Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Öztürks

Öztürks
@Ozturkss
- mutsuz acıbadem aşklarının ılık külleri -
264 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
" Kendi kendime şunu diyorum: Yaptığımız şey ortaya çıktığında hepimiz üzgün oluruz. O zaman gerçekten üzgün oluruz. Sorun, üzgün olup olmadığımız değil. Sorun, nasıl bir ders aldığımız. " Baştan sona merakla okuduğum bi kitap oldu. Yazarın daha önce " Barbarları Beklerken " romanını okumuştum o da çok etkilemişti beni. Coetzee, kitaplarında madalyonun her iki tarafını da gösteriyor biz okurlara. Tarafsız mı? Evet, bence tarafsız. Hatta bazen bi anlatıcı olarak da açık ileti şeklinde sunuyor fikirlerini. Hem olumlu hem olumsuz yönleriyle... Utanç, kelime anlamı olarak hepimizin zaman zaman yaşadığı bi duygu. Klasik bir konu olarak başlayan kitapta utancın insanı ıslah etmesi gerektiği değil, değiştirmesi, dönüştürmesi anlatılıyor. Romanda utanç duyulacak iki olay yaşanıyor biri Batı'da diğeri Doğu'da. Ortak nokta ise utanç duyulacak şeyi yaptıktan sonra insanların (erkeklerin demek daha doğru olur) olaya bakış açısı ve içlerinde vicdan azabı duyup duymamaları. Bir kadın olarak kitaptaki erkek karakterlerden tiksindim ve yine bir kadın olarak Lurie'ye sinir oldu. Karakterleri bu kadar gerçekçi yazdığı için de yazarı bir kez daha sevdim. Tavsiye ederim.
Utanç
UtançJ. M. Coetzee · Can Yayınları · 20182,473 okunma
Reklam
296 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
" Hüzün denilen şey tıpkı siyah, dalgalı saçlarının arasına nasılsa yerleşivermiş beyaz bir saç teline benziyordu. Hüzün, kopardıkça çoğalıyor çoğaldıkça arsızlaşıyordu. " Ne zaman Şafak'ın bir kitabını okusam karakterleri çok benimserim. Bittiğinde hayatımdan geçip gitmiş insanlar gibi bi hüzün bırakır bende. Özellikle kadın karakterler ve onların iç monologlarını çok sahici bulurum. Sanki yanımdaymış, az önce sohbet etmişiz gibi... On yedinci yüzyıl İspanya ve Osmanlı topraklarında geçer roman. Kitapta özellikle verilen ve sık sık tekrar edilen "Fortuna Sokağı" sakinlerinin hayatı anlatılır. Yahudi bir ailenin sonradan din değiştirip Hristayan olmasıyla başlar hikayemiz. İnançlarını gizlice yaşamaya başlayan aileyi Engizisyon Mahkemesi elbet bırakmaz. Yahudi ailenin hayatının yanı sıra İspanya ve İstanbul'daki sosyal, siyasal olaylar da anlatılır. Hem tarihi hem de psikolojik olayların çok güzel harmanlandığını görürüz romanda. Postmodern romanları okurken ayrı bi tat aldığım pastiş, iç monolog ve kolaj tekniklerini başarıyla uygulamış yazar. Kitabı çok beğendim, tavsiye ederim.
Şehrin Aynaları
Şehrin AynalarıElif Şafak · Doğan Kitap · 20181,481 okunma
126 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
" Vitrinler, hep bir bolluğa işaret eder. Ama bu bolluğu mümkün kılan, onu var eden, onun için harcanan, o sırada tükenen yer almaz vitrinde. Vitrin, teşhir ettiği malın bir emek ürünü olduğunu gizler bakan kişiden... Toplum vitrine dönüştüğünde de bütün yaşantılar, yitirilen fırsatlar ve sarf edilen emek bir imajdan ibaret kalır. " Konu 1980'lerde yaşanılan çelişkili hayatlar, normlar. Yazarın deyişiyle " çeşitli 1980'ler " var yaşadığımız. Nedir 80'leri çeşitli kılan? Seksenlerin ilk yarısı darbenin etkisiyle yasaklı dönem, ikinci yarısı ise ilkine göre kısmen özgürleşmeye yaklaşıldığı dönem. Bir yandan baskılanan diğer yandan kışkırtılan medya, özel hayat denilen kavramın tanımlanması 80'lerin getirilerinden birkaçı... Zamana damgasını vurmuş bi döneme dönüp dışardan bi gözle bakıyoruz kitabı okuyunca. 80'lerde doğmuş biri olarak belleğimde kalan hayal meyal anılar canlanıyor. Dönemin Reisicumhuru Özal'ın babacan sıfatı gözlerimin önüne geliyor mesela. Gürbilek'in yorumuyla 80'lere yeniden bakmak güzeldi, kitabı tavsiye ederim.
