Beni söylediklerimde arama…
Ben söyleyemediklerimde gizliyim…
O göremediğin koskoca derya gönlümdür,
Gördüğün sahil ise dilim…
Kıyılarıma vuran dalgalara şaşma…
Onlar aşktan gel-git’im…
Beni kendinde, kendimde arama…
Ben hem bende hem sende bir gizim…
Beni Mecnun’dan, Leyla’dan sorma…
Ben yalnız Mevla’dan bir izim…
Felatun - Evet! Pek acayip kızdır. Ama ne yas! Yemek tabaklarına varıncaya kadar siyah aldırdı. Kendisi tiyatroda bile siyahtan başka bir şey giymez. Elinden gelse güneşin ve gökteki yıldızların dahi üzerine siyah bir tül çekecekti.
Râkım - Doğrusu ya, şaşılacak şey.
Felatun - Kendisini görmek istemez misiniz?
Râkım - Müsaade ederseniz niçin istemem. Fakat bu kadar muhabbetiniz olan bir kızı yabancıya ...
Felatun - Peh, adam sen de! Hala kaba Türklük ediyorsun be! Alafrangada öyle şeyler var mıdır?
Râkım - Ben nasılsa bir türlü alafrangaya kendimi alıştıramadım da.
Sayfa 83 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Çevirmen: Emrah Balcı, V. Basım 2019Kitabı okuyor
Efendim! Ayrılık ve mahrumiyetteki, hem de beraberlik içindeki ayrılık ve mahrumiyetteki hayallerin lezzetinde görülen o devam, ne devamdır? Bir kendinden geçme ve baygınlıktan ibaret olup, devamı da birkaç saniyeden ibaret
olan ve bir nevi hastalıktan, marazdan başka uygun bir tabiri olmayan şehvetperestlikteki düşüşün hızı hesaba katılacak bir şeydir. İnsan kırk yıl arzulu kalsa, aşktan beklenen lezzet kırk yıl devam eder. Adam kırk yıl genç, şuh, aşık bir
halde devam eder. Eğer arzusuyla kırk yıl birlikte devam edecek olsa, oluşacak gına kâmil insanı soğutur, söndürür, ihtiyar eder.
Sayfa 80 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Çevirmen: Emrah Balcı, V. Basım 2019Kitabı okuyor
O şehvet denilen şey yok mu? Pek murdardır. Ama gerçekten murdardır. Aşk ruhu denilen hayali varlığın temiz eteği, murdar şehvetle kirlenince zevki kaçar. Lakin o zaman hırs ve kibir insanın gözlerine perde çektiğinden insan o lekeyi göremez.
Sayfa 80 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Çevirmen: Emrah Balcı, V. Basım 2019Kitabı okuyor
Siz bu hale cinnet mi dersiniz, ahmaklık mı?
Hele biz ikisinden de hiçbirisine ihtimal veremeyiz.
Aşkın bir de böyle kavuşma içinde ayrılık tarafı vardır ki bunun erbabı biraz nadirce bulunursa da nadir erbabı bunun zevkini de emsali pek nadir zevklerden bulur. Size kendisini ram ve hatta mal eden bir kızı, yanı başınıza aldığınız halde nefsinizi tutarak o mahrumiyetin, o ayrılığın lezzetini tattığınız oldu mu? Olduysa Rakım'a ne deli dersiniz, ne de ahmak. Yoksa deli demekte de mazursunuz, ahmak demekte de.
Sayfa 80 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Çevirmen: Emrah Balcı, V. Basım 2019Kitabı okuyor
Canan - (Gözleri dolup, burnu kızararak ve dudaklarıtir tir titreyerek) Ben ne diyebilirim efendim! Size para lazım! Bin beş yüz altınınız olursa, benim gibi tam on beş tane Canan satın alabilirsiniz.
Kızın bu lakırdısı üzerine Rakım, içinden kabarıp gelen hissiyatı yutayım derken, başaramayıp gözlerinden boşalttı. Kız bu hali görünce o da artık şiddetli bir gözyaşı selini göz pınarlarında zapt edemeyip taşırdı. Bu halin biçare Canan için pek acıklı bir hal olduğu apaçık görülüyordu. Gerçi Rakım için de acıklıydı ama bu acının içinde bir de büyük lezzet vardı. Bu lezzeti herkes takdir edemez. Halden anlayanlar
takdir eder. Ömrünü odun gibi geçirmeyip de beş on defa tatlı tatlı ağlamış ve hem de ağlayışının lezzetine doyamaya doyamaya ağlamış olanlar; o anda Rakım'ın tattığı tadı takdir edebilirler.
Sayfa 77 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Çevirmen: Emrah Balcı, V. Basım 2019Kitabı okuyor
Şimdi yüzünü gördüm mü yine his damarlarım açılacak! Canım bu kızın bana olan etkisi nedir? Kendisini nasıl seviyorum
bilmem ki! Josephino'nun dediği gibi değil. Benim dediğim gibi de değil, yani ne kardeşim gibi ne de cananım gibi! Bu
da bir alemdir, bir sevgi şekli de bu olsun" diye beygirciyi savarak kapıyı çaldı.
Sayfa 59 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Çevirmen: Emrah Balcı, V. Basım 2019Kitabı okuyor