Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Nurşah Topal

Belli başlı otobiyografik gerçekler değişmezken , gerçekler hakkındaki kendi oluşturduğumuz ve anlattığımız hikayeler değişkendir. Dolayısıyla aynı hayat ile ilgili birden fazla hikaye anlatılabildiğinde psikolojik esneklik mümkündür. Hikayenin sözel olarak yapılandırılmış bir anlatı değil de, her harfi gerçek bir açıklama olduğu kabul edilirse bu hikayeyi değiştirmek, danışanın söz konusu gerçeklerle ilgili yanılgıda olduğunu ve muhtemelen uzun bir süredir de bu yanılgı içinde kaldığını gösterecektir.
Reklam
Başarı depresyonu
Değerler sabit değillerdir ve dinamik, davranışsal bir süreç olan değer atfetme zaman içerisinde değişime tabidir. Yirmili yaşların başında değer verdiğimiz şeyler(popüler olmak) orta yaş döneminde değer atfettiğimiz şeylerle (sağlıklı kalmak ve iyi bir eş olmak ) aynı olmayabilir. Buna daha dramatik bir örnek olarak din değiştirme vakalarını da söyleyebiliriz.
Ötekinin ve dönüşümün olumsuzluğu kuvvetli anlamıyla deneyimi oluşturan şeydir. Bir şeyle ilgili deneyime sahip olmak demek, ‘’ onun bizim başımıza gelmesi, bize isabet etmesi, üzerimize çökmesi, bizi alt üst etmesi ve dönüştürmesi’’ demektir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yolculuk, antik filozoflarda alışıldık bir talim olan kendi üzerine bir tecrübeyi varsayar. Kendim hakkında ne bilebilirim? Eğer müdavimi olduğum yerleri, mihenk taşlarımı ve referanslarımı değiştirirsem kendim konusunda ne öğrenebilir ve ne keşfedebilirim? Toplumla, cemaatle, kabileyle olan bağlarım silinip de kendime tedirgin edici, kaygı verici, kafa karıştırıcı bir çevrede yalnız ya da nerdeyse yalnız bulduğumda kimliğimden geriye ne kalır?
Kendimiz, budur yolculuğun büyük olayı.Kendimizi bulmaya olmasa bile kendimizle karşılaşmaya gitmek arzusuyla harekete geçip yola düşeriz… Bu turda yüz yüz kavuşmak için gezegen her zaman yeterli olmaz. Bazen bir hayat da yetmez.
Reklam
Her beden içinde kendini en rahat hissettiği ve vaktiyle, plasenta halindeki ilk zamanlarında bulanık ama unutulmaz duyumları ve hazları sağlayan elementi yeniden bulmaya özlem duyar. Bir mizaca tekabül eden bir coğrafya vardır hala. Geriye onu bulmak kalır.
Gerçek, dolu dolu bir acı, bazen en aklı havada insanı bile -geçici bir süre için de olsa- sebatlı biri haline getirebilir.Acının bir özelliğidir bu.
Her ne kadar bir şeyleri anlamamızın önündeki en büyük engel yine kafalarımızsa da, onlar olmadan hiçbir şey yapamayız.
Belirsizlikten kaçmak, yalnızca zımnen varsayılsa bile, her türlü karma mutluluk hayalinin en önemli bileşenidir. ‘’Gerçek, muntazam, ve eksiksiz’’ mutluluğun, her zaman belirli bir uzaklıktaymış gibi görünmesinin nedeni de işte budur. Malum ufuk gibi, ne zaman yakınlaşmaya çalışsanız uzaklaşır.
Sağlık bütüncül bir BARIŞ halidir
Sadece belli koşullar sağlandığında, sadece aynı dar rutin içerisinde ‘’iyi hissedebilen’’ bir insan, sağlıklı değil ‘’bağımlı’’dır. Sağlık hali, hayatta karşımıza çıkabilecek farklı koşullar içinde dahi hem zihin hem de beden sağlığımızı sürdürebilecek bir uyum düzeyinde yaşayabilmektir.
Reklam
İnsanlık yolculuğunda bir Homo sapiens sapiens yani bir “insan ferdi” olarak doğmak işin sadece başlangıç kısmıdır. İnsan kalabilmek, dahası gerçekten gelişkin bir insan olabilmek, sürekli gayret ve çaba ister. Bir kuşun uçması gibidir insan olmak: Kendisine verilen yetenekleri kullanmayı boş verdiği her durumda, kanatlarını kapatan bir kuş misali, hızla irtifa kaybeder insanoğlu.
Hayatta kalma mücadelesinin karşısına iyi hayat kaygısını koymak gerekir. Hayatta kalma histerisinin hakim olduğu toplum bir ölmemişler toplumudur. Ölmeyecek kadar canlı ve yaşayamayacak kadar ölüyüz
Ürpermekten aciz bir bilinç şeyleşmiş bir bilinçtir. Deneyim yaşamaktan yoksundur, çünkü deneyim ‘’varlığın özsel başkalığının alışılmış olan karşısında kendini açığa vurduğu acıdır öz olarak’’. Her tür acıyı yadsıyan bir hayat şeyleşmiş bir hayattır.Yalnızca ‘öteki tarafından dokunulmuş olmak’tır hayatı canlı tutan.
Çağır bütün şairlerini yeryüzünün
… Çağır bütün gezginlerini yeryüzünün Çıkarabilecekler mi gözlerinden, gözlerin Sonsuzluğa dönüştürürken denizleri … Çağır bütün şairlerini yeryüzünün Konuştursunlar ardın sıra kelimeleri Heceleri kanatsınlar bir mumun alevinde Kim bilir, belki bir gün çıkar da birileri Beni bir dizesinde öldürür sultan gibi Bütün şiirlerinde çoğaltır seni … Hayran bıraktım yolları, yürüyüşüne Serviyi duruşuna, mehtabı gülüşüne …
Evcilleştirilebilen hayvanların hepsi birbirine benzer, her evcilleştirilemeyen hayvanın evcilleştirilememe nedeni farklıdır. Cümlede birkaç değişiklik yaparsanız Tolstoy’un büyük romanı Anne Karenina’nın o ünlü ilk cümlesini bulursunuz.’’Mutlu ailelerin hepsi birbirine benzer, mutsuz ailelerin mutsuzluğuysa kendine özgüdür.’’ Bu ilke evliliğin yanı sıra hayatla ilgili başka pek çok şeyi anlamayı da kapsayacak şekilde genişletilebilir.
Sayfa 182 - Pegasus yayınlarıKitabı okudu
‘’Çektiğimiz acının en büyük kaynağı, kendimize söylediğimiz yalanlardır.’’
Reklam
Kendini bilmek neler yapabileceğini idrak etmektir ve kimse, deneyene kadar kendinin ne yapabileceğini bilemez, insanın ne yapabildiğine dair tek ipucu kendi yaptığı şeylerdir
Dil konuşmamızı sağlayan araçtır ama aynı zamanda kendimizi işitme ve başkalarının yanıtlarına göre ifadelerimizi değerlendirme aracıdır.İletişim öznelliğimizi üreten dinamodur.