Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ö

Sevda hayatı bir çiçek bahçesidir ki buradan sadece bir seyirci gözleriyle geçenler de vardır, onlar biraz ilerde bir şey koparabilmek ümidiyle geçerler, geçerler, nihayet artık koparılacak bir şey kalmaz, geri dönmek de mümkün değildir, bunların mezar taşına “Yaşamadılar” (sözü) kazınabilir.
Sayfa 111 - Behlûl, İş Bankası Yay.Kitabı okudu
Reklam
“Ama sonunda kaybeden siz olmuşsunuz.” “Kayıp mı? Kaç kişi böylesine sevebilmiştir dünyada?” “Ama kucağında bir kucak korla kalan siz olmuşsunuz.” “İyi ya, boş değildi kucağın.” “Ama yandınız, kül oldunuz.” “Ama vardım, kül bunun kanıtı.”
Sayfa 104Kitabı okudu
Kuyrukluyıldızlar yalnız olur Suzan Hanım, o muhteşem kuyruklarını çarpa çarpa geçerler hayattan. Onlara, güzelliklerini veren kuyrukları nedeniyle yaklaşılmaz. Onlar da kuyrukları olmadan olamazlar.
Sayfa 108Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ertesi gece ona âşık oldum. Derin bir uykuya dalamıyor, onu özlüyordum, düşlerimde onu görüyor, ona dokunduğumu sanıyor, sonra yastık ya da yorgana sarıldığımı anlıyordum.
Sayfa 26
Gerçekten var mısın?
Söyle bana, gerçekten var mısın yoksa boş bir hayalden başka bir şey değil misin? Ateşli hayal gücümün çocuğu, zihnimi zorlayan güzelliğin ve yüceliğin hayalleri misin?
Sayfa 177Kitabı okudu
Reklam
“Küçük beyaz tabutların durmaksızın geçişlerini görmedin mi? Bu beni çok üzüyor. Tanrı’nın sırf çok yakında almak için onların dünyaya gelmelerine neden izin verdiğini gerçekten bilmiyorum.”
“Onun iki vicdanı var; biri çok saf ve asil, diğeri ise çamur deliği gibi ve hangisine başvuracağını duruma göre seçer, onları gömlek gibi giyer çıkarır.”
(...) dünyanın sıkıntı ve kibirlerinden bihaber, tamamiyle kendileri için ve bir çift “ben” için yaşarlardı.
“Mesela, evlilikle ilgili söyledikleri kesinlikle doğru, sen de öyle düşünmüyor musun? Benim açımdan, -biliyorum bana kızacaksın- kendi hayatının geri kalanında başka bir insana adama fikri şeytanın icadı.”
Her insanın kendi aklı olduğu fikri saçmalık; insanoğlunun sadece ortak bir aklı vardır ve o da bulanmaya başladı. Kafama bir dokun, ne kadar ateşli. Adeta yanıyor. Ama bazen soğuyor ve içindeki her şey donuyor, uyuşuyor, ölü, ürkütücü bir buza dönüşüyor.
Reklam
Her şey yabancıydı. Ağaç yabancıydı, gün batımı da... doğal olmayan kokusu ve tadıyla su da yabancıydı. Ölülerle birlikte yeryüzünü terk edip başka bir dünyaya girmiş gibiydik; gizemli tezahürler ve uğursuz, iç karartıcı gölgeler dünyasına... Gün batımı sarı, soğuktu; üzerinde ışıltısız, hareketsiz, insanın içini karartan kara bulutlar asılıydı, altındaki yeryüzü kapkaraydı ve yüzleriniz bu uğursuz dünyada ölülerin yüzleri gibi sarıydı.
İçimizden kimse ölümden korkmuyordu, çünkü kimse ölümün ne olduğunu kavrayamıyordu.
Omuzlarının üzerinde baş değil, sanki tuhaf ve korkunç küreler vardı.
Ölüm bize ne uzak bize ne yakın ölüm Ölümsüzlüğü tattık bize ne yapsın ölüm
Sayfa 208Kitabı okudu
Dünyanın ağırlığına eklesek yıldızları ayı güneşi Gene de ağır basarsın ey kalbim ey kalbimin güneşi
Sayfa 203Kitabı okudu
594 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.