"Hayatın güzelliklerine felaketlere rağmen sağ kalanlar tutunur en çok... Hem son derece hafif hem de dokunaklı bir şekilde. Kadınlar bunu erkeklerden daha iyi bilir, çünkü doğum ölümün yansımasıdır."
Farkında olmadan, boynunu kocasının hoyrat boyunduruğu altına koymak üzere baba evini terk eden, kaynana zulmü altında acı çekme için annesinin şefkatli kollarından ayrılan Doğulu kadının simgesiydi.
Ah, bu erkekler! Hepsinde aynı gurur, aynı kendini beğeniş. Bizim de bir kalbimiz olduğunu, bizim de "mutlaka" isteyecek bir şeyimiz olabileceğini, bir türlü akıllarına getirmek istemiyorlar.