Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Eren Karaoğlu

Eren Karaoğlu
@Felvark
Zeka Oyunları Eğitmeni
A.Ü. DTCF Coğrafya
Gaziantep
65 okur puanı
Ağustos 2022 tarihinde katıldı
520 syf.
10/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Madam Bovary Hakkında
Bence bu eseri bovaryalizm ile sadece doyumsuzluk olarak değerlendirmemeliyiz. Bu eserde, ilkin Madam Bovary'nin monoton bir hayata eleştirel bakışını görmemiz gerekli. Eczacı homais gibi tiplerin öne çıkması, sahici olmayan Charles Bovary, kırsal ile kent çatışması ve Aydınlanmanın belirleyici yükselişi, işte tüm bunlar Emma Bovary gibi romantik kadınlar resmen kendilerini, kültürel çöküşü görmemiz için feda ederler. Bu eserdeki Flaubert realizmi, romantik dışavurumu isteyen dünya bakışını eleştirirken tutkusuna yenilmiş ve para harcamayı bilmeyen bir karakterin kör isteklerini dışavurur. Genel haliyle romantikler, sanatta ve edebiyatta doğa ve aşk güzellemesinde bulunurlarken toplumsal maddi örüntüleri ve yapıları genellikle gözden kaçırırlar.
Gustave Flaubert
Gustave Flaubert
https://1000kitap.com/kitap/kitap--324263
Madam Bovary
Madam BovaryGustave Flaubert · Doğan Kitap · 201833,2bin okunma
Reklam
152 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Nietzsche'nin Tragedya'nın Doğuşu adlı eserinde Apollon-Dionysos dengesinin görüldüğü sanatsal-kültürel sosyal işleyiş sağlayan Tragedya'yı bizzat ortadan kaldıran Sokrates figürü mantıkçı-diyalektikçi özne olarak ortaya çıkmıştır. Sokrates erdem, hakikat ve ölçülük hakkında kurduğu felsefe geleneğinde temelde
Tragedyanın Doğuşu
Tragedyanın DoğuşuFriedrich Nietzsche · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20191,607 okunma
215 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Altın Kupa İncelemesi
John Steinbeck
John Steinbeck
Deniz yolculuğu ve serüvenleri sevenler toplansın, çünkü bu kitap tam olarak size uygun bir şekilde deniz, savaş ve aşk üçlemesinde kurgulanmış. Steinbeck bu eserinde tarihsel-roman tarzında ele aldığı kurguyu, serüvenlerle Henry Morgan'ın karakter olarak gelişimini gösterirken adeta bir Bildungsroman ile taçlandırıyor. Gallerden çıkan
Altın Kupa
Altın KupaJohn Steinbeck · Sabah Gazetesi Yayınları · 1987340 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
96 syf.
10/10 puan verdi
·
4 saatte okudu
Peter Schlemihl İncelemesi ve Chamısso'nun Aydınlanma ve Dönem Eleştirisi
Adelbert von Chamisso çağında ortaya çıkan AYDINLANMA'nın sorunlarını eleştirmiş, dünyada etkisini göstermeye başlayan monotonlaşmanın ayak seslerini görmüş bir botanikçi, coğrafyacıdır. Chasmisso, ikinci dalga Alman romantiklerindendir, kendisi Fransız Devrimi sonrası Avrupa'yı karıştıran Napolyon savaşlarını görmüş bir (Frankofon bir
Peter Schlemihl
Peter SchlemihlAdelbert Von Chamisso · Cumhuriyet Kitapları · 19991,389 okunma
·
Puan vermedi
Otranto Şatosu İncelemesi ve Gotik Edebiyat Hakkında
1-İlk defa gothic kelime anlamı şekillendiren 18.yy yaşamış olan H. Walpole oldu. Kiliselerde öne öıkan mimari biçim, Walpole yoluyla kişiselleşti. Walpole normalde olmayacak olan bir şey yaparak, gothic bir şato yaptı, ilk kez kendisi yaptı. 2-Walpole kendisinin bu cüretkar halini daha ileri taşıyarak, hristiyanlıkta doğaya ilişkin içkin olan
Otranto Şatosu
Otranto ŞatosuHorace Walpole · Can Yayınları · 20181,694 okunma
Reklam
144 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Usher Evinin Çöküşü ya da Kültürel Çöküş
Edgar Allan Poe, Usher Evi’nin Çöküşü adlı eseri ile gotik edebiyatın zirve noktasında yer alan Aydınlanmadan itibaren doğanın çarpıtılmasına yönelik, kültürün ilerlemeci işlevinin araçsallaştıran yönünü sunmaktadır. Modernitenin yıkıcı yaratıcı rolünü belirleyen rasyonalite, gotik edebiyat yoluyla masaya yatırılmaktadır. Rasyonel toplumun
Usher Konağı'nın Çöküşü
Usher Konağı'nın ÇöküşüEdgar Allan Poe · Alakarga · 2019429 okunma
69 syf.
