Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Erkay Kunduz

Erkay Kunduz
@ErkayKunduz
İstanbul
11 Eylül 2001
50 okur puanı
Aralık 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
"Düşüncelerini kontrol ettiğinde zihnini kontrol edebilirsin. Zihnini kontrol ettiğinde yaşamını kontrol edersin. Tüm yaşamını kontrol etme aşamasına ulaştığında da kaderinin efendisi olursun."
Sayfa 154Kitabı okudu
Reklam
" Herkes farklıdır. Yogi Raman'ın öğrettiği temel ilkelerden biri gerçek anlamda aydınlanmış kişilerin hiçbir zaman başkalarına öykünmediğiydi. Bunun yerine onlar kendilerinin önceki halini aşmaya çalışıyorlardı. Başkalarıyla yarışma. Kendinle yarış."
Sayfa 150Kitabı okudu
' Bir düşünce ekersin, bir eylem biçersin. Bir eylem ekersin, alışkanlık biçersin. Bir alışkanlık ekersin, karakter biçersin. Bir karakter ekersin, kaderini biçersin. '
Sayfa 137Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Che Guevara
İnsanoğlu adalete susamıştır. Ruhunda bunu kendisinden esirgeyen toplumsal düzene isyan eder; nerede yaşarsa yaşasın bu toplumsal düzen ya da maddi adaletsizlik evrenini suçlar. İnsanoğlu hatırlamak, birşeyler tasarlamak ve birşeyler değiştirmek için garip ve inatçı bir dürtüye sahiptir ve içinde hep asla ulaşamayacağı -sadece peri masallarında olan- şeylere sahip olma arzusu taşır. Bu belki de bütün çağların, bütün dinlerin, bütün halkların ve bütün sınıfların kahramanlık destanlarının temelidir.
Sayfa 61 - panamaKitabı okudu
Reklam
Babil'in En Zengin Adamı
'Zorunlu harcamalar' diye nitelendirdiğimiz şey, biz mani olmadıkça gelirimiz ile orantılı olarak artacaktır. Keyif için yaptığımız harcamalar ile zorunlu harcamalarınızı birbirinden ayırt etmelisiniz
Sayfa 37 - arıonKitabı okudu
Babil'in En Zengin Adamı
Fırsatlar, hazırlıksız olarak yakaladıklarıyla zaman kaybetmeyecek kadar kibirli tanrıçalardır.
Sayfa 27 - arıonKitabı okudu
Babil'in En Zengin Adamı
Servete doğru giden yolu, kazancımın bir kısmının bana ait olduğuna karar verdiğim zaman buldum.
Sayfa 23 - arıonKitabı okudu
Mustafa Kemal'in Mütareke Defteri
Gazeteci arkadaşlarla müzeden çıktık. Parklar içinden otele dönüyoruz. Hayat, alabildiğine hayat! Şevk, alabildiğine şevk! Her yerde medeniyetin kadını, medeniyetin erkeği... Gazetelerde bir sütun boyu, tiyatro, bir sütun boyu konser, bir sütun boyu konferans... Mektepleri yeni eğitim şartlarına uydurmak için 10 milyar Türk liralık projeler, bir demokrasi anayasasında kayıtlı şartlı bir cumhuriyet: "Laik ve sosyal!" Her vatandaşa bir yuva. İşli işsiz herkese doyurma kazancı. Gündüz hareket içinde, gece ışık içinde. -Çocuklar, dedim, Cumartesi günü 12'de uçağa bineceğiz. Altı saat sonra ne gibi meseleler içine konacağız, bilir misiniz? Bir kadın mı dört kadın mı? Bere mi şapka mı? Kız çocuk mektebe gitmeli mi, gitmemeli mi? Ana hamamda erkek çocuğunu yıkarke n peştemalı göbek deliğinin ne kadar üstünde tutmalı? Yani hülasası, nasıl olup nasıl edip de ille bu medeniyete girmemeli. -Haydi efendi haydi... derdi.
Sayfa 131 - pozitifKitabı okudu
Reklam
Mustafa Kemal'in Mütareke Defteri
Cumhuriyet devrinin bütün dış politikas, "lüzumsuz yere bir Türk vatandaşının hayatına kıymamak" prensibi üzerine kurulmuştu.
