Stefan zweıg'ın eserlerinde sürekli bir dram, yasak aşk, acı çeken bir kalp, ve yalnızlık duygusunun yer alması zaman zaman sıkıcı gelsede genel yazımı bir kenara bırakacak olursak kitapları 1 günde bitirebilirken etkisi günler sürebiliyor. Az sayfada çok şey anlatmayı başaran bir yazar. İnsan psikolojisini o kadar derinden ve doğal ele alıyor ki detaylar, olayları siz yaşıyormuşcasına içinize işleyebiliyor. İnsanın duygu ve düşüncelerinin bu denli belirgin, canlı ve doğal oluşunu sindirmek kesinlikle zaman isteyen bir süreç ve etkisine kapılmamak elde değil.
Bu eserinde monotonlaşan ve birbirinden uzak ilerleyen bir ilişkide kocasını aldatan bir kadının günbegün yakalanma korkusuyla hayatını zehir edişini, bu sırada çocuklarından, evinden ve kocasından ne kadar uzak kaldığını, yaşadığı hayatın aslında ne kadar basit ve gelip geçici hevesler üzerine kurulu olduğunu farkedip gerçek değerlerini kazanmasını ve kocasının oynadığı küçük oyunla yaşadığı vicdan azabından hayattan kopmanın eşiğine gelişini işlemiş.