10/10 puan verdi
·
19 saatte okudu
İnceleme-Kültürel Çözülümler: Hastalık ve Maruz Kalma
Neoptolemos'un, Odysseus'a karşı söylediği sözler, gerçekten harikaydı! Okuduğum onca tragedyalar içinde nefretle baktığım Odysseus'a karşı direnen Neoptolemos idi. Bu eser üzerine söylenecek çok şey vardır tabi, Odysseus'a karşı koyma cesareti özellikle beni mest etti. Var ol cengaver, Neoptolemos! Adalet her zaman, aklın bile belirteceği her sözden daha belirleyicidir, insan da vicdan olduğu sürece kibir ve haksızlıklar kendisini gizleyemez. Bu eserinde, Sophokles'in Euripidesçi anlamda olmayacak düzeyde Deus ex machine kullanması bulunmuyor, etkileyici bir şekilde doğrudan tanrı değil, yarı-tanrının arabulucu olması dikkate değer bir modellemedir, Sophokles bu yüzden Aristoteles için hak ettiği yeri bulur. Mitolojide ve Tragedya'da önemli bir figür olan katı ve yoruma açık olmayan militarist bir figür karşımıza çıkan Odysseus'un iç yüzü ortaya çıkmaktadır. Kültürün her zaman ileriye dönük hedefleri karşısında beliren paskhein (maruz kalma) ve pathos (hastalık) burada, mitolojide önemli sembolik kıstas olan ayakta etkin olan bir hastalık oluyor. Yılan burada kültürel gerilemeyi belirten bir eylemi aktive ederek, kültürel sorunun ortaya çıkardığı gibi aynı zamanda Philoktetes açısından onu tıpkı avcı-toplayıcı olan Kyklopsların yaşamına dönüştürüyor. Kültür, doğanın her an dönüşümüne müdahale ederek ve adaletsizlikleri meşru görerek, kan akıtmayı normalleştiren eylemleri meydana getirirse, kültürel etik çözülümün iç yüzü Philoktetes'de tecessüm ettiği üzere, bize Tragedya'da gösterilir.
Philoktetes
Philoktetes
Sophokles
Sophokles
Philoktetes
PhiloktetesSophokles · İş Bankası Kültür Yayınları · 2015466 okunma
104 syf.
·
Puan vermedi
Orestes'de Euripides'in Eleştirisi ve Yorumu
Sophokles'de koronun rolü, Euripides'te görüldüğü üzere didaktik olmayıp aynı zamanda seyirci/okyucu ile oyncunun arasında vicdani ve ilişkisel bir bağ yaratır. Ama Euripides resmen Koronun gücünü azaltır, kendi düşüncesini koro'ya aplike eder. Sophokles'in Elektra eserini tekrar okuduktan sonra, Euripides'in orestesine
Orestes
OrestesEuripides · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021343 okunma
88 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
L. Tieck'in Hayat Bereketi İncelemesi
Ludwig Tieck
Ludwig Tieck
Hayat Bereketi
Hayat Bereketi
İki insan, sadakatin önemini ve vefalı olmanın değerini birbirine göre yaşayan iki aşık, tek yürekte birleşerek bize gösteriyor. Heinrich ve Clara, birbirlerine sığınmış, kendilerine yeterli hayat kurmuş iki çift olarak medeniyetin muhafazacı hazır ideallerinden kaçmış, sükunetle yaşarlarken dialog şeklinde felsefeden,
Hayat Bereketi
Hayat BereketiLudwig Tieck · Maarif Basımevi · 19595 okunma
496 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Sadece Doktor Faustus Bölümü Hakkında
Alman Halk Efsaneleri
Alman Halk Efsaneleri
Kültürün mekanda kurduğu toplumsal yapının etkinliği içinde büyülü bir yol bulmak isteyenler kibirlerinin kurbanı olurlar. Kendilik bilincini sağlayamayanlar, bir başkasının varlığına dönmeyenlerdir, adaletsizliği meşru görürler. Ağır bir boşluğun etkisi içinde aydınlık isterler ve yine kendilerini karanlık içinde bırakırlar. Hayır! Ne
Alman Halk Efsaneleri