Sayfa 126 - pozitifKitabı okudu
Mustafa Kemal'in Mütareke Defteri
Bir gün bir Yeşilaycı konferans veriyormuş. İçki aleyhine söylemediğini bırakmamış. Bir aralık dinleyicilerine: - Bir eşeğin önüne bir kova su, bir kova rakı koysanız, hangisini içer? diye sormuş. Ön sıradan hemen bir akıllı atılmış: -Tabii suyu? Konferansçı sormuş: -Neden? -Arka sıralarda konferansçıya içerleyip duran bir akşam keyifçisi varmış. Yeşilaycıya: -Neden olacak? Eşekliğinden! demiş. Hikayeyi Ankara'ya rahmetli Ahmet Rasim getirmişti. Atatürk'ün pek hoşuna gittiği için tekrarlayıp duruyordu. Bir akşam Orman Çiftliğinde eski küçük köşkün havuz kenarında oturuyorduk. İçki sofrası kurulmuştu. Atatürk biraz uzakta oynayan çiftlik çocuklarından birini çağırdı: -Yanaş bana çocuğum. Çocuk yanaştı: -Bir eşeğin önüne bir kova su, bir kova da rakı koysalar hangisini içer? Çocuk bir Atatürk'e bir sofra üstündeki kadehlere bakarak: -Rakı! demesin mi? Rahmetli Atatürk: -Aman çocuklar neden diye sormayalım! dedi. Eşeğin bizim gibi insanlığı tutmadıkça su ile içkiyi karıştırmak ihtimali var mıdır?
Sayfa 120 - pozitifKitabı okudu
Mustafa Kemal'in Mütareke Defteri
Atatürk, o zamanlar henüz Gazi Mustafa Kemal Paşadır, bir gün Çankaya yakınlarında gezindiği sırada bir köy klübesi görür. Yaverine: -Acaba içerde kimse var mıdır? Bir kahve içebilirmiyiz? der. İhtiyar bir adamcağız kapıyı açar. Tanrı misafirlerine boş sediri gösterir. Biraz hoşbeşten sonra Atatürk: - Ne yaparsın, ne ile geçinirsin? Kimin kimsen var mıdır? diye sorar. -Bir iki tarlamız var. Bu bağ da bizim. Çoluk çocuk geçinip gidiyoruz. Allah başımızdan Gazi Paşayı eksik etmesinde... -Gazi Paşayı tanır mısın sen? -Nasıl tanımam? Pehlivan gibi boylu poslu (klübenin tavanını göstererek) maşallah hani buraya sığmaz... Sakalı da göğsüne kadar... kıvır kıvır yiğit bıyıklı... Atatük yağverine eğilerek usulca "-sakın düzeltmeye kalkma... İhtiyarın hayalini bozmayalım" demiş. Köylüyü bir masal devini andıran kendi Gazisi ile bırakıp çıkmışlar.
Sayfa 116 - pozitifKitabı okudu
Mustafa Kemal
Bir gün Atatürk, eğlence kabilinden, fransızca kelimelerden birinin aslının türkçe olması ihtimalini olduğunu öne sürer. ve aklı yattığı kadar izah eder: Dilci rahmetli Yusuf Ziya: - Hayır o fransızca kelimenin aslı türkçe kelime olamaz, der. - Niçin olamazmış? Siz demin bir başka fransızca kelime söylediniz. Aslı türkçe olduğunu iddia ettiniz. Niçin sizinki olurda benimki olmaz ? Rahmetli alaycı idi: -Ne sizinkinin, ne benimkinin kitapta yeri yok. Sizin buluşunuz ihtimal yatakta sağdan sola dönerken hatrınıza geldi. Ben de bu sabah banyoda yıkanırken benzettim.
Sayfa 114 - pozitifKitabı okudu
Mustafa Kemal'in Mütareke Defteri
Bilmiyordu ki Mekke'ye şapka ile gidilmez. Amma daha iyi biliyordu ki başlık ve kıyafet değiştirmekle din değiştirildiğini zanneden bir cemiyette ne gerilik, ne de kölelikten ayrılarbilir.
Sayfa 109 - pozitifKitabı okudu
263 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.