“Şimdilerde Ahfeş’in Keçileri, yavaş yavaş hecelemeyi söktüler. Ama ne yazıkki hala” tabi efendim, haklısınız üstadım, doğru söylüyorsun azizim, baş üstüne müdürüm…“ demekten öteye geçemediler.”
“Ömer ise, Macide’den sıkılmak şöyle dursun, diğer taraflarda bunaldıkça ona gidip derdini dökmeyi, ona yanaklarını okşatmayı düşünerek kuvvet bulmaya, bir çok şeylere tahammüle çalışıyordu.”