Alman Halk EfsaneleriGustav Schwab · Milli Eğitim Basımevi · 19685 okunma
Reklam
312 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Kralın Generali İnceleme
Kralın Generali
Kralın Generali
Daphne du Maurier
Daphne du Maurier
Tarihsel roman özelliğini taşıyan bu eseri okumaktan bilhassa çok zevk aldım, aynı zamanda eski basım bir kitap olduğundan dolayı benim için eski türkçe kelimelerle okuma yapmanın ayrı bir keyifli bir edimi olduğunu söylemem gerek. Kitabın konusu, 1640-1652 İngiliz iç savaşında kralcılar (cavalier) ile püriten parlementerler
Kralın Generali
Kralın GeneraliDaphne du Maurier · Ahmet Halit Kitabevi · 19461 okunma
124 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Doppler'ın Manifestosu
Doppler
Doppler
Erlend Loe
Erlend Loe
Doppler teslimiyetini, doğaya dönmekle kapatıyor. Eserde doğa ile yabancılaşmanın sorunu işleniyor, bu açığın kapatılmasını kendi hayatında işleyen Doppler karşımıza çıkıyor. Bir ölçüde alman romantiklerini andıran bir medeniyet reddi bulunuyor. Tabi Doppler'in medeniyet reddine tam olarak içselleştiremeden bakamayacağımız engeller olsa da medeniyet eleştirisini doğaya dönmekle yerine getirilemesinin manifestosu eserde yer alıyor. Doppler mizantropizme yakın davranışlarını, tipik ve bilindik tiplere gösteriyor, bu tip insanlar medeniyetin tüketim ve gösteri toplumunun döngüsüne göre işleyen konvansiyonel fikirleriyle yaşayan sürü ahlakının ürünleridir. Eserde avcı-toplayıcı yaşam biçimine özgün kültürel regresyon istemi, bu denli doğaya yeniden dönüş ile gerekçelendirilmiştir.
Doppler
DopplerErlend Loe · Yapı Kredi Yayınları · 20199,4bin okunma
42 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
Muhafaza Edilen Değerlerin Sorunu Hakkında
Novalis
Novalis
Geceye Övgüler
Geceye Övgüler
"Her kim ki, bağlıdır eski zamanlara körü körüne, Sadece yalnızlık ve keder düşer hissesine" s.15 Geçmişte kalmış değerlerin kör biçimde savunulması, geçmişte yaşanmış şen bilmenin coşkusu içinde kalmış insanların deneyimlerini muhafaza edenler, eski olanı kendilerine yamalamaya çalıştıkça sahte avuntunun gizil bir erdem olduğuna inanırlar. Kör muhafaza ya da tekerrür edileni kutsamak, yalancı bir ışıktır. Geçmişin korunması üzerine düşünülmeksizin devam ettirilen döngü içinde kalmış insana sadece hınç ve nefret etmeyi kazandırır. Kendisine acımasız ve ötekine zavallı halde yaşar, ruhsuz bir mahvolmuş bir insanda sevgi kalmaz. Bir zamanların kudretli meşalesinde insana coşkunluk ve pekinlik veren yol gösteren ışık ve yürekleri ısıtan ateş kaybolmuş, sönmüştür. Muhafaza etme, körü körüne çalışması buradan itibaren başlar, meşalenin içinde sadece küller vardır, geçmiştekini sıcak edinim olarak sunan zavallılar, kendilerini inandırmak için cam fanustaki külleri cam fanusun içine koyup içine yerleştirdikleri optiklerle, cam fanusu güneşe tutarlar. Optikler bir ışık yanıyormuşçasına etrafa ışık verir. Ta ki gece oluncaya kadar, sürekli muhafaza edinmeyi kendinde görenlerin karşısında duranlar, Novalis gibi Geceye Yönelir, gecede bulmaya çalışırlar ışıklarını ve anlarlar geçmişin bağını ileriyi taşımakla körü körüne muhafaza etmeden, geceye bakarlar kendilerine yönelirler, anlarlar kudretini Tanrı'nın ve hayranlıkla anarlar bir zamanlar Tanrı sevinci ve yaşam içindeki dünyanın insanlarını.
