Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.27
Babelisk [∆]
Babelisk [∆]
@Babelisk
∆∆∆ Xerab hatin vê meyxanê
Me mey da Ehmedê Xanê
Cizirê te kirî fincanê
Yüksek lisans
110 okur puanı
Eylül 2018 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
![Babelisk [∆]](https://r2.1k-cdn.com/sig/size:96/plain/https%3A%2F%2F1k-cdn.com%2Fresimler%2Fuyeler%2F380728_1713122332_z2al9.jpg){kind=small}
KANDIRILMA HİSSİ...
Ben genelde kitap okurken, içerikte bana sunulan olaylardan yola çıkarak kişilerin yüzlerinin, hareketlerinin veya mekanların kafamda canlanması çok hoşuma gidiyor. Haliyle herşey bana aitmiş gibi oluyor buda kitapları daha güzel okumamı sağlıyor. Sharlock Holmes filmini izledikten sonra sıradışı bir senaryoyu izlediğim için çok mutlu olmuştum. İşin açık tarafı bu kafamda oluşturduğum senaryo yerine filmdeki senaryo ile hayal etmek zorunda kaldım. Yani tamamen filmdeki mekanlari, kişileri ve kişilerin giyinişleri aklıma geldikçe okumayı sürdürdüm. Kitabın acele bir girişle başlayıp tuhaf bir cinayet senaryosu ile bittiğini zannedip aniden ikinci bir başlıkla devam etmesi benim "Ne alaka" diyebileceğim bir şekilde devam ediyor. Ki gerçekten de alakasız devam ediyor ve pattt son iki sayfada herşeyi anlıyorsun. "Iyy ne saçma bir kitap okuyorum, ne alaka, çok sıradan derken" çok komik ama duygularımla oynanmış gibi hissettim. Sanki kitap beni kandırdı ve sanki bende kitaba inat son iki sayfaya göre "Güzeldi aslında" dememek için nispet edercesine kızdım. Güzeldi demek içimden gelmiyor çünkü o kadar sıkıp son dakika golü gibi doksana takmasını nedense sevmedim. Ama inceden de guzeldi demek istemiyorda değilim:) Konu gerçekten karmaşık ama zekice planlanmış bir olayın cesurca açığa çıkması ile son buluyor. Velhasıl okumak isteyene "Aman! Sakın okuma" demek istemiyorum. Ama o kandırılmış hissini hissedeceksiniz. İyi okumalar
Korku Vadisi - Sherlock HolmesArthur Conan Doyle · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20168,5bin okunma
MAVİ TABUT!
Çok kıymetli bir insanın ısrarla okumamı istediği bir kitaptı. Tâbi ısrarla erteledim ve ertelediğim günlerime yandım. Bu kadar muazzam ve bir o kadar da trajik bir hayatı ele alan Zülfü Livaneli' ne bizlere bu kitabı yazdığı için minnettar hissediyorum.
Kitabı beğenmeyen birçok insan oldu ama gerçekten kitabı anlamak belki de Maya ile yolculuk yapmak için, Nadia' nın acısını anlamak icin, Max'ın o inanılmaz çaresizliğini yaşamak için sadece"Okumak" gerek.
Kitabı okurken ilk başta gerçek bir olayı ele aldığını anlayamadım. Önerilerin kuvvetinden dolayı özellikle zaman ve mekandan dolayı bölük pörçük okuduğum ilk 30 sayfayı tekrar başa alıp okudum. Her sayfada duraksadım çünkü kitap gerçekten beni araştırmaya, irdelemeye, belki de bekleyip biraz düşünmeye sevk etti. Hatta başka kitaplara da yönlendirdi özellikle kitabın dilinden dolayı çok iyi buldum. Devletlerin ideolojileri, çıkarları ne çok insanı, ne çok aşkı gömdü tarihin derinliklerine. Max bir yerinde "her lider katildir" diyordu. Bilinçli yada değil bu gerçekten böyledir. Dolaylı yoldan binlerce insanın yaşamını etkilerler. Bir kurtuluş diye çıkılan yolda ölümünde elinden tutup gidildiği bilinmezken, onca sevinç çığlığı vardı iclerinde, belki bir umut, yeni yaşam derken üst üste istiflenmiş bedenlerle maviliklere dogru... Ahh Nadia o kadar arzu ettim ki bir kez daha Serenad' ı dinlemeni.
Malesef Jonethan
Kitabın ilk giriş kısmı çok iyi gidiyordu. Kitap birden kopuklaştı konu aynı ama tuhaf bir biçimde daha önce çok bahsedilmiş gibi birileri ortaya çıkıyor ve kısa kısa muhabbetler anidwn bitiveren basit diyaloglar. Bana çok basit geldi. Verilmek istenilen mesaj ilk bölümde verilip bitiyor zaten. Beğenmediğim bir kitap oldu. Gereksiz
Okur Takip Önerileri
Yaşamayı seviyor muyuz?
Ben az önce ne okudum bir fikrim yok. Kitap betimlemeler ve örneklemelerle dolu, açıkçası betimleme çok severim. Yalnız bu kitapta anlam veremediğim bir anlamsızlık söz konusu. Kitapta üç ayrı adadan ve adaları seven bir adamdan söz ediliyor ve söz edilen bu adaların yeryüzünde olma ihtimali biraz olağan gelmiyor veya memnun olmadıktan sonra ya da bulunduğu adadan sıkıldıktan sonra ada satın alma olayı tuhaf geldi. Yazar neyden bahsetti, niçin böyle bir kitap yazdı yada bu kitabın kimlere neden niçin hitap edeceğini düşündü. Amacı insanoğlunun tiksinti yaşamını anlatmak mıydı bilinmez ama adaları seven adamın derdi ne hiçbir fikrim yok. Bana kalırsa bu adam adaları da sevmiyor bu adamın varlığı da tuhaf...
