Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ayşenur

Kabuğu düz ve gümüşi renkte olan ve her zaman tek bir gövde üzerinde yükselen bu ağacın dalları tıpkı kayın ağacındakiler gibi kıvrılarak yukarı meyleden bir özellik sergilemekteydi. Onlardan biraz daha büyük olmakla beraber şeklen kayın ağacınınkileri andıran yapraklarının üstü açık yeşil, altı ise gümüş rengi olup, güneşin altında parıltılar saçardı; sonbahar geldiğinde ise bu yapraklar dökülmez, onun yerine gümüşi renklerin altın sarısına dönüştüğü gözlemlenirdi. Bu ağacın çiçekleri ilkbaharın gelişiyle beraber kiraz misali salkım salkım açar ve bu durum yaz boyunca böyle sürüp giderdi; çiçekler açar açmaz da yapraklar dökülür ve bu sayede ilkbahar ve yaz mevsimleri süresince malinorni’ye dışarıdan bakanlar, ayağının dibindeki halı ile tepesindeki çatının altından, sütunlarının ise grimsi bir gümüşten oluştuğu bir koru bütünüyle karşılaşırdı. Bu ağaçların verdiği meyve kili andıran gümüşi tondaki bir çeşit ceviz olup, bunların bazıları Númenor’un altıncı kralı Tar-Aldarion tarafından Lindon kralı Gil-Galad’a hediye verilmişti. Ne var ki, bu ağaçlar Lindon diyarında bir türlü kök salamamış, Gil-Galad da bunların bazısını akrabası olan Galadriel’e vermişti. Galadriel’in gücünün etkisi altında, Anduin Nehri’nin yanı başındaki Lothlórien’in güvenlikli ortamında Yüksek Elfler nihayet Orta Dünya’yı terk edene dek büyüyüp çiçek açmayı başaran bu ağaçlar, yine de Numenor’daki malinorne korularının haşmetine ve güzelliğine erişememişti.
Sayfa 281 - Malinorni ağaçlarının tasviri
Reklam
İstediğin kadarını ver, ama sadece sana ait olanı ver.
Sayfa 108 - Labadal Sador
Kral Orodreth’in kızı Finduilas Gwindor’u tanıdı ve huzuruna kabul etti; çünkü Nirnaeth’ten önceki dönemde ona aşık olmuştu ve Gwindor da benzer şekilde onun güzelliğine öyle hayrandı ki, ona İvrin havuzlarına vuran güneş ışığı anlamına gelen Faelivrin adını takmıştı.
Sayfa 91

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Edain halkının bu dünya üzerindeki kısacık yaşamlarını bu denli cesurca ve kendilerini sakınmaksızın tehlikeye attığını gören ve hayrete düşen Elfler, onların mertliğini aradan nice asırlar geçse de hatırlayacaktır. 
Sayfa 52 - Ulmo
Anar kaluva tielyanna! (Güneş yolunu hep aydınlatsın!)
Sayfa 42 - Gelmir
Reklam
“Great Indian Peninsular Railway” Rothal’la Allahâbad’ı bağlayan demiryolu açalı beri, dünya seksen günde dolaşılabiliyor, Morning Chronicle’ın hesabı şöyle: Mont-Cenis Tüneli ve Brindisi üzerinden, demiryolu ve gemiyle Londra-Süveyş: 7 gün Süveyş’ten Bombay’a, gemiyle: 13 gün Bombay’dan Kalküta’ya, trenle: 3 gün Kalküta’dan Hong Kong’a, gemiyle: 13 gün Hong Kong’dan Yokohama’ya, gemiyle: 6 gün Yokohama’dan San Francisco’ya, gemiyle: 22 gün San Francisco’dan New York’a, trenle: 7 gün New York’tan Londra’ya, gemi ve trenle: 9 gün Toplam: 80 gün
Sayfa 18
İnsan her şeyi anlatamaz, zaten kelimeler de her şeyi anlatmaya yetmez…
Sayfa 51
Dönüşte, Çetin Efendi’nin kullandığı babamın 56 model Chevrolet’sinde uyuklarken, şehrin geceleri her zaman karanlık anacaddelerinin karışıklığına, siyasal sloganlar, çatlaklar, küf ve yosun kaplı eski duvarların güzelliğine ve Şehir Hatları vapurlarının projektörlerinin iskelelere, sokak aralarına, yüz yıllık çınarların yüksek dallarına ve arabanın dikiz aynasına vuran ışıklarına dikkat ediyor, bir yandan arka koltukta parke taşlarının sarsıntısıyla uyuyakalan babamın hafif bir horultuyla soluk alıp verişini dinliyordum.
