'"Terbiyesiz" deyip anneme, babam kapıdan çıkalı 16 sene olmuş. Askere gitmek için bir kaç günüm vardı, Döndüğüm gün de dugun yapıp evlenecektim. Nisanlimlarda misafirlikteydik o gün. Affetmiş miydim babamı onu da bilmiyorum. Hala sol yanımda bir sancı ve bir utanç olduğunu düşünüyorum kendi adıma.
Şimdi elimdeki yazıyı okudukça daha derinlere inip empati yapmaya, gidisine geçerli bir mazeret bulmaya calisiyorum. Az önce kargodan gelen bir zarfin içinden büyük boy bir sayfa mektup vardı elimde. Zarfin içinde de bir resmi babamın. Bir türlü çıkarıp bakmaya cesaret edemiyordum. Belki asıl korktuğum onun cökmüş halini görmekti. Çünkü elimdeki Son derece düzgün ve okunaklı yazılmış a4 kağıdı babamın ölümcül hasta olduğunu, bir kaç aylık ömrü kaldığını söylüyordu. Mektubu babamın yazmadigindan emindim, o yazmış olsaydı kargacık burgacık olur, asla okuyamazdim.
Ben 40 yaşımda olduğuma göre şimdi 64 yaşında olmalıydı. Bir kaç dakikalığına çocukluk yıllarım geldi aklıma. Babamın iş dönüşünü bekleyisimiz, sokağın başında görünür görünmezde kardeşlerimle yola siralanisimiz geçti gözümden. Tabi en büyük çocuk olarak ilk ben varirdim yanına. Her gün tekrar eden bir olay olsa da o yaşta bir çocuk için her gün yaşadığı tarifsiz bir mutluluktu."
Yukarıda bir kitabın giriş sayfası vardır. Sizce bu sayfa hangi yazarımıza aittir?
a- Kemalettin Tuğcu
b- Yusuf Atılgan
c- Fakir Baykurt
d- Ayşe Kulin
e- Ferit Edgü
f- Hiçbiri
Not cevabımız pazartesi aksamidir.