"Şu anda sana güzel bir söz söyleyebilmek için on bin kitap okumuş olmayı isterdim. " dedi: " gene de az gelişmiş bir cümle söylemeden içim rahat etmeyecek : seni tanıdığıma çok sevindim kendi çapımda. "
“Locke, senin o acayip kalbinin anahtarına sahip tek kadının binlerce kilometre uzakta olduğunu biliyorum. Başka biriyle mutlu olmaktansa onunla perişan olmayı yeğleyeceğini de.”
Durdu, şiiri okumaya başladı:
Koşuyor kurtlar tarlalarda, büyük ormanlarda
Kısık sesleriyle gökyüzüne yakınıyorlar.
Ben de kendimi kurtlar gibi itilmiş hissediyorum.
Kimsenin bana ihtiyacı yok,
Kimsenin sevdiği de yok beni,
Sanki ben de kurt gibi
Sınırsız bir ülkede yaşıyorum.
Evet, yaşamak güç yeryüzünde.
Yalnızım, kendime bile güvenim yok.
Bazı kurtlar gibi
Başıma göğe kaldırıp
Hıçkıra hıçkıra ağlamaktan korkuyorum.