Bir erkek düşünün ki eşine yazdığı mektuplarda ona " oğlumun yiğit anası, yiğit karım, ciğerim, anam, babam, hüzünlüm, yürekli karım, mert kadınım ve en bilinen olarakta sevgili " diye hitap ediyor. Bir erkeğin böylesi bir coğrafyada eşine erkeğe atfedilen bir sıfatla seslenmesi asıl söyleyenin kendi yiğitliği olsa gerek. Yılmaz Güne şöyle yazmış bir mektubunda: " Sen bir aslansın, bir gün 'baba' dönecek evine, oğluna, karısına, elinde beyaz bir gül, yüzünde geçmişin hüznü, geleceğin umudu, bugünün sevinci olacak, Merhaba yiğit karım, Merhaba oğlum diyecek ve onlara güzel günlerin masalını söyleyecek.