Ben okudum kitabı
"Aramızda Kalsın" adlı magazin programında, Funda Özkalyoncuoğlu, Raif'in Maria Puder'ini günümüz Madonnası zanneden üstün zekalı bu saygın kadının:) bizi aydınlatmaya kalkmasından sonra daha da popüler olduğuna kanaat getirdiğim bu kitabı, bu saçma programdan sonra haliyle bende çok merak ettim. Yapı Kredi Yayınlarından okuduğum kitabın Fisun Akatlı tarafından yazılan giriş kısmı bana çok gereksiz geldi. Olmasa da olurmuş elbet. Genel anlamıyla beğendiğim bir kitaptı sade anlatımı aşkı güzel tanımlayan bir çok paragraf etkiledi tavsiye ederim açıkçası. İlerleyen sayfalarda, sevgili Raif beyin sessiz sedasız yaşadığı yılların ardından ortaya çıkan bir defterin çok güzel bir hikayeyi bizlere sunduğuna şahit oluyoruz. O halde Funda' nın okudum dediği halde "Aaa Madonna yaşıyor muydu o yıllarda." demesine aldırış etmeyin. Sonuçta yazar yazmış yazacağını. Okuyun ve sevgiyle kalın:)))
Biz sadece görmek istediğimiz şeyleri görürüz.
Halil Cibran'ın okuduğum ilk kitabı oldu. Basım olarak hatalar ile karşılaşmama rağmen okuması rahat bir kitaptı. İlk bölümde baş karakter Halil'in din yobazlarının ve fakirin malını gasp eden kendini bilmez bir şeyhe baş kaldırması çok etkileyiciydi. Beni gerçek manada etkileyen 2. bölüm mezarların çığlığı oldu. Uzun lafın kısası genel anlamıyla çok güzel bir kitaptı
Nedense internet sitesi üzerinden bir ürün satmam gerekmiş olsaydı sanırım gene de satamazdım. Anlık motive edici laflar için gene de iyi bir kitaptı beğendim.Güzel taktikler ama tesiri çabuk geçen güzel cümleler okudum. Sanki birileri güzel yalanlar söylemiş de gün içinde bunlara inanmış gibi oldum. Dediğim gibi çok etkilendim güzel cümleler, kelimeler, farklı fikirler verildi ama sabah kalktığımda bir planım yoktu.
Ben onlara mavi kadınlar dedim...
Yılmaz özdil'i hiç bilmezdim.
Ama bu kiitabı o kadar bağladıki beni kendine diğer bütün kitaplarını okumaya adayım. Kendi ülkemizde az çok köşe başlarında dövülen, öldürülen, tecavüze uğrayan, hakarete uğrayan ve ya tacavüze uğrayıp tecavüzcüsünü öldüren kadınların tutuklandığı, tecavüzcünün tecavüz ettiği kadın bağırmadığı için rızası vardır diyip tecavüzcüye indirim haberlerini ağzımız açık bir şekilde izledik. Ama bu bütün olayları bir arada okumak içler acısı.. Uzun bir aradan sonra iyiki okudum dediğim bir kitap oldu. Okumanız gereken bir kitap.
Edebi ile, edebi...!
İndirmiş olduğum bir kitap uygulamasının nasıl olabileceğini kontrol etmek için rasgele seçtiğim bir kitaptı. Anlatımi basit yormayan bir kitaptı çünkü edebi bir yanı yok, yani açıkçası tavsiye etmeyeceğim bir kitap oldu. Başlarken normal seyrinde devam ediyor gerisi tamamen cinsel içerikli. Kitaptaki her diyalogta "tatlım " kelimesi aşırı kullanılmış haa unutmadan Nate 'in o inanılmaz gri gözler... Sürekli gri göz ve tatlım, baydı yani. Jules'in ağzından anlatılmış her şey ama o son bölüm Nate anlatmış ve centilmen adamımız Jules'i için şirket açıyor. Bak sen. Aman neyse tavsiye edemiyecem malesef
Okumuşum Pardon.
Kitabın ilk başlarında, herhangi bir insanın sıradan günlük aşk hakkında fikirlerini dinlemiş gi oldum. Sonra pat diye bi batur ve buse aşkı başlayacak tamamen türk sineması replikleri. Okurken "Dini kitap mı okuyorum?" diye düşündüm. Nedense tüm tesadüfler bu adamı bulmuş yok beni terk eden babam busenin teyzesi ile evliymiş yok babamla aynı şirkette çalıyormuşum ama hafızasını kaybettiği için beni hatırlamıyormuş. Efendim ne söyleyeyim, batur en iyi insan ,en merhametli,en iyi seven adammış... Bana sorarsanız kitaplığınızda bu kitap varsa tavsiye etmiyorum. Durun ben anlatayım devamını, aslına bakarsanız sıradan bir tanışma gerçekleşiyor. Sev, anlat, iste, evlen, çocuk yap. Bitti bu kadar... Bu kadar dram bu kadar jiletli sahneye gerek yok zaten bir kizlari oluyor pat konu bitiyor. Sonra abildiğine tekrar, alabildiğine alakasız kopmuş konular, hatta bir yerde biri birini aldatıyor. Ahh tanrım okurlar şokta ve buse olduğu anlaşıldığı gibi konu bitiyor. Bu kadın beni aldatti ama olsun o adamla mutlu olsun diye dua eden kendini öven bir o kadar da kararsiz bir karakter oluşturmuş. Gerisi tekrardan ibaret , yazar günlük duyduğu bir iki güzel cümleyi sırf bir arada kullanmak için kitap yazmış
