Kitap karakterler üzerine kurulu ancak karakterlerin altı o kadar boş bırakılmış ki okurken çok soğuk ve yabancılaşmış bir dünyada buldum kendimi. Mevzu sanki istanbul'da değil kopenhag'da geçiyor. Yazarın ben toplumdan, içinde yaşadığı halktan çok kopuk olduğunu hissettim. Muhtemelen kendi elit çevresi dışına hiç çıkmamış hiç insanları gözlemlememiş.
En kötü nokta ise karakterlerin hepsi aynı ağızdan konuşuyor. Yani Can Manay da aynı kişi Deniz de, Duru da... Hepsinin yaptığı çözümlemeler birbirinin aynı. Bu yazarın ne kadar vasat olduğunu da ortaya çıkartıyor.
Yine de 6 veriyorum çünkü okuttu kitap kendisini ancak yetersiz bir yazar.