Ders kitabı sıkıcılığında, akademik bir çalışmadan ziyade, yazarın perspektifinin de katkısıyla, kaleme alınan düşünürün, zaafları, hastalıkları, insanlardan uzak münzevi yaşamı, yarattığı karakterlerin hangi sancılı dönemlerden geçtiğini okurken.. Altını çizerek söylemek isterim, bilhassa ileri seviyede görme yoksunluğu, uykusuzluk, bedensel ağrılar, acılarını hafifletmek için kullandığı aşırı dozda ilaçlar, kendisiyle tek başınalık, kendine karşı tek başınalık, kendi içinde mağaralaşıp, yine kendini bir mağara gibi oyan Nietzsche ile tanışıyoruz. Doktorlara olan güvensizliğinden, kendi kendinin erbabı ve kendinin celladı olmaya olan inancıyla, tedavisini de bir başına yapan, neredeyse fiziksel acıları hiçleştiren, sürekli düşünme ve çevresiyle arasına duvarlar örme halinde, yine benlik “diri kesimini” de yapıp, bir üst seviye acıya geçiyor. Tavsiyemdir.