Çok kitap okudum...
Yine de bütün alaylılar gibi ne anladığımdan asla emin olamıyorum. Bir gün oluyor tüm bilgiyi bir bakışta kavramışım gibi geliyor. Sanki aniden görünmez dallar doğuyor ve kendi aralarında benim tüm dağınık okumalarımı birbirine bağlıyormuş gibi oluyor. Sonra anlam aniden gizleniyor, özü kaçırıyorum ve aynı satırları boşuna tekrar tekrar okuyorum. Her okuduğumda anlamı biraz daha kaçırırken, kendimi menüyü dikkatli okuduğu için karnının doyduğuna inanan yaşlı bir deli sanıyorum.
"Hayatımda mutlu günlerim olmuştu elbette, ama mesele sadece mutluluk değildi. Önemli olan yaşadığını, hayatın bir anlamı, bir değeri olduğunu hissetmekti."
Kutsallarınızdan sıkıldım, din adı altında hezeyanlarınızı kusmanızdan, güce tapmanızdan, cehaletinizden, hep mağduru oynamanızdan, iki yüzlülüğünüzden, çelişki dolu yaşantılarınızdan, patolojilerinizden sıkıldım. Cehenneme gitmeme gerek yok, bir cehennem varsa o sizsiniz.
kaç kişiyi öldürdüm düşlerimde
kaç kilo çekerdi yalnızlık kaç kere ezildim altında
yaz yağmurlarının
belki de palyaçolar ağlardı pazartesi sabahları her sirk geldiğinde ağlamaklı olurduk hep ağlamaklı olurduk gülünecek halimize.