Vitrinde Yaşamak
Vitrinde YaşamakNurdan Gürbilek · Metis Yayıncılık · 2014776 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
191 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
Yürürken her şeyi geride bırakır insan. Sokaklar, mesafeler, anılar, yürekte yeri olmayanlar, zihinde meşgul edenler, geceleri uykunu ziyan edenler, kaygı bozukluğun varsa fibromiyaljin ... Şöyle bi cümleyle başlıyor kitap : " Yürümek spor değildir zira bir ayağını diğerinin önüne atmak çocuk işidir. " Bu kadar basite indirgemek doğru mu bilemem ama her gün yaptığım yürüyüşler bana çok iyi geliyor. Böyle düşünen bir tek ben değilmişim. Sevgili Nietzsche vakti zamanında uzun uzun yürüyüşler yapmayı çok severmiş. Yürümek, onun için ilham kaynağı olurmuş. Rimbaud ise yürümeyi bir kaçış olarak görmüş. Rousseau da yürüyüşten haz alanlardan zira sadece yürürken düşünebildiğini ve hatta yaratıcı olabildiğini savunmuş. Bir de inanç boyutu var yürümenin. Eskiden keşişler, bir azizin mezarına varmadan uzun yürüyüşler yapar böylece yorgunlukla birlikte kibrini de atarmış. Sadece tek bir kelime üzerine kitap yazılıyor, yüz on dokuz sayfada kelimenin aklınıza gelebilecek her türlü boyutu ele alınıyor. Frederic Gros burda bi tebriği hakediyor doğrusu. Kitabı beğendim, tavsiye ederim.
Yürümenin Felsefesi
Yürümenin FelsefesiFrédéric Gros · Kolektif Kitap · 20206,8bin okunma
352 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Kalender, dünya işlerinden elini eteğini çekmiş, ismiyle müsemma. Ta ki aşk kapısını çalıncaya kadar... Kitap bizi modern dünyadan alır ve 15.yüzyıla götürür. Karşımızda Titanic kadar olmasa da büyük bir gemi ve kaptan kim dersiniz? Kristof Kolomb !!!! Kalender ile Kolomb'un yolları bu gemi sayesinde bir araya gelir. Roman Müslüman ve Türk bu gencin gözüyle Batı dünyasını, Katolikleri, Kolomb'u anlatmaya başlar. Olay örgüsünü din-aşk-hayaller üçgeninden izleriz. Serim ve düğüm bölümlerini oldukça beğendiğim kitabın bir Türk filmi kıvamında sonlanması bi hayal kırıklığı yarattı. Beyitler, kullanılan diller, betimlemeler oldukça iyiydi. Yazarın daha önce başka kitaplarını da okumuş beğenmiştim. Bu kitabı diğerlerine nazaran daha çok beğendim, son kısmı hariç... Tavsiye ederim.
Sular Üstünde Gökler Altında
Sular Üstünde Gökler AltındaKaan Murat Yanık · Ketebe Yayınları · 20231,415 okunma
Reklam
312 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Kitabı çok sevdim o yüzden ben susuyorum, kitap konuşsun. Alıntılar bırakıyorum, mutlaka tavsiye ederim. * Gaslighting, strese verilen bir tepkidir. İnsanlar tehdit altında hissettiklerinde ya gaslighting uygulayıcısı ya da mağduru olurlar. * Gaslightinge son vermenin bu kadar zor olmasının nedenlerinden biri haftalarca, aylarca ya da senelerce buna maruz kaldıktan sonra ilişkiye başladığınızdaki kadar güçlü olmamanızdır. * Hislerin hiçbirini fazla ciddiye almayın! * Gaslighting mağduru olan kadın kendisini yalnız, kafası karışmış ve bıkkın hisseder. * Sizinle aynı fikirde olması için ikna etmeye çalışmaz ya da onayını almak için çaba sarf etmezsiniz. Sadece kendi kararınızı verir kendi gerçekliğinize bağlı kalırsınız. Bunu başardığınızda kimse size gaslight uygulayamaz. * Kimin haklı kimin haksız olduğundan endişe etmeyin. Önemli olan tartışmayı kimin kazanacağı değil size nasıl davranılmasını istediğinizdir. * Anlaşılmayı beklemek sizi gaslightinge açık hale getirir. * Sözüm ona sizi önemseyen bir insan sizi nasıl bu kadar kötü hissettirebilir?