Sayfa 67
Bu gecikmiş tepkilerin nedeni; anlaşmazlıkları görmezden gelmesi, ne pahasına olursa olsun uzlaştırıcı olmaya çalışması, her şey sakinleşene ya da geçici olarak uzaklaşana kadar acıya karışmaması ya da katlanması yönünde küçük kızlara verilen tembihler yüzünden zedelenen içgüdülerdir. Bu durumdaki kadınlar, tipik olarak, hissettikleri öfkeye göre davranmazlar, hatalı çıkışlar yaparlar ya da ne söylemeleri ya da yapmaları gerektiğini, ne yapabileceklerini kavrayana kadar aradan haftalar, aylar hayta yıllar geçer ve neticede gecikmiş tepkiler verirler. … Zedelenmiş içgüdü, pratik yaparak, sınırları güçlendirerek, kararlı davranarak ve olabildiğince cömert, ama aynı zamanda da sağlam tepkiler vermeye alışarak düzeltilmelidir.
Sayfa 402
“Yaratıcılıktaki tıkanıklıklar” hakkında birçok kuram bulunsa da, gerçek şudur: Bunların hafif olanları hava durumu değişimleri ve mevsimler gibi gelir gider. İnsanın gerçeğine inmemesi, reddedilme korkusu, bildiklerini söylemekten korkması, yeterliliğine dair endişeler, temel akışın kirlenmesi, vasatlığın ya da soluk taklitlerin yerleşmesi gibi psikolojik tıkanıklıklar dışında.
Sayfa 364
Reklam
Hoşnutsuzluk, anlamlı ve hayat verici değişikliklere açılan gizli kapıdır.
Sayfa 316
Eve gitmenin birçok yolu vardır. … Bir nehrin, bir derenin, bir koyun yanında birkaç dakika olsun zaman geçirmek. Yıldızlı bir gecede yere uzanmak. Etrafta çocuklar olmadan sevdiğinle birlikte olmak. Bir şey soyarak, örerek, kazıyarak revakta oturmak. Bir saat süreyle herhangi bir yöne doğru yürümek ya da araba sürmek, sonra geri dönmek. Gidilen yeri bilmeden herhangi bir otobüse binmek. Müzik dinlerken tempo tutmak. Gün doğumunu selamlamak. Şehir ışıklarının geceleyin gökyüzünü perdelemediği bir yere gitmek. İbadet etmek. Özel bir arkadaş. Ayaklarını sarkıtarak bir köprünün üstünde oturmak. Bir bebeği kucaklamak. Bir kafede pencere kenarında oturup yazı yazmak. Ağaçlardan oluşma bir halkanın ortasında oturmak. Güneşte saçları kurutmak. Yağmur suyu dolu bir fıçıya ellerini sokmak. Saksılara bitkiler dikmek ve bu arada ellerin çok kirlendiğine emin olmak. Güzelliği, letafeti, insanların dokunaklı zayıflıklarını gözlemek.
Sayfa 312
Havlamayı bilmeyenler, sürülerini bulamazlar. Charles Simic
Sayfa 283
Eğer yapılacak işin, işi yapmaya devam etmek olduğunu kavrayabilseydik, çok daha şevkli ve çok daha huzurlu olurduk.
Sayfa 283
108 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.