Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Aren Sanchéz

Aren Sanchéz
@Depourvu_de_vie
Hâlihazırda düşünülmüş şeyler üstüne, düşündüğümüzü zannederek tüketiyoruz ömrümüzü. Kendini kandırmayı bırak, gerçekten düşün
Fakat zamanla seni niçin kaybettigimi anladım: Senin neyin eksikliğini çektiğini göremediğim için, senin içindeki güçlü ve sağlıklı olan yanı yanlış anladığım için...
Reklam
Daracık köşeleriyle sevdigim o eski, bilindik, küçük kent değildi artık...
O halde niçin ne kadar süreceği belli olmayacak biçimde ayrdık, niçin şimdi sen geleceğimize dair çekingen, artık yarı yarıya sönmüş bir umutla ortalıkta dolaşıyorsun ve ben neşeyle tuvalimin başında çalışacağıma niçin burada iki büklüm olmuş, masanın başında iyice eğilmiş oturuyorum ve geçmişime bakmaktan tepeden tırnağa gerilmiş, yazıyorum da yazıyorum?

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Düşünmeye başladığımdan bu yana, kendi isteklerim ve umutlarım doğrultusunda hareket etmeye başladığımdan bu yana...
Sözün kısası, bundan daha açık bir şey yoktu. Şimdi ya da yirmi yıl sonra olsun, ölecek olan hep bendim
Reklam
Fakat herkes bilir ki hayat, yaşamak zahmetine değmeyen bir şeydir.
Savrulup atılan, toprağın üzerinde kıvrılıp bükülen ve üzerine acıyarak basılan bir mum gibi seğirerek sönmek değil, büyük alevler çıkaran bir keyif yangınında sanki rastlantıymış gibi son bulmak istiyordu. Uçuruma dans ederek düşmek istiyordu.
Bu fani hayatı sevdiren ve yaşanmaya değerli yapan insanlardır. İnsanlardaki samimiyetsizlik, hayattan usandırır.
Kötülükleri gördükçe hayatta faziletli olarak kalınamayacağını kabul ediyor, robot haline geliyordu.
Pascal'ın dediği gibi "İnsan, düşünen bir kamıştır." Lakin bundan ibaret değil. O, hareket etme ihtiyacındadır. Bizzat düşünceler bizi harekete zorlarla. Düşünce iç dünyamızda Aşk oluyor, ıstırap oluyor, sonunda kökleri hareketlerin yapıldığı yerlerde bulunan ve dalları sonsuzluğa uzanan ağaç gibi bir hareket iradesi halini alıyor.
Reklam
Esasen insan ruhunda sırasıyla gelirşen ve bütün gelişme esnasında birbirleriyle kaynaşan üç yeti bulunmaktadır. Once hislerin hayatı varlığımıza yayılıyor, kainata çevrilen ilk gözlemlerimizi adım adım ıstıraplarımız takip ediyor. Bu devrede insan duygulandığı için var olduğuna inanıyor. İkinci planda düşünce başlıyor. Aklın rolü bu safhada kendini gösteriyor. Fikirler, kararlar, idealler ve bütün kainat görüşü demek olan felsefe, hisleri takip eden bu devrenin mahsülüdür. Bu devrede varlığımıza şahidi düşüncelerimizdir. "Düşünüyorum o halde varım" diyebiliyoruz.
Benim için en kötü olan da yaşamın alışkanlıklarının bizi belirli bir kaba sokması, duygumuzun günden güne özgürlüğünü kaybetmesi, zamanın tekdüze tutkusuz akışına boyun eğmesi.
Ben mücadele etmek istiyordum; duygularımızın hayatı yönlendirmesini istiyordum, yoksa hayatın duygularımızı değil.
Hissettiğim, hissetmemek elimde olmayan şeyden tiksiniyorum, hem de ilk kez tiksiniyorum.
-...aramızda her şey bitmiştir. Bundan böyle acı çektiremeyeceksin bana. Büyük aptallık ettim... Ama konuşmaya devam edemedi, dudakları titremeye başlamıştı.
75 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.