Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Turgay Bağan

Emin olmak insanın geceleri iyi uyumasına yardımcı olur.
Sayfa 219 - Kan VarsaKitabı okudu
Reklam
Fahrettin Altay Paşa
Savaş sırasında zaman zaman gözlerimin önüne gelen evimize yaklaştığım sırada çarşaflı ve uzun boyu ile eğile eğile gelmekte olan anamı tanıdım. Bilmiyorum nasıl bi duygu içindeydim o anda. Atımı insiyaki bir şekilde O'na doğru sürdüm ve önünde atımdan atlayıp ellerine sarıldım. Annem belki de o anda dünyanın en mutlu insanlarından birisiydi. Önce vatanı kurtulmuştu. Sonra ben, onu oğlu muzaffer ordumuzun generallerinden birisi olarak İzmir'e ilk giren süvari birliklerinin kumandanıydım.
Sayfa 295Kitabı okudu
Fahrettin Altay Paşa
Sabaha karşı süvarilerimiz Akdeniz havasını almaya ve kendilerini İzmir kapılarında görmeye başlamışlardı. Yüksek sesle memleket havaları ve zafer şarkıları söylüyorlar, sesleri sabahın temiz rüzgarlarına karışıyor, atların kişnemeleri ve nal sesleri de bu ahengi tamamlıyordu. Mustafa Kemal'i hedef olarak gösterdiği Akdeniz'e bir an önce kavuşmak için süratle geçen bu yolculuğun zevki anlatılamaz.
Sayfa 286Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Fahrettin Paşa ve Mustafa Kemal Paşa
"İngilizler yeni bir kuvvet gönderir, her taraftan bizi sıkıştırırlarsa hareket tarzımız ne olacaktır?" Bir an durdu, yüzüme baktı ve gülerek dedi ki: Karşı koymakta son kalanlarımız bir tepede hayatlarına son verirler. Gelecekte, burada yatanlar vatanlarını kurtarmaya çalışanlardır, diye yazılı bir taşa sahip olabilirlerse mükafatlarını bulmuş olurlar.
Sayfa 186 - Kum Saati YayınlarıKitabı okudu
Ve yemeğin yanında bir testi de içki vardı, hafif damıtılmış, hoş bir sarhoşluk veren yumuşak bir şaraptı, kokladığında dizlerinin dermanını kesen, pis şişelerle cam kavanozlardaki bulanık renkli ev yapımı içkiye benzemiyordu. Pekala, hadi üç fişek daha... Dünyanın bütün kusurlarıyla seni barışık kılan, ruhsal dengeni yeniden kazanmana yardım eden bir kadeh iksirin yanında, şu zavallı üç fişeğin lafı mı olurdu?
Sayfa 205Kitabı okudu
Reklam
Bak Artyom, sen anlaşılan, saatlerin doğru gittiği, insanların onlara özenle bakım yaptığı, kendi saatlerini tünel girişlerinin üzerindeki kırmızı rakamlara göre ayarladıkları bir istasyondan geliyor olmalısın. Sizde, hepinizin bir zamanı var, tıpkı ışığın olması gibi. Burada her şey farklı, kimse başkalarıyla ilgilenmez. Burada, ışık için
Sayfa 147Kitabı okudu
Kötülüklerin kaynağı sistematik bir politik disiplin altına alma uygulamasındadır.Eğitimden sorumlu makamlar çocuklara, dinlerin varsayması gerektiği gibi, ruhları kurtarılacak insanlar olarak bakmıyorlar. Onlar çocukları gösterişli ve heybetli sosyal planlarının hammaddesi olarak görüyorlar; geleceğin fabrika "işçileri", savaşın "süngüleri", ya da bunların benzerleri olarak. Her öğrencinin, kendine özgü hakları ve kişiliği olan, başlı başına bir amaç oluşturduğunu göremeyen; onları sadece bul-yap bilmecesinin bir parçası, taburunun bir eri, devletin bir vatandaşı sayan kimseler eğiticilik yapmaya elverişli değildir. İnsan kişiliğine saygı her sosyal problemde, ama özellikle eğitimde, bilgeliğin ilk koşuludur.
Sayfa 228 - TübitakKitabı okudu
Bir ilahiyatçı veya politikacının dogmalarındaki olası hata payını belirttiğini, ya da onlarda herhangi bir hatanın var olabileceğini kabul ettiğini duyan var mıdır? Çünkü gerçek bilgiye en yaklaştığımız alan olan bilimde, kişi öne sürdüğü şeyin sağlamlığına rahatça güvenebilir. Buna karşılık, hiçbir şeyin bilinmediği konularda başkalarının bizim görüşlerimize katılmasını sağlamanın alışılagelmiş yöntemleri gürültülü iddialar ve hipnotizmadır. Evrim teorisine karşı geçerli bir savları olduğunu düşünselerdi köktenci dinciler onun öğretilmesini yasal yollarla engellemezlerdi.