Geceye Övgüler
Geceye ÖvgülerNovalis · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20212,066 okunma
57 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
Elektra'nın Kibri
Elektra
Elektra
Sophokles
Sophokles
Bu eserde, Klymeneistra'ya kızgın olabilir, Elektra'ya hayran olabilir ve Orestes'e kurtarıcı gibi bakabilirsiniz. Ancak kibir (hybris) sorunu her trajedi eserinde olduğu gibi burada, pek de aşılmadık üzere aslında Elektra'da ortaya çıkmaktadır. Kültür tarihsel açıdan Ataerkil kültürün doğayı buna parelel olarak kadını suçlayan ve nefret eden yönünün sivrildiğini görüyoruz. Tam anlamıyla, doğanın kent dışındaki belirsiz ve dönüşümüne karşılık baba-teknik yasanın araçları ile insanı saran doğaya ve insanın içindeki doğaya (ben-olmayan, bilinçdışı) karşı savaş ortaya çıkıyor. Trajedi'nin önümüze serdiği dünyanın zaman-mekan tasarımları Elektra-Orestes iş birliğiyle oluşturduğu kibirdir, en nihayetinde Erinysler annesini öldüren Orestes'in peşine düşerler, Elektra babasının yasını devam ettirmesi içinde kalmıştır, onu zayıflatan hırsı, intikamın zihninde tekerrür etmesidir. Agamenon, günahlı yasanın yeryüzünde kendini beğenmiş haliyle rasyonalite kurmuştur, ancak Elektra gösterişli baba yasa/ideolojisinin içinde yumaklanmış ve boğumlu kibri göremez. Yarattığı felaketler, zavallı Orestes'in delirmesine neden olur.
Elektra
ElektraSophokles · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20212,864 okunma
334 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
16 günde okudu
Rönesans'tan Modernite'ye: Modernitenin Temel Gelişimi
Rönesans ve Reform Çağı
Rönesans ve Reform Çağı
Preserved Smith
Preserved Smith
16.yy öncesinde pek gelişmeyen tüccarlık, ticaret ise sadece İtalya gibi kıyı-limana uygun memleketlerin şehir devletlerinde mümkün olarak gelişmişti. Diğer taraflarda ise tam anlamıyla hükmünü Kral üzerinde de geliştirebilen feodal beylerin varsıllığı bulunuyordu, keza onlar olmasa Kral kendi gücünü devam ettiremezdi. İşte tam
Rönesans ve Reform Çağı
Rönesans ve Reform ÇağıPreserved Smith · İş Bankası Kültür Yayınları · 200962 okunma
·
Puan vermedi
Harry Haller Nasıl Özgür Oldu? (Schopenhauercı Metodla)
Bozkırkurdu
Bozkırkurdu
Hermann Hesse
Hermann Hesse
İtiraflar, insanın kendi iç sesidir, en büyük kötülük insanın kendine yaptığı bir eylemse keza itiraflar da insanın sahici ve sert bir şekilde oluşan hakikatinin ortaya çıkmasıdır. İlk itirafta, Hallerin değişimindeki mekansal atlatmasını ve bu ikinci itirafla birlikte mekansal değişimin tecrübesinin zihindeki izlenim ve düşüncesine nasıl etki ettiğini görüyoruz. Bir çatışma, bir düşünce zinciri oluşmaktadır. Haller, artık tam anlamıyla kendisinin önceki yaşamında, yani ulvi gösterimleri, düzenli hayatı ve her şeyi kendi hayatında sınırlamış benliğini sorgulamaya başlar. Eski Haller tam anlamıyla mutsuz, ıstırap dolu birisiydi artık düpedüz köhnemekte olan paslanan işe yaramaz bir nihilist dolayısıyla sürekli özgürlük problemine takıntılı birisi olduğu Haller'in zamansal düşünce süreçleri içinde vardığı yargılardır. Hesse, buradan itibaren tam anlamıyla Schopenhauercı yönünü ortaya koyar. Karakter, kendi kişiliğini sorgular ve bu düşünce zinciri içinde eski Haller'in dünyası tam anlamıyla tasarımlar içinde yetişen, parçalanır. Bireyselleşme ilkesi parçalanır ve sürekli acı içinde kalmasının nedeni ortaya çıkar. Pablo sayesinde, müzik ve dansın ritmiyle sanatsal esrime yönelir.