Gaslight Etkisi - Psikolojik Manipülasyon
Gaslight Etkisi - Psikolojik ManipülasyonRobin Stern · Diyojen Yayıncılık · 202354 okunma
448 syf.
·
Puan vermedi
·
17 günde okudu
" İyi bir evlilikte en önemli şeyin mutluluk değil denge olduğunu hiç unutma! " Bir kadın ve iki erkek ekseninde bir aşk üçgenini konu alıyor kitap. Fermina Daza'nın yaptığı seçimle değişen hayatların elli yıllık sürecini görüyoruz. Mantık evliliği yapan ve eşi öldükten sonra 78 yaşında aşkı seçen bir kadın...Tam 50 yıl bu kadını bekleyen bi adam. Tabi adamın bekleme şekli başka kadınların kolları...Bu kısımlar oldukça gerçekdışı geldi bana. Bir adamın aşkın gölgesinde yaptığı çapkınlıklar daha çok... Yazarın Yüzyıllık Yalnızlık ve Kırmızı Pazartesi'den sonra beklentimi karşılamadı kitap. Büyülü gerçekçiliğin babası Marquez'i bu kitapta tam olarak bulamadım. Duygusal kitap sevenlere tavsiye olunur.
Kolera Günlerinde Aşk
Kolera Günlerinde AşkGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 20208,9bin okunma
288 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
" Zihin, bastırılmış duyguları yönetemez. Çünkü duygular bastırıldıkça güçlenir." Kitabın en sevdiğim cümlelerinden biri. Çokça notlar aldım, bazı yöntemleri uyguladım. Aslında sevmem kişisel gelişim kitaplarını. Farkı şuydu : Şunu yap bunu yap gibi nasihatler yerine okuyucuyla empati kuruyor yazar ve dahası faydasını gördüğü yöntemleri anlatıyor. Okurken sıkılmadım hiç, oldukça ilgi çekiciydi benim için. İster bilişsel ister davranışçı olsun yazarın okuyucu ile ortak paydada buluşması kitabı değerli hale getiriyor. Bazı bölümlerin uygulanabilir olması için biraz zorlamamız gerekiyor biz okuyucuları. Telefondan ve sosyal medyadan uzak durmak gibi... Daha çok fobiler üzerinde duruluyor. Hemen hepimiz de olduğu gibi fobileri aşmak çok zor ama imkansız değil. Bunu uyguladığım ve aştığımı düşündüğüm bi fobim için rahatlıkla söyleyebilirim. Şöyle de düşünebilirsiniz yorumumdan sonra : " Bir kitapla fobiler aşılsaydı psikiyatrlara ne gerek vardı?" Sanırım bunu yenmek için doğru bir zamandı benim için. Umarım sizin için de doğru zamandır ve faydası dokunur. Tavsiye ederim.
