Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ömer Faruk Kaya

Arkadaş! İman bütün eşya arasında hakikî bir uhuvveti, irtibatı, ittisali ve ittihad rabıtalarını tesis eder. Küfür ise, bürudet gibi bütün eşyayı birbirinden ayrı gösterir ve birbirine ecnebi nazarıyla baktırır. Bunun içindir ki, mü'minin ruhunda adavet, kin, vahşet yoktur. En büyük bir düşmanıyla bir nevi kardeşliği vardır.
Sayfa 69
Reklam
Dârü'l-Hikmet'te ve dokuz sene evvel Avrupa itirazatına ve Doktor Abdullah Cevdet'in dinsizce hücumlarına karşı yazdığım bir-iki risale ve bazı memurların bana insafsızcasına ve gaddarane tecavüzlerine karşı şekva suretinde yazdığım iki küçük risaledir ki; son müdafaatımda bahsetmişim.
Sayfa 246
İlm-i iman âşıkları Risale-i Nur okuyor. Dinî malûmat meraklıları Risale-i Nur okuyor. Hakikat arayıcıları Risale-i Nur okuyor. Mücadeleci mücahid fıtratlar Risale-i Nur okuyor. Hamaset, bahadırlık ve kahramanlığın şâhikasına erişmek isteyen kabiliyetler Risale-i Nur okuyor. Milliyetçiler Risale-i Nur okuyor. Fen ve san'at erbabı Risale-i Nur okuyor. Müsbet ilim hayranları Risale-i Nur okuyor. Ehl-i tasavvuf Risale-i Nur okuyor. Edebiyat meraklıları Risale-i Nur okuyor. Demek her bir tabaka-i insaniye Risale-i Nur'a ruhunda büyük bir ihtiyaç duymakta ve ondan istifade etmektedirler.
Sayfa 258Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Amelinizde rıza-yı İlahî olmalı. Eğer o razı olsa, bütün dünya küsse ehemmiyeti yok. Eğer o kabul etse, bütün halk reddetse tesiri yok. O razı olduktan ve kabul ettikten sonra, isterse ve hikmeti iktiza ederse, sizler istemek talebinde olmadığınız halde, halklara da kabul ettirir, onları da razı eder. Onun için, bu hizmette doğrudan doğruya yalnız Cenab-ı Hakk'ın rızasını esas maksad yapmak gerektir.
Sayfa 160
Ey insan! Aklını başına al. Hiç mümkün müdür ki: Bütün enva'-ı mahlukatı sana müteveccihen muavenet ellerini uzattıran ve senin hâcetlerine "Lebbeyk!" dedirten Zât-ı Zülcelal seni bilmesin, tanımasın, görmesin? Madem seni biliyor, rahmetiyle bildiğini bildiriyor. Sen de onu bil, hürmetle bildiğini bildir ve kat'iyyen anla ki: Senin gibi zaîf-i mutlak, âciz-i mutlak, fakir-i mutlak, fâni, küçük bir mahluka koca kâinatı müsahhar etmek ve onun imdadına göndermek; elbette hikmet ve inayet ve ilim ve kudreti tazammun eden hakikat-i rahmettir.
Sayfa 188Kitabı okudu
Reklam
Şu hadsiz kâinatı şenlendiren, bilmüşahede rahmettir. Ve bu karanlıklı mevcudatı ışıklandıran, bilbedahe yine rahmettir. Ve bu hadsiz ihtiyacat içinde yuvarlanan mahlukatı terbiye eden, bilbedahe yine rahmettir. Ve bir ağacın bütün heyetiyle meyvesine müteveccih olduğu gibi, bütün kâinatı insana müteveccih eden ve her tarafta ona baktıran ve muavenetine koşturan, bilbedahe rahmettir. Ve bu hadsiz fezayı ve boş ve hâlî âlemi dolduran, nurlandıran ve şenlendiren, bilmüşahede rahmettir. Ve bu fâni insanı ebede namzed eden ve ezelî ve ebedî bir zâta muhatab ve dost yapan, bilbedahe rahmettir. Ey insan, madem rahmet böyle kuvvetli ve cazibedar ve sevimli ve mededkâr bir hakikat-i mahbubedir. "Bismillahirrahmanirrahîm" de, o hakikata yapış ve vahşet-i mutlakadan ve hadsiz ihtiyacatın elemlerinden kurtul ve o Sultan-ı Ezel ve Ebed'in tahtına yanaş ve o rahmetin şefkatıyla ve şuâatıyla o Sultan'a muhatab ve halil ve dost ol!
