Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Jane Maryam⠀ོ

Jane Maryam⠀ོ
@Meryemaavi
"Bu dünya bir penceredir. Her gelen baktı geçti." diye tekrarlıyorum durmadan. Felsefe bundan başka nedir ki diyorum; raf çökerten onca kitap, onca üniversite, anlı şanlı felsefe profesörleri, sözümona varlığı sorgulayanlar bundan başka bir şey söyleyebilirler mi?
Sayfa 110Kitabı okudu
Reklam
Narsisisti belki de en iyi tanımlayan, Heidegger’in şu ifadesidir: ‘’Varlık ve Hiçlik.’’
Batılılar Doğu olarak adlandırdıkları dünyalarla ilgili konularda, kendi bakış açıları doğrultusunda ciddi çalışmalar yapıp bunları yansız bilgilermiş gibi dünyaya sundukları için, çoğumuz Doğu'yu onların bakış açısından görmeye şartlandırıldık.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Zohar'ın sözleriyle, "Dünya görüşü, görünürde apayrı parçaları bir araya getirip, onları tutarlı bir bütünde birleştirmemizi tanımlar. Kendimize ve dünyamıza ilişkin belirli bir modeli izlemekte olduğumuzu hissetmek, bize kararlarımızın ve eylemlerimizin bir anlamı olduğu duygusunu verir." Dünya görüşü tutarsızlaştığında, insanın kendisini ve başkalarını anlayışı parçalanır ve kendisini yalnız, dışarıda bırakılmış biri olarak yaşamaya başlar. Bir dünya görüşünün ahengini, eskiyen bir dünya görüşünün tükendiği yerde yeni bir dünya görüşünün oluşumu belirler. Bu da insanın kendi deneyimleriyle ve sezgileriyle ne kadar temasta olduğuna bağlıdır. Jung'un sözleriyle: "Son çözümlemede, temel olan şey bireyin hayatıdır... Biz kendi çağımızı yaratırız."
Başı boş kaldıkça hemen tapınacağı bir Tanrı bulmak insanoğlunun en büyük kaygısıdır. Ama önünde dize gelecekleri Tanrının değerinin su katılmadık cinsten olmasını da muhakkak isterler, Tanrının büyüklüğünü herkes kabul etmiş olmalı... Çünkü bu zavallı yaratıkların tasası yalnız senin benim için tapınacağımız bir varlık bulmak değil, herkesin ve ille hep birlikte, imanla baş tacı edecekleri birini bulmaktır. İşte bu ortaklaşa tapınma ihtiyacı hem tek tek, hem toplu olarak bütün insanların ta ilk yüzyıllardan beri başlıca ıstırap konusu olmuştur.
Sayfa 338
Reklam
'Sözcüklerin ötesinde bir dil var,' diye düşündü delikanlı: ''Sözcüklere gereksinim duymayan bu dili çözümlemeyi öğrenmeyi başarırsam, dünyayı kavramayı başaracağım."
Çok kuvvetli bir biçimde kardeşlik ahlakına ihtiyacımız var. Hesapsız ama kitaplı dostlara, arkadaşlara, kardeşlere ...
Kendimizi, yaşama sevincimizi alıp götürecek, ruhumuzu karartıp içindeki aydınlığı alacak, bedenimizle kafamızı çatışmaya sürükleyecek her şeyden korumalıyız.
'Sözümüz meclisten dışarı' diye diye, meclistekilere söz söyleyemez hale geldik.
“Uçakların icadı Zweig’ın neslini çok heyecanlandırmış, dünyada savaşların sonunun geldiğine inandırmıştı. Uçaklar havadan uçtuğuna göre sınır falan tanımazdı ki. Dolayısıyla sınırlar yok olacak, barış gelecekti. Ama o nesil birkaç yıl sonra uçakların gökten bomba yağdırarak Avrupa’yı yıktığını görmenin şokunu yaşamıştı. Entelektüel iyimserliğe karşı, politik gerçek.”
Sayfa 430Kitabı okudu
Reklam
“[...] Insanın değerinin sadece insan oluşundan geldiği; din, milliyet, cinsiyet, renk, cinsel tercih, siyaset gibi birtakım ön sıfatlarla ayrımcılığa uğratılmadığı bir hümanizm anlayışı.”
"Hevesleri,beklentileri erteledikleri,kursağında kalmış kelimeleri,kaçırılmış bakışları,gizledikleri,bitirilmemiş mektupları,susuşları ve istemsiz veda edişleriyle tamamlanmamış bir cümledir insan."
43 öğeden 31 ile 43 arasındakiler gösteriliyor.