Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ayşe Merve Çaylı

Hayat sahiden yaşanmaya değmeyecek kadar küçüklükler ve bayağılıklarla dolu!..
Reklam
Onu ben çocukluğumdan İlk rüyalardan tanırım Yalnız yürüdüğüm zaman Odur arkamdaki adım .......
Kullanamadıktan sonra göğsümüzü dolduran hisler ve kafamızda kımıldayan düşünceler neye yarardı?

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Günün birinde ya çıldıracağız ya dünyaya hakim olacağız.
Zaten en iyimser tanımlamayla bile gençlik dediğin neydi ki? Ham olgunlaşmamış bir mevsim, sığ duyguların hastalıklı fikirlerin hüküm sürdüğü bir zaman dilimi. Neden gençlik zırhına bürünmüştü ki? Gençlik onun başını yakmıştı.
Reklam
İnsanlar en çok kendilerine lazım olan şeyleri başkalarına vermeye pek meraklıdır...
Birini çok sevmişsem, adını asla başkalarına söylemem. Onlara ait bir parçayı başkalarına teslim ediyormuşum gibi gelir bana.
Ölümün, rengi petrol siyahıydı, Kokusu ezik buruk fabrika dumanı gibiydi, boyu sonsuzdu, tadı hayatın ne kadar değerli olduğunu ve sevdiklerimizi burnumuzun ucunda hissettirecek kadar gerçekti, gözleri mahşer yeri gibi ateştendi, ellleri ellerimi çekecek gibi yakalamıştı...
Reklam
Başkalarının mutluluğu, artık mutlu olamayacakların tesellisidir.
Ceza yasaları hiçbir bahtsızlık yaşamamış kişilerce hazırlanıyor...
Pencerenden bir gül attığın zaman Işıkla dolacak kalbimin içi Geçiyorum mevsim gibi kapından Gözlerimde bulut, saçlarımda çiğ. Ahmet Muhip Dıranas/ Serenad
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var: Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe, bütün evrene karışırcasına Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana. Ataol Behramoğlu
113 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.