"Yaralar vardır hayatta,ruhu cüzam gibi yavaş yavaş ve yalnızlıkta yiyen,kemiren yaralar.
Kimseye anlatılamaz bu dertler,çünkü herkes bunlara nadir ve acayip şeyler gözüyle bakarlar."
"Ancak acı bana neyin benim olduğunu ve nelere sahip olduğumu öğretir.Ayak parmaklarım,ayağım,bacağım ve üzerinde durduğum topraktan kafamdaki saça kadar her şeyin bana ait olduğunu acı sayesinde öğrenirim.Ve yine acı sayesinde bir kemiğin,akciğerin,kalbin ve iliğin oldukları yerde olduklarını ve bunların her birinin kendi acı diline sahip olduğunu ve kendi 'organ lehçesi'ni konuştuğunu öğrenirim.Bütün bunlara sahip olduğumu tabii ki başka yoldan fark etmiş de olabilirim ama bunların ne kadar değerli olduğunu sadece acı öğretir bana;tek tek her birinin benim gözümdeki bedelini ve değerini sadece acı sayesinde öğrenirim ve bu acı kanunu aynı şekilde dünya ve onun üzerindeki şeylerin bedeli için de geçerlidir."
"Özgürlük kavramının geçerliliğini sınamak için birkaç soru sormamız yeter:Açlıktan kıvranan işsiz bir insan özgür müdür?Okuması yazması olmayan,bilgisiz,kültür ve kitap dünyasının dışında bırakılmış bir insan özgür müdür?Yılın elli iki haftasında bir işe zincirlenmiş, birkaç gün için olsun dinlenme,tatil yapma, seyahat etme olanağı olmayan bir insan özgür müdür? Sürekli olarak geçim derdiyle boğuşan bir insan özgür müdür?Hep işinden olma korkusu içinde yaşayan bir insan özgür müdür? Yetenekleri olduğu halde bunları geliştirmek için okula gitme olanağı olmayan bir insan özgür müdür?