Sayfa 186Kitabı okudu
"Bismillahirrahmanirrahîm" yukarıdan nüzul ile semere-i kâinat ve âlemin nüsha-i musağğarası olan insana ucu dayanıyor. Ferşi arşa bağlar. İnsanî arşa çıkmağa bir yol olur.
Sayfa 185Kitabı okudu
Ey ehl-i hakikat ve tarîkat! Hakka hizmet, büyük ve ağır bir defineyi taşımak ve muhafaza etmek gibidir. O defineyi omuzunda taşıyanlara ne kadar kuvvetli eller yardıma koşsalar daha ziyade sevinir, memnun olurlar.
Sayfa 157
Çünki samimî bir ihlas, şerde dahi olsa neticesiz kalmaz. Evet ihlas ile kim ne isterse Allah verir.
Sayfa 150
Başkalarının yerlerini silmenin, yabancılara kendi yerlerini sildirmekten daha şerefli olduğunu söylemişti bana.
Sayfa 108Kitabı okudu
Reklam
Suret Etkiler
Bütün bu saçmalıkların Sherry ve Dan'e neler getirdiğini kendi gözleriyle görüyordu; ikisinin ışıldamasını sağlayan şey buydu ve Raelene de buna meylediyor, hatta uğruna yanıp tutuşuyordu. Sherry ve Dan gösterişsiz, çirkin insanlar olsaydı, inandıkları her şeyi bir zayıflık, bir teselli mükâfatı olarak elinizin tersiyle itmeniz gerekirdi ama ikisi de güzeldi.
Sayfa 155Kitabı okudu
Özet
Zavallı yalnız annesi, öldüğü güne kadar insan ilişkileriyle ilgili bütün konuşmaları, "sonunda hepsi seni terk eder" şeklindeki nahoş özetle noktalayacak.
Sayfa 137Kitabı okudu
Ortalığı toplayan kişi
Vic, Ernie'nin tezcanlı biri, bir maceracı olduğunu anlıyordu. Amcasının ailedeki rolu buydu. Öte yandan babası, heyecan yatıştıktan sonra ortalığı toplayan kişiydi. Hayatları boyunca böyle olduğu anlaşılıyordu.
Fesübhanallah!...
Evet münezzehtir, her şeyin vücudu emrine bağlı olan Allah münezzehtir. Her şeyin içyüzü elinde bulunan Sâni' münezzehtir. Bütün mahlukata merci' olan Sâni' münezzehtir.
Sayfa 34
Vakit nakittir!
Zamanın ehemmiyetini belirtmek için vakit nakittir denir, ne kadar kuru ve eksik bir söz. Bahaya gelmez ilahi bir cevheri beşerî bir ağırlık, sönük bir kıymetle tartmak ne mümkün! Parayı zaman sayesinde herkes kazanır; ya giden zamanı? Herkes bir araya gelse tutabilir mı?
İkisine de kulak vermek
Her ikisi de, gerek düşünceler, gerek duygular hoş şeylerdi, en son anlam ikisinin arkasında gizliydi, her ikisine de kulak vermek, her ikisiyle de oynamak gerekiyordu​, ikisi de küçümsenmemeli ya da abartılmamalıydı; yapılacak şey, her ikisine kulak verip Ben'in gizli seslerini yakalamaktı.
Sayfa 55 - Can YayınlarıKitabı okudu