İçiliversem dem gibi,
Kırılıversem cam gibi,
Şamdanda yanan mum gibi,
Sabahı görmeden bitsem...
Bir yüce ormana dalıp
Ya bir dağ başına gelip,
Beni yaradanı bulup
Malını başına atsam...
Görünmez kollar boynumda,
Yãrin hayali koynumda,
Sıcak bir kurşun beynimde,
Bir ağaç dibinde yatsam...
Bir dürbünün ters tarafı gibi bu dünya
En büyük şey, en asil şey küçülür burda.
Burda yalan para eden biricik iştir,
Burda her şey bir yapmacık, bir gösteriştir.
Kimi coşar din uğruna geberir, yalan!
Kimi gider vatan için can verir, yalan!
Bir filozof yetmiş eser yazar, yalandır;
Bir kahraman istibdadı ezer, yalandır.
Şairlerin büyük aşkı fani bir kızdır,
Bu dünyada herkes sinsi, herkes cılızdır.
Ne hakiki aşktan burda bir çakan vardır,
Ne de onu görse dönüp bir bakan vardır,
Her büyüklük cüzzam gibi dökülür burda,
En muazzam ölüm bile küçülür burda.
Gönlümü avutamadım,
Seni söküp atamadım,
Ben bahtımı tutamadım,
Yãr, seni unutamadım.
Bahtım lütfuna ermişim.
Gönlümü sana vermişim.
Meğer ne çok severmişim,
Yãr, seni unutamadım.
“İnsanlar hür doğarlar, eşit haklara sahiptirler: hiçbir hülya bana bu kadar çocuksu, bu kadar anlamdan yoksun gelmemiştir.Yeni doğan bir çocuğun hürriyetinden nasıl bahsedilebilir?
Dik yamaçların selisin,
Sen benden daha delisin.
Şimdi kimlerin kulusun?
Başını eğemediğim!
Nasıl vurgunum bilirdin,
Niçin benden yüz çevirdin?
Kimlerin koynuna girdin?
Öpmeğe kıyamadığım!
Bugün yıkığım biliyor musun
Ezginim, çaresizim, umutsuzum
Sancılıyım bırakma beni, insanlar kötü
Bırakma beni korkuyorum
Bir deli otlar büyüyor içimde
Sancılıyım,yorgunum,kederliyim
Bu halini sevdim,gitme kal
Çamurlar,çirkefler içindeyim
Bir dayak yemiş adamım şimdi
Bezginim kararsızım,yılgınım
Al götür beni o kayıp gecelere
Yeter ikimize yalnızlığım
Âfâk bütün hande, cihan başka cihandır;
Bayram ne kadar hoş, ne şetâretli zamandır!
Bayramda güler çehre-i mâ'sûm-i sabâvet,
Ümmîd çocuk sûret-i sâfında ıyandır
Her cebhede bir nûr-i mücerred lemeânda;
Her dîdede bir rûh demâdem cevelândır.
Herkes ne diyecek?.. Fakat bu ana kadar herkesten ne gördüm ki… Bana en yakın olanlar dahil olmak üzere, bu herkes dedikleri şey beni üzmekten, hayatımı manasız bir hale sokmaktan başka ne yaptı?
Bana öyle geliyor ki hakikaten yapabileceğimiz bir tek iş vardır, o da ölmek. Bak, bunu yapabiliriz ve ancak bu takdirde irademizi tam bir şey yapmakta kullanmış oluruz. Ben ne diye bu işi yapmıyorum diyeceksin! Demin söyledim ya, müthiş bir gevşeklik içindeyim. Üşeniyorum. Atalet kanunu icabı sürüklenip gidiyorum.
Bilmezler, kızmıyorum, bunu onlardan anlıyorum biraz
Erimek, bir olmak ve unutulmak içindeki onlardan
Ya da bir başkaca şey: ben kendimi ayırıyorum
O yapayalnız olmaktaki kendimi
Böyleyken akıp gidiyorum bir nehir gerçeği gibi
Sanki ben upuzun bir hikâye
En okunmadık yerlerimle
Yok artık sıkılıyorum.
Bir ölü gelecek evine yarın
Gözlerinde yarım kalmış arzular
Dalıp hayaline hatıraların
Duracak kapında sabaha kadar
Duyunca kapının çalındığını
Korkulu gözlerle dışarı bakma
Bütün odaların yak ışığını
Bir benim kaldığım odayı yakma
Siyahlar giyin de pencereye çık
Aç kapıyı korkma yabancı değil
Bir ölü ki yaşıyor,gözleri açık
Ölüm seni sevmekten acı değil
Aradı bu ölü hayatı sende
Öldü artık,sevsen de sevmesen de