Sayfa 224 - TübitakKitabı okudu
Katolik okullardaki çocuklar protestanların kötü olduğuna, İngilizce konuşulan bütün ülkelerdeki bütün okullardaki çocuklar ateistlerin kötü olduğuna, Fransa'daki çocuklar Almanların, Almanya'daki çocuklar Fransızların kötü olduğuna inanırlar.Eğer bir okul akıl yoluyla savunulamayan bir görüşü öğretmeyi görevleri arasında sayarsa -hemen bütün okullar bunu yaparlar-karşıt görüşte olanların kötü olduğu izlenimini vermekten de kaçınamaz; çünkü mantığın saldırısını püskürtmek için gerekli olan öfkeyi başka türlü yaratamaz. Bu şekilde, yerleşmiş kalıpları korumak için çocuklar acımasız,hoşgörüsüz, haşin ve saldırgan hale getirilmektedirler. Politik, dinsel ve ahlaki konularda kesin fikirler aşılandığı sürece de bundan kaçınmak olanaksızdır.
Sayfa 227 - TübitakKitabı okudu
Modern çoğulculuk ve gerçekçilik felsefeleri bazı bakımlardan eski felsefelerden daha az şeyler sunuyorlar. Ortaçağ'da felsefe teolojinin bir yardımcısıydı; günümüzde bile kitap kataloglarında aynı başlık altında yer alırlar. Dinin büyük doğrularını kanıtlamanın genellikle felsefenin görevi olduğu düşünülmüştür. Yeni gerçekçilik onları kanıtlayabileceğini, hatta yanlış olduklarını kanıtlayabileceğini söylemez. Onun amacı sadece, bilimlerin temel ereklerini açıklığa kavuşturmak ve çeşitli bilimlerin bir sentezini yaparak dünyanın, bilimin incelemeyi başardığı bölümünün, geniş kapsamlı bir görünümünü elde etmekten ibarettir. Daha ötelerde ne olduğunu bilmez; cehaleti bilgiye dönüştürecek bir tılsımı yoktur. Anlayanlara entellektüel coşkular sunar; ancak çoğu felsefenin yaptığı gibi insanların büyüklük duygularını okşamaya kalkışmaz. Eğer biraz yavan ve teknik ise, bunun suçunu, şair ve mistiklerin arzu ettikleri gibi değil de, matematiksel çalışmayı seçen evrene atar. Bu belki üzülecek bir şey; ancak bir matematikçinin bu üzüntüye katılmasını beklemek de haksızlık olur.
Sayfa 83 - TübitakKitabı okudu
Reklam
Insanlarin kisisel ve sinifsal düsleri gülünç olabilir; ancak toplumsal düsler insanlik çemberi disina çikamayan bizler için hüzün vericidir. Astronominin ortaya koydugu Evren çok büyüktür. Teleskopla gördüklerimizin ötesinde daha neler var, bilemiyoruz; ancak bilebildigimiz kadari akilalmaz büyüklüktedir. Samanyolu bu bilinebilen evrende çok küçük bir yer kaplar. Bu ufak bölümün içindeki Günes Sistemi sonsuz küçüklükte minik bir benek, gezegenimiz ise benegin mikroskopik bir noktasidir. Bu nokta üzerinde, karmasik yapili ve kendilerine özgü fiziksel ve kimyasal özellikleri olan, su ve saf olmayan karbon karisimi minik topaklar birkaç yil sürüklenir durur; ta ki bilesimi olusturan elementlere tekrar ayrilip yok olana kadar. Vakitlerini iki is arasinda bölüstürürler: kendilerinin yok olma anini ertelemek ve telasli bir çaba ile, kendi türlerinden olan baskalari için bu ani çabuklastirmak. Dogal sarsintilar belirli araliklarla binlercesini, hatta milyonlarcasini yok eder; hastalik daha birçogunu vaktindenönce alip götürür. Bu olaylar felaket olarak degerlendirilir; ancak insanlar ayni yok edisi kendi çabalariyla basarirlarsa çok sevinir ve Tanri’ya sükranlarini sunarlar. Insan yasaminin fiziksel olarak var olabilecegi süre Günes Sistemi’nin toplam ömrünün çok ufak bir bölümüdür. Ancak insanlarin birbirlerini yok etme çabalariyla, bu süre dolmadan da kendi sonlarini getireceklerini düsündüren nedenler var. Disaridan bakildiginda insan yasami böyle görünüyor.
Sayfa 24 - TübitakKitabı okudu
Fantezi kurgunun çok gerekli ve hayati bir tarz olmasının nedeni, gerçekçi kurguda hiç söz edemeyeceğiniz şeylerden bahsedebilmenizi sağlamasıdır.
Sayfa 226Kitabı okudu
Jimmy Golding çocukken gördüğü Christine filminden beri canavar otomobillere inanmamıştı, ama otomobillerin içinde canavarların bulunabileceğini bilirdi.
Sayfa 57 - Mile 81Kitabı okudu
Roman yazmak biraz da beyzbol oynamaya benzer; yirmi kere vuruş sırası anlamına gelse de, oyun gerektiği kadar devam eder. Kısa hikaye yazmaksa basketbol veya futbol gibidir;sadece rakip takıma karşı değil, zamana karşı da mücadele edersiniz.
Sayfa 13 - Yazarın NotuKitabı okudu
Adı ister Macbeth, isterse Oidipus veya buna benzer başka bir tragedya olsun, herhangi yüce bir sanat yaptının başlamak üzere bulunduğu bir anda, insan sonsuz güzelliğin humması içinde yüzmez mi?
174 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.