Bozkırkurdu
BozkırkurduHermann Hesse · Afa Yayınları · 19977,7bin okunma
Reklam
212 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Althusser ve Özne
İdeoloji ve Devletin İdeolojik Aygıtları
İdeoloji ve Devletin İdeolojik Aygıtları
Louis Althusser
Louis Althusser
Özne doğduğundan itibaren ideoloji tarafından belirlenir, aile ideolojisi çepeçevre sarar, çocuk büyür devletin bir başka ideolojik aygıtı olan okulda belirli tarih edimi -ki aslında bu bile çarpıtılmıştır- ulus güzellemesi yapılır. Çünkü iktidar, inanç ve milli duyguları gıdıklamayı sever. Ek olarak, sevgili dostlarım, okulda çocukluktan itibaren bizlere, yetişkin olduğumuzda üretim ilişkilerini oluşturan iş bölümü içinde üstlerimize nasıl saygılı davranacağımız, onlara yönelik güzel diksiyon biçimleri anlatılır ve öğretilir. Okullarda klasikleri okutup ideolojinin öznelerinin, bilinçli eleştirel yaklaşım sergilemelerini asla istenmez. Görüyorsunuz ya!  Aile ve okul pedagolojik açıdan nasıl bizleri istesek de istemesek de nasıl özne haline getirdi. Bizler seçimlerimizi yaparız ve özgürüz. Evet, ama ideolojinin sınıfsal varoluşları içinde özgürüz.
İdeoloji ve Devletin İdeolojik Aygıtları
İdeoloji ve Devletin İdeolojik AygıtlarıLouis Althusser · İthaki Yayınları · 2003400 okunma
210 syf.
10/10 puan verdi
Harry Haller'in Sorunlu Yapısı Hakkında
Bozkırkurdu
Bozkırkurdu
Hermann Hesse
Hermann Hesse
Haller, felsefe uzmanı, teorisyen ve akla önem veren planlı ve programlı akla dayalı yaşayan birisidir. Bunun gibi bir karakter, zincirleme olarak bu yönüyle kurduğu hayat düzeneğinde, edebiyat-felsefe, teorisyen kimliğini bir tarafta tuttuğu zaman derin bir boşlukta olur, yani anlayacağınız Haller aslında disiplinli, dakik, akla uygun hareket eden birisidir. Her şeyin bir vebali vardır, böylesine bir hayat yaşayan bir kişi aynı Hallervari şekliyle münzevi ve içine kapanıksa işte bu son derecede onu etkileyen cezanın vebali olarak tezahür eder. Haller, aslında sürekli tekrar ve döngü içinde kalmanın acısını çeker, sürekli azap ve mutsuzluk içindedir. Böyle bir durumda olmasının nedenini, asla kendinde görmez; durumunun aslında bir varoluş acısına dönüştüğünü dile getirmez ve kendinin bu kadar kurallı yaşantısındaki zorlamalarının olduğunu da görmez.
Bozkırkurdu
BozkırkurduHermann Hesse · Yapı Kredi Yayınları · 20227,7bin okunma
·
Puan vermedi
Schopenhauer Hakkında Saptama
İsteme ve Tasavvur Olarak Dünya
İsteme ve Tasavvur Olarak Dünya
Arthur Schopenhauer
Arthur Schopenhauer
Schopenhauer, istenç tarafından tasarımların ortaya çıkması (shining) yani istencin nesneleştiği zaman-mekandaki nedensellik zinciri içinde olduğunu söyler.  Kör istencin açıklamasından sonra, Schopenhauer istençlerden nasıl kurtulmamız gerektiğini sorunsallaştırır. Zira, istenç kördür, istencin etik amacı olamaz, istencin amacı sadece yaşamak, güç ve genişlemekten ibarettir. İstenç, bir canavardır. Bu haliyle, İstenç etkisiyle yapılan eylem, davranış ve yönelmede insan asla özgür olamaz. Schopenhauer istencin ne olduğu, nasıl tezahür ettiğini ve istencin etkisindeki nedensellikle çalışan tasarım dünyasında asla bir moralitat'ın olamayacağını da açıklamıştır. İsteme ve Tasarım Olarak Dünya adlı eserinin, İstencin Olumsuzlanması bölümünden önce, kendisini bir karamsarlığa götürür. Bu karamsarlık, istencin olumsuzlanması bölümüne kadar okuyucuyu da bir çözümsüzlüğün ve bedbaht olmuş olmanın içerisinde tutar. Bu döngünün içinde, mutsuzluk hat safhaya çıkar, kişi resmen kendini, etrafını çevreleyen tasarım dünyasına tek düze şekilde bakar. Artık onun için istenç, ister evrendeki Karadelik olsun, ister bir kedinin yemek yemesi olsun isterse de cinsel haz içindeki deneyimleri olsun, artık kişi kendini, dolaysız nesne olan bedenini ve etrafındaki nesneleri aynı düzlemde isteme derecesi farklı olsun aynı anlamda görür.  
