+ Yenge kitabım bitti, bana bir kaç kitap versene
- Kitaplığa bak Murat, arzu ettiğini al oradan.
+ Bu dünya ağrısı nasıl? Ayfer Tunç diyor.
- Onu bende okumadım, sora gelmedi daha ona.
+ Hmmm.
Kitap bir ev, bir otel ve bir meyhane arasında geçiyor en ilkel bakışla.
Karakterlerimiz şehirde altın madeni kurulması için sehre giden Madenci ki kendisi maden mühendisi ( ismi Uzay ) olan arkadaş. Diğeri dede, baba mirası bir otel işleten, felsefe okuyacakken eğitimini babasının rahatsızlanması sonucu daha henüz başlamışken yarıda bırakan Mürşit.
Hikaye madencinin otele gelmesi ve Mürşit ile dostluk kurmasiyla başlıyor. (Teferruata girip okuyacak kişilere önbilgi vermek istemiyorum.) İlerleyeb süreçte birbirlerinin derinlerinde yatan hikayelerini, elemlerini, isdiraplarini paylaşıp kısa süreli bir yarenliğe girmeleriyle devam ediyor.
İnsanlar görüyoruz, onlara temas ediyoruz, konuşuyoruz vs ama kimsenin nasıl bir hikayesi var bilmiyoruz. İlgilenmiyoruz, umrumuzda da olmuyor çoğu zaman. Biraz daha derine inince görülüyor ki insanlar benzer hikayeleri olan faklı elbiseler.
Ben okurken keyif aldım. Tavsiye ederim.
Her zaman olduğu gibi esen kalın, sağlıcakla kalın.