda baş edilmesi hayli güç yumrular oluşturuyor.
Yaşıyoruz Sessizce
Yaşıyoruz SessizceŞükrü Erbaş · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201612,9bin okunma
Yüzüm bir gelecek atlası. Başım önde dönüyorum bütün yürüyüşlerden. Mavilik yitirdi hükmünü. İpi kopmuş bir boncuğum senden sonra. Bedeni olmayan bir zaman, odalarda. Canım ne kadar acıyorsa sözüm o kadar üşüyor. Ömür Hanım, Şahgülüm, Köroğlu'm... sana bir nefes olmayan şiirden de geçtim.
Reklam
Bakışı soğuk, kayıtsız, gamlı, tamamıyla yabancıydı ve insana ağırlık veriyordu.
Bakın, yağmur yağarken saray yerine bir tavuk kümesi görsem, ıslanmamak için belki kümese girerim. Fakat kümes beni korudu diye, şükran borcumu ödemek için kümese saray gözüyle bakamam.
İyiyi, "güzel ve yüksek şeyleri" ne kadar çok anladıysam, o kadar derinlerine battım, sıkıştım kaldım içlerinde.
Gerçek dost da olamadık. Bir kitapta okumuş, bir filmde izlemiş gibiyim beraberliğimizi. Bir konserde dinlemiş gibiyim. Severek anımsanan bir kitap gibi bile değil.
Yaşam, şimdi ancak kavranılması ve anlaşılması gereken; oysa yaşanması, gerçeğine inilmesi ilerideki yıllara atılan bir yabancı öğe gibi önümüze getirilmiş. Coğrafya derslerine getirilen yerküre gibi. Kimse yaşadığımız mevsimin, günlerin ve gecelerin yaşamın kendisi olduğundan söz etmiyor. Her an belirtilen bir öğretiye, bizler hep hazırlanıyoruz. Neye?
103 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.