Hepimizin Asil ya da korkunç şeyler yapma kapasitesi vardır denklemin hangi tarafında olacağımız hangi koşullarda olduğumuz değil kararlarımıza bağlıdır.
Bu ayrıntıyı lütfen unutma. Niyetin çözüm odaklı oldu ğunda “ben” diye konuşursun, niyetin kavga etmek olduğunda “sen” diyerek suçlarsın. Her iki deneyimin sonuçlarından da sen sorumlu olursun.
“Hayatımda şu an kötü olan ne var?” deme. “Hayatımda neler iyi?” de ve ilerle. Güzel güzeli çeker. Güzel düşünmeyi kendine âdet edinirsen, bir süre sonra kendiliğinden güzel düşünür hale gelirsin.
Fakat nasıl bir boğucu hava veya fırtına insanı rahatsız ediyorsa, saadetin durgunluğunun da belirli bir derecesi talihsizliklerden daha tedirgin edici olabilir .
Psikolojideki hedonik adaptasyon kavramı, anlatmak istediğim konunun karşılığını tam olarak veriyor:
“İnsan bir süre sonra her şeye alışıyor ve mükemmel olan bile sıradanlaşmaya başlıyor.”
-Unutmakla affetmek arasında ne fark var ?
+ insan affedince her şeyi unutur . Ama sadece unutursa çoğu zaman sonradan o şeyler tekrar şu yüzüne çıkar.
Kuşlar ağaçlar dağlar taşlar böcekler sinekler çiçekler evrende hepsi aynı müziğin ahengin de titreşiyor ancak insanın küçük iradesi evrendeki düzene kafa tutuyor. sonuçta da mutsuzluk olarak bedelini ödüyor.
"Kitaplarım olmadan kendimi çıplak hissederim."
" Çıplak mı, yoksa cahil mi?"
"Kültürsüz demek daha doğru belki de."
"Demek ki, senin kültürün yüreğinde değil, kütüphanende."