Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hatice

Wittgenstein
İnsan, hakkında konuşamayacağı şeyi sessizliğe bırakmalı...
Reklam
Eğer biri kendi rızasıyla gunahlariyla yuzlesiyorsa bil ki daha büyük bir günah için güç topluyordur.
Sayfa 171Kitabı okudu
Peki, öyleyse bir gün çalıp öbür gün sadaka veren, işçisinin hakkını ödemeyip cami,okul yaptıran, evladını öldüresiye dovdukten sonra sarılıp ağlayan, yani tutarsızlıklarının toplamından başka bir şey olmayan insandan belirli kurallara uyum sağlayarak yaşamasını isteyen,yasamazsa işkence göreceğini söyleyen kim? Devlet ve Tanrı bu kadar mı benziyor?
Sayfa 388Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kaygı...
Şu kadarindan eminim ki, bir ateist Allah'ın var olabileceği ile ilgili ne kadar kaygı duyuyorsa, bir inanan da Allah'ın olmayabileceği ile ilgili bir o kadar kaygılı.
Sayfa 385Kitabı okudu
... ayrılmış ebeveynlerinden birinin yanında yaşamanın, bedeninin bir yarısını yitirmiş bir insanla yaşamaya benzediğini düşünmeye başlamıştı; yitirilen parçanın sebep olduğu eksikliğin de çocuklar tarafından giderilmesi bekleniyordu.
Sayfa 313Kitabı okudu
Reklam
Suçlarını asklariyla kapatmaya çalışanların, bir türlü buyumemislerin, erkekliklerini kadınları öldürerek ispatlamaya gayret edenlerin, kendilerinden alamadıkları hıncı kadınlardan almaya niyetlenen bu canilerin, kendilerine kader mahkumu diyen bu ruh hastalarının arasında biraz zor oluyor ama sık sık senin bir tek teline kıyamadığım saçlarını düşünüyorum burada.
Sayfa 122Kitabı okudu
Hepimiz hikayemizi hafifletmek için anlatirdik ama bittiğinde, anlatacaklarımız sona erdiğinde, dönüp başa geldiğimizde bu sefer bütün bunları hatırlamış olmanın ağırlığı çökerdi üzerimize.
Sayfa 113Kitabı okudu
Çünkü bazı insanlar birbirlerini acılarından tanırdı ve yara sarmasını ancak canı yananlar bilirdi.
İnsan, varlığından haberdar olmadığı bir tadı almadığına üzülebilir mi?
Sayfa 136Kitabı okudu
Geçmişine yoğun bir nefret ve tiksinti duyarak bakıp, bu duyguyla mücadele edemeyeceğini anladı. Geçmiş, yok saymak istediği fakat elinin ara ara gittiği bir çıban gibiydi. Dahası, unutulması mümkün olmayan şeyler de vardı. Necip Mahfuz, Saray Gezisi
Sayfa 117Kitabı okudu
Reklam
Seni mutlu eden uğraşların ona da mutluluk vereceği yanılgısına düşme, sonra sen de mutsuz olursun. Biri bir matematik teoreminin başına geçer, ömrünü onun ispatına vakfeder ve keyif de alır uğraşırken. Eğer bir başkası aynı keyfi aşk romanı okurken alıyorsa, bu onu daha kötü ya da aptal yapmaz; olsa olsa, ilkinden daha başka hevesleri olan bir insan yapar.
"Marcel Proust , Yakalanan Zaman'da...zeki ve gerçekten ciddi, çalışkan kişiler, yaptıkları işin edebiyatını yapan, yücelten insanlardan hazzetmezler."der.... Yani birçok kavram gibi saygı da en az, yuceltildigi ortamlarda bulunuyor.
Sayfa 28
Anne olunca, insanın bütün travmaları, kompleksleri, zaafları, geçmiş kırıklıkları ayna gibi karşısına çıkıyor.
Sayfa 22
Anneler...Babalar...
Unutmayalım ki çocuklarımız bizi dogurmadilar, hatta dogurulmayi da bizden talep etmediler; onları istek ve iradeleri dışında dünyaya getiren bizleriz. Bir yetişkinin çocuk sahibi olmama iradesi ve özgürlüğü vardır. Bu iradeyi kullanmayan yetişkin, doğmuş çocuğun her türlü ihtiyacını karşılamakla mükelleftir.
Sayfa 17
Hâlbuki zayıf olan,korunmaya ihtiyacı olan,anne değil, çocuktur. Annenin çektiği hiçbir eziyet çocuğa herhangi türde bir zarar vermesini meşru,mazur kilamaz, hafifletici neden sayılmaz
Sayfa 17
383 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.