Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Elvan

Elvan
@Elvannnnnnn
104 syf.
·
Puan vermedi
Borges, kitabın ön sözünde, “Onu kaleme alan adam çok mutsuzdu, ama yazarken çok keyif aldı; umarım o keyfin bir yansıması okura da ulaşır.” diyerek kitabı yazma dönemindeki ruh hâlini açıkça belirtmiş. Bu samimi itiraf ve dilek kitaba başlarken beni fazlasıyla etkiledi. Kitaptan bahsedecek olursak, bu eser kısa kısa denemelerle döneminde yaşamış gaddar, sahtekar, korsan gibi farklı “alçaklar”ın yaşamlarını özetleyen bir kitap. Bu özetlemeler yazar tarafından derinlere inmeden, yargılamadan, daha çok çarpıcı bir soğukkanlı anlatımla verilmiş. Yazar, ön sözde bu denemeler için “Psikilojik metinler değiller ve öyle olmaya da çalışmıyorlar.” ifadesini kullanır. Kitabın son bölümünde yazarın çevirdiği hikayeleri okumak da büyük bir keyif verdi bana. Hepsi birer ikişer sayfadan oluşan bu tanıdık hikâyeler içimde güzel duygular oluşmasını sağladı. Borges’in okuduğum ilk eseriydi fakat son olmayacağını düşünüyorum. Diğer okumalarımdan farklı bir deneyim yaşadım ve bu deneyim beni zorlamak yerine tarihte yaşanmış olayları araştırma isteğine yöneltti.
Alçaklığın Evrensel Tarihi
Alçaklığın Evrensel TarihiJorge Luis Borges · Can Yayınları · 20211,641 okunma
Reklam
413 syf.
·
Puan vermedi
·
33 saatte okudu
Vefat eden arkadaşını defnetmeye giden Boranlı Yedigey’in, bu sırada aklına gelen anılar üzerinden, geçmişte yaşadıklarını hatırlaması ve anlatmasıyla ele alınan bir roman. Bana göre bu romanı bu kadar etkileyici kılan birbirini takip eden dört-beş zaman aralığının ustaca bağlanması, bu anlatım yapılırken kahramanların derinlemesine ele alınabilmesi ve bir de bunca yoğunluğun arasında yörenin efsanelerinin okura aktarılması... Boranlıların temelde olmasına rağmen roman akışında çok ilginç bir şekilde, anlatılan temel hikâyeyle paralel süreçte devletlerin uzay çalışmaları anlatılmış. Bu kadar alakasız gibi görünen bu iki konu o kadar iyi bağlanmış ki hiçbir şekilde eğreti durmuyor. Hikâyenin okuru içine alma noktasında çok başarılı olduğunu düşünüyorum. Çok etkileyici bir roman olduğunu söyleyebilirim. Her şey bir yana, roman sadece Boranlı Yedigey ile asi devesi Karanar arasındaki olaylara, çekişmelere ve bu ikilinin görünmez bağına şahit olabilmek için bile okumaya değer.
Gün Olur Asra Bedel
Gün Olur Asra BedelCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 202145,8bin okunma
168 syf.
·
Puan vermedi
·
21 saatte okudu
Eseri okurken beni en hayrete düşüren kısım, yazarın, bir çocuğun kurabileceği hayalleri bu kadar yaşına uygun verebilmesi, onun düşüncelerine bu kadar gerçekçi girebilmesi oldu. Aytmatov, Beyaz Gemi’yi 42 yaşında yayınlamış. Bu yaştaki bir adam, bir çocuğun ağzından iyi ve kötü kavramlarını ancak bu kadar güzel sorgulatabilirdi. Bunun yanı sıra yazar, eserin hazin sonu için şöyle bir açıklama yapmış: “Hikâye; okuru etkilemiş, onun adalet duygularını ayağa kaldırmışsa, hikâyede iyi, kötüye yenilse bile sonuç olumludur. Yeter ki okur, iyi için kötüyle savaşa hazır olsun.” Bu ifade de gösteriyor ki son her zaman mutlu olmayabilir; önemli olan okurun kötüye karşı iyiden yana bir saf tutmasını, bu muhakemeyi yapıp iyiye kalbinde yer verebilmesini sağlamaktır.
Beyaz Gemi
Beyaz GemiCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 201870,6bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
267 syf.
