Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Reyna

Muhtemelen, dünyanın ve insanların bozduğu her şeyi bu daha saf, daha ilkel öteki vatanda, yatakta, aşkın sınırları olmayan sahipsiz ülkede, birbirimizde tamir etmeyi umuyorduk.
Sayfa 189Kitabı okudu
Reklam
Uzun süre beni olduğum gibi görmeye cesaret edemedi. Özlemini çektiğimiz, idealleştirdiğimiz birini insan boyutlarına sığdırma cesaretini uzun süre gösteremeyiz.
Sayfa 187Kitabı okudu
Tanrım bize yardım et, diyordum. Fakat Tanrı, sadece bizim kendimize yardım edebileceğimizi bilir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hatırladıklarımın ne kadarını gerçekten yaşadım, ne kadarını uydurdum bilmiyorum. İnsan çok acı çektiğinde çok hayal kuruyor. Neyse... Çok zaman geçti... O kadar çok acı çektim ki her şeyi istediğim gibi hatırlama hakkım var artık.
Sıfatına yeni dediğim her duygu, sende eski bir yaranın adıydı.
Reklam
Birinin çıkıp, beni, kılıcı gövdesine saplayabileceğim suçlamasına yeltenmesini isterdim; kan görsem, daha iyi olacağım. Ah, bu daralmış yüreğime nefes aldırmak için, yüz defa bıçağa sarıldım. Korkunç koşturulup kızışınca, nefes alabilmek için, güdüyle bir damarını dişleriyle yaran bir soylu at cinsinden söz edilir. Sık sık böyle duyumsuyorum kendimi, bana sonsuz özgürlüğü getirecek bir damarımı açmak istiyorum.
Sevgili Milena, şimdi meselenin ne olduğunu ya da daha önce kısmen ne olduğunu tam olarak anlayamıyorsun, ben bile anlayamıyorum, patlamanın şiddeti altında titriyorum, çektiğim acıdan aklımı kaçıracak gibi oluyorum, ama ne olduğunu ve ileride ne olacağını bilmiyorum. Yalnızca yakında olacakları biliyorum: Sessizlik, karanlık, kabuğuna çekilme, bunları biliyorum ve itaat ediyorum, başka türlüsü gelmiyor elimden. Bu bir patlama ve geçecek, hatta kısmen geçti bile, ama bunu meydana getiren güçler içimde hala titreşiyor.
Ağladı. Tanrı adil olmadığı için, kendi düşlerine inanan insanları bu şekilde ödüllendirdiği için ağladı. 'Koyunlarımın yanında mutluydum ve mutluluğumu çevremde bulunanlarla paylaşıyordum. Geldiğimi gören insanlar beni iyi karşılıyorlardı. Şimdi kederli ve mutsuzum. Ne yapacağım? Daha katı olacağım ve bir insan bana ihanet ettiği için de artık kimseye güvenmeyeceğim. Kendi hazinemi bulamadığım için gizli hazine bulan herkesten nefret edeceğim. Ve bütün dünyayı kucaklayamayacak kadar küçük biri olduğum için, sahip olduğum az bir şeyi her zaman korumaya çalışacağım.'
tanrı varsa -ki ben olmadığına gerçekten inaniyorum- insan aklının sınırları olduğunu da bilir. yoksulluğu, haksızlığı, açgözlülüğü, yapayalnızlığı, bütün bu karmaşayı o yaratmadı mı? Tanrı varsa bu dünyayı erkenden terk etmeyi seçen yaratıklara karşı cömert davranacaktır, hatta bizi burada vakit harcamaya zorladığı için özür bile dileyebilir.
Ben bir boşa gidiyorum Yağmurun değmemiş daha tenime Kızılca kıyamet bir gökyüzünün altında Dört duvara adını veriyorum Kaç adet hoşa gidiyorum Kalbin sırlardan sarmaşık ama Gizliden gizliye rüyalarımda Seninle tek vücut oluyorum
Reklam
Son bir söz daha: Size veda ediyoruz, istasyonun penceresinden bakıyor, uzayın karanlık denizinde pırlanta gibi parlayan dünyayı görüyoruz. Dünya güzel, masmavi, ışıl ışıl, harikulade. Yeni doğmuş bir bebeğin başı gibi de nazik görünüyor. Buradan, insanları, aralarında iken hissetmemiş olsak bile, şimdi kardeşlerimiz olarak görüyoruz ve onlarsız bir hayatı düşünmeye cesaret edemiyoruz.
Benden önce ölmüş olman, senden sonra yaşıyorum anlamına gelmiyor.
Sayfa 130Kitabı okudu
33 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.