Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

El Feth

Cadde
İnsanların dünyasında imgelerle var olma çabası, kişinin kendine güvensizliğinin, varoluşsal açıdan kendisini değersiz hissetmesinin getirdiği boşluğun; ötekinin dünyasında imgeler oluşturarak doldurulma çabası olsa gerekti.
Sayfa 79 - KapıKitabı okuyor
Reklam
Beraat
Sırça bir nesnenin yere düşünce parçalandığı gibi parçalanır aşklar. Aşk camdan bir nesnedir. Çok kolay kırılır ve insanı kolaylıkla kırılganlaştırır, elemde bırakıp acı çektirir. Aşk acı çekmektir, Mavi. Bu kadar masum bir duygu, an olur insanın en temel acı kaynaklarından biri haline gelir. Aşkı taşımak zordur. Aşk sadece yoğun bir sevgi değildir, aşk karşılıksız yapamayan yoğun bir sevgi halidir çünkü.
Sayfa 76 - KapıKitabı okuyor
Beraat
Düşüncelerini değiştir, diyecekler. Olaylara daha olumlu bak, müspet düşünceler geliştir, ilişkilerini zenginleştir gibi hamasi laflarla ahkam kesecekler. Çocukluğumu bana bin defa anlattırıp her anlatışımda da tekrar tekrar çektiğim acının karşısında tek kelime etmeden oturacaklar. Onlar karşımda sessiz sedasız oturdukça ve ben anlattıkça kendimi tanıyacak, içgörü geliştirecekmişmişim. Sonra yine sorunumla ilgili bir sürü ev ödevi verecekler. Düşüncelerimin kaydını tutmamı isteyecekler. Otomatik düşüncelerim neymiş, onları belirlememi isteyecekler falan filan. Ama yaşadıklarımdan, acılarımdan yine bihaber olacaklar. İçime yine kimse dokunamayacak. Ben onların gözünde kişilik bozukluğu olan, depresyondan ve yeme bozukluğundan muzdarip klinik bir vaka olarak kalacağım.
Sayfa 74 - KapıKitabı okuyor

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Beraat
Anlamı yani varoluşu açıklayacak bir kalıp ve açıklaması olmayan bir hayat içi bomboş bir çemberi andırır. Çemberin kenarından içeriye şöyle bir göz atar. Kayıtlardan azade, kalıba girmeyen bir dünyanın içindeki çukuru görür. Boşluğu, boşluktaki kasveti görür. Anlamsızlık boşluk demektir. Anlamsız bir varlığın varlığıyla yokluğu arasında hiçbir fark kalmaz. O çukur o kadar ürkütücüdür ki, kişi çılgınca bir anlam arayışına girer. Şunu aklından hiç çıkarma Doktor. İnsanın anlam arayışı, aslında bir varolma arayışı, yokluktan kurtulma çabasıdır. Bir kere tadıldı mı hayat, varolma bir kere ruha bulaştı mı, bir daha yakasını bırakmaz insanın.
Sayfa 69 - KapıKitabı okuyor
Beraat
Belli ki son dönemde yaşadığı buhran içindeki kötü yönü harekete geçirmiş, ruhunda marazi duygular kök salmaya başlamıştı. Ruhunun bahçesi, orada burada fütursuzca biten ayrık otları ile kuşatılmaya başlamıştı.
Sayfa 67 - KapıKitabı okuyor
Reklam
Beraat
En azından o mutsuzluğa alışmıştım. O monotonluğa. Umut etmemeye. Oysa birden, hiç beklemediğim anda karşıma çıktı yıllardır özlemini çektiğim şey. Ve ben tam ona kendimi teslim etmiştim ki, elimden kaydı gitti. Gözlerimin önünde yok oldu. Eskiden mutsuzdum, şimdi ise acı içinde kıvranıyorum. Madem alacaktı neden verdi?
Sayfa 67 - KapıKitabı okudu
Beraat
Aslında sevgimizin parıltısı kaybolunca kendimi batan bir güneş gibi değil de, sönmüş bir mum gibi hissettim. Mum yandı, yandı ve ansızın söndü. Şimdi düşünüyorum da, ışırken bir yandan da eriyip tükeniyordu mum aslında.
Sayfa 65 - KapıKitabı okuyor
Beraat
Geçmişte sevildiğinin temsili iken, şimdi kendisini terk eden ...ın verdiği güllerdi onlar. Neyin sembolüydüler şimdi? Sevilmenin mi, terk edilmenin mi? Varlığın mı yoksa yokluğun mu? Sonsuzluğun mu faniliğin mi?
Sayfa 64 - KapıKitabı okuyor
Özgürlük
Nietzsche’ nin özgürlüğe dair çarpıcı yorumu; Özgür mü diyorsun kendine? Sana hükmeden düşünceni anlat, duymak isterim, der ve ekler. Bazı sırlar vardır, yalnız dostlara anlatılacak. Bazı sırlar vardır, dostlara bile anlatılmayacak. Bazı sırlar vardır, kendimize bile açıklanmayacak.
Reklam
El Feth tekrar paylaştı.
Aşk ile yürüyen sırtında dünyayı taşır! Aşksız yürüyen beden diye bir ceset taşır. (Taptuk Emre).
Beraat
Bir başkasının varlığı ya da yokluğu umurumda değildi o an. Donup kalmıştım. Bir gemiyi batırır gibi batırmıştı beni. Bir bastona dayanarak yürürken, bastonumu habersiz elimden çekip almıştı. Yer ayağımın altından kayıyordu. Hayatımı üzerine bina ettiğim dayanak noktası çökmüştü. Aşk, yaşamımdan uzay boşluğuna doğru uçup gitmişti... “Onun içinden kovulmuş gibi hissettin” dedi Dr. Mavi.
Sayfa 61 - KapıKitabı okuyor
Beraat
Onun mesajlarını diğerlerinden ayırt etmek için ayarlar düğmesinden özel uyarı tonu belirlemiştim çünkü. Normalde telefonum her daim masanın üstünde durur, mesaj ya da telefon sesiyle yetinmez gözümü de ondan hiç ayırmazdım, belki mesaj gelir ya da beni arar diye.. Birinin aşık olup olmadığını anlamanın en kolay yollarından biri, telefonuyla ilişkisine bakmaktır.
Sayfa 59 - KapıKitabı okuyor
138 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.