İsteme ve Tasavvur Olarak Dünya
İsteme ve Tasavvur Olarak DünyaArthur Schopenhauer · Doğubatı Yayınları · 2020528 okunma
136 syf.
·
Puan vermedi
Descartes'te Öznenin Aşama Olarak Muhafazası
Meditasyonlar
Meditasyonlar
René Descartes
René Descartes
Descartes, görüntüler dünyasında özdeksel yapı-forma ilişkisi içinde meydana gelen özne olma sürecini zorunluluktan özgürlüğe geçişle sağlandığını belirtir. Açıklık ve seçiklik ilkesi ile özne olmayı başarabilen türsel varlık insanın, ilkin kendisinde olan akıl yoluyla tümdengelimsel çıkarımları sonrasında ise yöntem yoluyla nesnenin varlığını açıklamak bilgisini edinmesi gereklidir. Bu sayede görüntülerin değişimine göre, kendisinin dışında olanın ve psikolojik-güdüsel etkinin kalmadan özne olmak büyük ölçüde muktedir olduktan sonra iktidar olunması gereklidir, yani ile exist- olmadan yapılan iktidar olmanın üç temel istemi, varlık olarak dışsal, bilgi ediminde ötekinin etkisinde kalma ve kendisinin sınırlarını oluşturamadan yapılan dolaylı ve edilgen olmaktır; dolaylılık bilinçsizlik, edilgenlik doğrudan edinememek.
Meditasyonlar
MeditasyonlarRené Descartes · Say Yayınları · 20161,079 okunma
136 syf.
·
Puan vermedi
Descartes'te Özne, Öz-varlık
Meditasyonlar
Meditasyonlar
René Descartes
René Descartes
Descartes'te ortaya çıkan iktidar, hüküm etme değil algılamalarında yöntem belirlemek için kendisine ''auto'' (Tanrı'nın verdiği akılla önderi olmaktır) kurmak için yapılacak bir düzeneğe sahiptir. Descartes muktedir olma meselesinde varlık oluşumu olan insanın, görünümlerin algılamasında açıklık(bilinçlilik) ve seçiklik (doğrudan) gözlemci olacak insanın algılamalarını nasıl sağlayacağını meydana getirirken doğa yasasında da kullanılan yöntemin, insanın toplumsal varlık etkinliğinde ahlakta da etkin olacağını söyler.
Meditasyonlar
MeditasyonlarRené Descartes · Alfa Yayıncılık · 20151,079 okunma
104 syf.
·
Puan vermedi
Performatif İçe Dönük Sürekli Kriz Halindeki Özü Olmayan Birey
Psikopolitika
Psikopolitika
Byung-Chul Han
Byung-Chul Han
Kişisel gelişim uzmanları, terapiler, psikolojik danışmanlar tedavi etme yöntemi olarak hastanin performans öznesi olmasını zorunlu bir reçete olarak sunmaktadırlar. Başarabilirsin, Yapabilirsin, Gidebilirsin. Sonuç: Yeniden Depresyon, Tükenmişlik sendromu. Performans öznesi suçu ve hatayı sadece kendine yükler. Asla toplumsal maddi koşulları ve doğanın durumunu diyalektik/olumsuzlama çemberinde düşünmediği için kendini öteki karşında olumsuzlamak istemez. Halimiz, zor! Vay Halimize!
