Bir arkadaşlığın tam olarak hangi anda kurtulduğunu bilemeyiz. Nasıl bir kap damla damla dolarken, son bir damla kabı taşırıyorsa; aynı şekilde, bir dizi iyilik arasında en az biri kalbi doldurup taşırır.
"Asosyalmişim, öyle diyorlar. Kaynaşamıyormuşum. Öyle tuhaf ki. Aslında çok sosyalimdir. Sosyalden ne kastettiğine bağlı tamamen, değil mi? Bana göre sosyal olmak, seninle böyle şeyler hakkında konuşmak."..." Veya dünyanın ne tuhaf olduğundan bahsetmek. İnsanlarla olmak güzel. Ama bir grup insanı bir araya getirip de konuşmalarına izin vermemek sosyallik değil bence; ya sence? Bir saat televizyon dersi, bir saat basketbol veya beyzbol ya da koşu, yine bir saat çeviryazılı tarih ve resim ve yine spor...ama biliyor musun, asla soru sormuyoruz, en azından çoğumuz sormuyor; yanıtları bing bing bing diye veriyorlar sadece, biz de dört saat daha film- öğretmenin karşısında oturuyoruz. Bana göre kesinlikle sosyallik değil bu.
Kitap Ahmet Arif in duygularını, aşkını, acılarını, yaşadığı dönemin zorluklarından hava duruma kadar bi çok şeyi kapsıyor. Bir adamın karşılık almadan bu kadar saf ve katkısız sevebileceği aklıma gelmezdi kitap okumadan önce. Leyla Erbil in da karşılık olarak yazdığı mektuplar eklense daha da güzel olabilir. Aşkını tüm çıplaklığıyla gösteren Ahmet Arif.
Leylim LeylimAhmed Arif · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201316,2bin okunma
Şu anda yapayalnız bir dalganın üstünde boş bir konserve kutusundan farksızsam da, senden kopmanın imkansızlığını daha bir aşkla duyuyorum. Üzerime Toroslar yıkılmış sanki. Öyle duyuyorum işte. Öyle kesin ve kudretli.
Başkasını incitmemek için incindi ruhumuz
Yalnız ve soğuk; bir isim, bir eski rumuz
Alıştıkça güzelleşen, sevilen bu gerçeği
Bu saatten sonra kaybetmektir korkumuz