En iyinin gizlenemeyeceğini ve gizlenmemesi gerektiğini akılda tutalım. Eğer insan bütün hepsini kendine ya da seçtiği azınlığa saklıyorsa meditasyonun, eğitimin, bütün düş analizinin, mezarlıktaki bütün bilgilerin hiçbir değeri yoktur. Öyleyse çıkın, her nerdeyseniz dışarı çıkın. Derin ayak izleri bırakın, çünkü bunu yapabilirsiniz.
Kadınlar yirmili yaşlarına gelmeden önce bin kez ölmüşlerdir. Şu ya da bu yöne gitmişler ve engelenmişlerdir. Engellenmiş umutları ve düşleri de vardır. Aksini söyleyen biri, hala uykudadır.
Tarih boyunca Vahşi Kadının' ruhsal toprakları yağmalanıp yakılmış, buldozerlerle düzenlenmiş ve başkalarını memnun etmek üzere doğal döngüleri, doğal olmayan ritimlerle büründürülmüştür
" Ey ademoğlu, kendisine az biraz saygısı olan bir insanın, hayatını yaşam ihtimalini ve ölüm riskini hesaplayarak geçirmesi gerektiğini düşünüyorsun. Onun sadece, iyi bir adam gibi mi yoksa kötü bir adam gibi mi eylediğini hesaba katması gerekir.
"Vatanım" diyorsun... Kağıtlarının sana söylediği incir çekirdeğini bile doldurmayan o boş sözlere kulak asıyorsun... Sen beni dinle ; vatan var oldukça insan canavar kalacaktır, evcilleşmez canavar...
İnsan soyunun ahlaki kusuru ne bugüne özgüdür ne de düne, tarihseldir, çok eski zamanlardan gelmektedir, şu an birbirimizle dayanışma içinde gibi görünüyoruz, fakat yarın birbirimizi yemeye başlarız.
Nasılsınız, doktor bey, diye sormuştu kuşkusuz, zayıflığımızı belli etmek istemediğimizde, İyiyim deyip geçiştiririz ya öyle söylemişti, hatta ölecek durumda olsak bile iyiyim deriz..
... Aynı anda özlem ve yalnızlıkları düşünürken, gidenleri, gelenleri, bölünenleri, ölenleri, doğanları, büyüyenleri, yaşamak isteyenleri, yaşamak istemeyenleri özlerken, severken, sevilirken, sevişirken, hep yalnız değil miyiz?
Savaşlar ve devrimler - mutlaka şurada ya da burada devam eden bir tane vardır - sonunda olanları okuyup bitirdiğimizde dehşet değil, sıkıntı verir. Ruhumuzu yaralayan, onca ölüden, onca yaralıdan, savaşarak ölen ya da mücadeleye bile girmeden öldürülenlerin fedakarlığından yansıyan zulüm değil; canların ve malların yararsızlığı söz götürmez bir şey uğruna aptalca feda edilmesidir.