Psikopolitika
PsikopolitikaByung-Chul Han · Metis Yayınları · 2019669 okunma
Reklam
·
Puan vermedi
Şiddetin Soyutize Olması
Şiddetin Topolojisi
Şiddetin Topolojisi
Byung-Chul Han
Byung-Chul Han
Günümüzde kendimize yönelmek sadece şu soruyla öne çıkıyor: Nasıl başarılı ve performatif bir özne olabilirim? İnsanın kendine yönelmesi, kendisin hem efendisi hem de kölesi olmuş insanın kendisine dayattığı zorunluluk anonimleşen şiddet halini almıştır.
Şiddetin Topolojisi
Şiddetin TopolojisiByung-Chul Han · Metis Yayınları · 2020554 okunma
80 syf.
·
Puan vermedi
Mucize Sanatsal Esriklik
Stefan Zweig
Stefan Zweig
Hayatın Mucizeleri
Hayatın Mucizeleri
Zweig akıcı anlatımlarla ve trajik konularla, insanın iç özündeki çatışmaları içselleştirmiş okuyucuda derin yaralar bırakıyor. Bu eserinde özellik sanattaki atılımın ilksel bir canlanması, Esther'in kendini keşfetmesi Meryem Ana ile içselleşiyor. Yaratmak, kendisinin keşfi ile sanatın esrik yönüne parelel bir şekilde gelişiyor. Sonunda kutsallık içinde huşu içinde yükselen Esther oluyor.
Hayatın Mucizeleri
Hayatın MucizeleriStefan Zweig · İş Bankası Kültür Yayınları · 202214,3bin okunma
128 syf.
·
Puan vermedi
Bottomore'un Frankurt Okulu Kitabı Hakkında
Kitap temel olarak frankfurt okulunun gelişimini ve evrelerine odaklanıyor. Adorno ve Horkheimer hususunda, toplumun teknolojik rasyonelleşmesi, pozitivizm kanalıyla bilimcilik vurgusunu iyi belirtilmiş. Ancak, vurgulu anlamda kültür endüstrisinin nasıl geliştiğine toplumbilimsel açıdan yeterince değinilmeden, Habernas bölümünde post-endüstrşyel toplumlardaki klasik sınıf anlayışının yerine farklı ve yeni toplumsal sınıfların oluşturulmasına değinilmiş. Horkheimer ve Adorno'nun toplumun teknolojik, rasyonalleşme ve kültür endüstrisinin belirleyici olmasından dolayı, onların karamsarlığına vurgu yapması ayrıyeten sevdiğim yönü oldu. Kitap bunun haricinde, farklı kaynakların ve yazarların ek okuma yapılmasıyla frankfurt okulunun eleştirisinin yapılmasını öne çıkarıyor. Son olarak, Bottomore, Habermas eleştirlsinde onun fazlaca evrensel kalan iletişim-uzlaşmacı düşüncesinin bu yönünü güzel irdeliyor. Bu evrenselliği takiben, frankfurt okulunun temel aldığı inceleme alanlarından olan; modernite-rasyonalitenin kurduğu siyasi-ekonomik-bürokratik varlığının, kültür endüstrisi/kitle kültürünün toplumda sirayet etmesiyle birlikte insanın psişik-bedensel değişiminin ve teknoloji-otoriteryen kişiliğin, tezahür biçimleri bakımından ülke ve bölge bağlamında ele alınmadan yapmasını da eleştiriyor.
Frankfurt Okulu ve Eleştirisi
Frankfurt Okulu ve EleştirisiTom Bottomore · Say Yayınları · 201356 okunma
160 syf.
5/10 puan verdi
·
Beğendi
·
184 günde okudu
Alman Felsefesine Giriş
https://1000kitap.com/yazar/i11391Heinrich Heine okuduktan sonra Alman İdealizimini incelmek ve Alman romantiklerini anlamak için kitabı aldım. Almanların felsefesinde temel sebep, bilinç, ahlak ve bilginin olduğu gibi alınmasından ziyade, olgunun çekirdeği ve özü bakımından olması gerektiği olduğu hususunu takip eden, bir zihniyet-varlık birliğini oluşturduğunu bilmek gerekir.
Alman Felsefesine Giriş
Alman Felsefesine GirişAndrew Bowie · Say Yayınları · 20227 okunma