7/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Okuması biraz meşakkatli diye nitelendirebilirim bu eseri. Son deyiş kısmı haricinde yalnızca iki bölüme ayrılması bir yana paragraf başı bile sayılı var. Soluklanmadan, hız kesmeden akıyor cümleler. Buna rağmen alt mesajları göz önüne alındığında inanılmaz etkili bir eser olduğunu söyleyebilirim. İntihar etmek için havanın kararmasını bekleyen kahramanın gerçekten ölmek zorunda olduğu bir duruma düştüğünde, “tercihsiz” ölümle yüz yüze kalması sonucu kendini afyonlarla uyutmayı göze alarak bir dakika fazla yaşama hesapları yapan bir insana dönüşümünü görebiliyoruz. Bu durumu ilerleyen sayfalarda bizzat kendisi, “senin için ölürüm”, “kendimi öldüreceğim”, “birlikte ölelim” gibi beylik cümlelere karşı “Bu planlar hep sağlığımız yerinde olduğunda yapılır.” ifadesini kullanarak özetliyor. Eserin etkileyici yanlarından bir diğeri, hatta belki de en önemlisi, kahramanın elindeki Tılsımlı Deri denen tüm dilekleri gerçekleştirebilecek bu gücü, hemen hemen ölüme yaklaştığı zamanlarda, aslında nasıl bomboş hayaller peşinde harcadığını fark etmesi. Eserin içinde geçen, aslında basit gibi görünen “Raphael her şeyi yapabilirdi, ama hiçbir şey yapmamıştı.” bu cümle okumayı bırakıp dakikalarca düşünmeme sebep oldu. Güç nedir? Gücün bedeli nedir? Güç, nasıl kullanıldığında insanı tatmine ulaştırır? gibi pek çok soruyla karşı karşıya kaldığımı hissettim. Bu eser üzerine söylenecek çok şey var. Hepsini burada dile getirmek mümkün değil. Okuyacaklara naçizane tavsiyem, bu eseri, zihninizin açık olduğu, işlerinizin arasına sıkıştırmayacağınız bir dönemde okumanız olacaktır.
Tılsımlı Deri
Tılsımlı DeriHonore de Balzac · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020897 okunma
68 syf.
9/10 puan verdi
Deliliğin çıkmazına karşı en doğru yorumu yine eserin kahramanı Doktor Andrey Yefimıç yapıyor: “Size böbrekleriniz çalışmıyor, kalbinizde büyüme var gibi şeyler söylediklerinde doğal olarak tedaviye başlarsınız. Deli ya da bir suçlu olduğunuzu söylediklerinde ya da kısacası etrafınızdaki insanların ilgisi bir anda üzerinizde yoğunlaşmaya başladığında, bilin ki artık çıkışı olmayan bir kısırdöngünün içine düşmüşsünüz demektir. İçinden çıkmaya çalışsanız da daha fazla kaybolacaksınız. Bu durumda pes edin, zira hiçbir insani çaba sizi bu durumdan kurtaramayacaktır.” Deliliğe bakışımız, buna karar verişimiz, sosyal çevrenin değer yargılarından öteye geçmez bir hâlde. Bu eseri okuduğumda, insan zihni ve düşünceleri bu kadar biricikken, bu benzemezliği sosyal yargılarla hükme sokmak ne talihsiz bir gelenek diye düşünmeden edemedim. Bu sorgulamayı tekrar tekrar yaptıran bir öykü. Yazarın deliliğin “neye göreliğine” dikkat çekmesi kadar, “ahkam kesmenin altının boşluğuna” da dikkat çektiği düşüncesindeyim. Doktorun acıya karşı yaklaşımı, İvan Dmitriç’e verdiği akıl yalnızca teorik laflardan ibaret kalıyor. Oysaki acıya bakışımız, onu tattığımız ölçüde nesnel olup şekillenir, zira doktor eserin sonunda acıyı deneyimleyerek düşüncelerinin aslında ne kadar yüzeysel olduğuyla yüzleşiyor. Her yönüyle zihni sorgulamaya yönlendiren, her okumada yeni bir kapı açabilecek bir eser, zamansız.
Altıncı Koğuş
Altıncı KoğuşAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202270,2bin okunma
Reklam
72 syf.
·
Puan vermedi
Belki de yaşadığımız bu dünya, insanlığın keşfettiği tüm sınırlar bir ufak kıvılcımla yerle bir olmaya müsaittir. Belki de doğa bir noktada fabrika ayarlarına dönmek üzere kurulu bir zamanla işliyordur. Bu kitap tüm bu belkilerin gerçekleştiği bir dünyanın resmini çiziyor. Çıkarılacak çok önemli dersler barındırıyor.
Kızıl Veba
Kızıl VebaJack London · Türkiye İş Bankası kültür Yayınları · 202032,6bin okunma
517 syf.
·
Puan vermedi
Martin Eden, insanın kendini keşfetme çabasının zamanında takdir görmemesinin, var olan potansiyellerin küçümsenmesinin kişide bıraktığı derin kalp kırıklığı ve tahribatın kuşkusuz en derin örneğidir.
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202391,6bin okunma
104 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Her insanın içinde bulunan masum ve şeytani yönlerin, bu eserde fiziksel açıdan kendi formlarını alması, üstelik ortak bir belleğe sahip olmaları, belki de insana ait bu ikilemin en somut hâlde görülmesini sağlıyor.
Dr. Jekyll ile Bay Hyde
Dr. Jekyll ile Bay HydeRobert Louis Stevenson · İş Bankası Kültür Yayınları · 201520,2bin okunma