Huriye

Üşümek mi? İnsanın içinde güneş yanarken üşümek mi?
Sayfa 260Kitabı okudu
Reklam
Kapalı bir mahzende sızan bir ışık parçası, yıkık bir duvarın taşları arasında açmış sıska bir çiçek, her şeye rağmen bir varlık, bir tesellidir.
Sayfa 224Kitabı okudu
Ümitsiz hastalıkların mukadder felaketlerin son bir ilacı vardır: tahammül ve tevekkül. Elemlerde bir gizli şefkat var gibidir. Şikayet etmeyenlere kendilerini güler yüzle karşılayanlara karşı daha az zalim olurlar.
Sayfa 223Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İnsan yaşadığı yerlerde beraber bulunduğu insanlara görünmez ince tellerle bağlanırmış; ayrılık vaktinde bu bağlar gerilmeye, kopan kenen telleri gibi acı sesler çıkarmaya başlar, her birinin gönlümüzden kopup ayrılması bir ayrı sızı uyandırırmış.
Sayfa 207Kitabı okudu
Bazen kafamda bir ‘Sil’ tuşu olsun istiyorum.
Reklam
Düşüncelerin kelimelere ihtiyacı vardır. Kelimelerin de sese.
Sessizlik nasıl bu kadar gürültülü olabilirdi?
Sayfa 251Kitabı okudu
Bahçede kuru bir ağaç vardı. Fırsat buldukça oraya tırmandığını ve tehditlere kulak asmadan teneffüs sonuna kadar daldan dala atladığımı gören muallim bir gün “Bu çocuk insan değil Çalıkuşu!” diye bağırmıştı. İşte o günden sonra asıl adım unutuldu ve herkes beni “Çalıkuşu” diye çağırmaya başladı
Anlamını Yeni Öğrendiğim Kelimeler
Çok zengin bir aileye mensup olan Hatice validemiz Mekke’nin en güzel evlerinde büyümüştü. Hatta oturdukları ev güzelliği ve Kabe’ye yakınlığı sebebi işe Mekkeliler tarafından Radiatü’l Kabe yani”Kabe’nin süt kardeşi” diye isimlendirilmişti.
Anlamını Yeni Öğrendiğim Kelimeler
Normal doğumundan yaklaşık iki ay önce doğmuştur. Bunun için babası ona “erken doğan kız çocuğu” manasına gelen Hatice ismini vermeyi uygun görmüştür.
Reklam
Vefa, yapılan iyiliğin cinsine, oranına bakmadan, ona misli ile ya da daha fazlası ile karşılık vermektir. Vefa, bazen yapılan kötülüğe bile iyilikle mukabelede bulunmaktır. Vefa; unutmamak, unutturmamaktır. Vefa; sevmek, sevdiğinin sevdiklerini sevmek, sevmediklerinden yüz çevirmektir. Vefa bir ömür sevdiğinin yolundan yürümektir.
Kırıldıkça zorlaşır, kırıldığı yerden sağlamlaşır bazı şeyler, insan gibi kalp gibi, güven gibi.
Ve insan bir gün anlar ki; çok sevdiği her şey uçup gider; değişir yürekler, biter duygular. Geride kalır müzikler, kokular, anılar. Suçu olmayan tüm şeyler geride kalır. Ama insan gider. Çok sevse de gider…
Anladım ki Tanrı insanların ayrı yaşamasını istemiyor; bu yüzden tek tek neye ihtiyaçları olduğunu açık etmiyor. Beraber yaşamalarını istediğinden hepsine kendileri ve diğerlerinin neye ihtiyacı olduğunu gösteriyor. İnsanlar sadece kendi hayatları için kaygılandıkları, kendilerini kolladıkları için yaşar sanırdım, oysa onları yaşatan tek şey sevgiymiş. Seven insan Tanrının, Tanrı da onun içindedir, çünkü Tanrı sevgidir.
Sayfa 27 - mihailKitabı okudu
“Anarsan uzağın yakınındır, anmazsan yakının uzağındır.”
Geri118
285 öğeden 271 ile 285 arasındakiler gösteriliyor.