Bırak ve Rahatla
Bırak ve RahatlaAdem Güneş · Timaş Yayınları · 20191,993 okunma
216 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
" Dünya bizim olmaktan çıkmışsa 150 yıl daha fazla yaşamak ne işe yarar? " Hayal edelim : Efsaneye göre uygarlıkların yıkılacağını anlayan ve ideallerinin peşinden giden bir avuç insandır Empedokles'in Dostları... Antioche adı verilen ve Antalya, Mesih'in Takipçisi, Fransa'nın batısında küçücük bir ada anlamlarına gelen yere şahıslarına münhasır bir gemiyle çıkıverirler. Amaçları dünya üzerinde güç kurmuş devletlerin savaşmalarını önlemektir. Tabi savaş nükleer boyutta olacaktır. Adada hepitopu iki kişi yaşamaktadır. Yazarın kendi deyimiyle ada " her şeyden uzakta, minnacık ve bakir bir kara parçasıdır." Ana karakterimiz Alec -esas adam- ve Eve -esas kadın - arasında bir aşk da önlenemez elbette. Tıpkı Nuh'un Gemisi gibi bir gemiyle gelip hastalara şifa olurlar hatta ölmüş insanları hayata döndürürler. Buraya kadar her şeyi yazar "evrim" le açıklar. Kitapta bir mucize gibi karşılanan olaylar ilerleyen bilimle açıklanır. Bir okuyucu gözünden yine de aklımdaki soru işaretlerine tam cevap bulamıyorum ne yazık ki ... " Geldiler, üstünlük kurdular, dünyada hem kaygı hem de umut rüzgarları estirdiler, sonra da gittiler." Kitabın sonunu tabi ki anlatmıcam fakat verilmek istenen ana fikir gayet açık ve net. Azra Kohen kitaplarını anımsatan bi havası vardı. Tam olarak bilim kurgu sayılmasa da fantastik sevenler için tavsiye ederim.
Empedokles'in Dostları
Empedokles'in DostlarıAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 20215,2bin okunma
109 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
" Kalbimizin mutluluğa tahammülü bir yere kadardır. " Yazarın okuduğum ilk kitabı. Minimal öykülerden oluşan sevimli bir kitap. Zaman zaman hüzünlendiren, sıcak hikayelerden oluşuyor. Ölüm, aşk, pişmanlık gibi temalardan oluşuyor. Günlük hayatta insan manzaraları daha çok kadın-erkek ilişkileri üzerine anlatılar. Öyküler arasında en çok beğendiğim Kuyu, Dede ile Torun adlı hikayelerdi. Öykü sevenlere tavsiye edilir.
Yerlere Göklere
Yerlere GöklereAbdullah Harmancı · Ebabil Yayıncılık · 200796 okunma
Reklam
328 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
" Ve yalnızlığa gelince... Kuzeyin büyük ormanları, keşfedilmemiş suların enginliği, Grönland'ın buz kaplı alanları insan gözünün görebileceği en derin yalnızlıktır. " Ahhh Melville yaptın yine yapacağını!! Bir öyküde aradığım betimlemeler uzun uzunnn tasvirler -ama sanatsal olmak kaydıyla- tam olarak bu kitapta. İçerisinde çok güzel hikayeler barındırıyor. Elbette favorim " Katip Bartleby" 🩵 Yazar iki şey üzerinde ustalaşıyor kitabımızda : Biri günlük hayatta hiç dikkat etmediğimiz kişileri tipleştirmek, diğeri cağğnımmm doğa tasvirleri. Kitaba ismini veren o meşhur veranda da oturup bu güzel öyküleri bir bir hayal ediyorum. Tavsiye ederim.
Veranda Öyküleri
Veranda ÖyküleriHerman Melville · Vakıfbank Kültür Yayınları · 2019152 okunma
204 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Henüz beş yaşında bir çocuğun "yetişkin gözünden" anlatıldığı bir kitap Oğullar ve Rencide Ruhlar. Romanı sıradışı yapan da bu. Halk arasında " büyümüş de küçülmüş" tabirinin vücut bulmuş halidir başkarskterimiz. Kitapta ebeveylerini koruyan, sahip çıkan, anlamaya çalışan, yer yer alttan alan bir çocuk var. Yetişkinlerdir deyip geçiyor mantığının kabul etmediği her şeyi. Kitabın isminin ayrıksılığını yazarın üslubunda da görüyoruz. Anlatımda hiçbir masraftan kaçılmayıp taşı gediğine koyuyor. Aslında çocukluktan çıkamamış, birey olamamış yetişkinler konu ediliyor. Bunu beş yaşında bir çocuğun gözünden anlatması da ayrı bir ironi. Kitabı tavsiye ederim.
Oğullar ve Rencide Ruhlar
Oğullar ve Rencide RuhlarAlper Canıgüz · İletişim Yayınları · 202010,9bin okunma
394 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
" Yıllardır yaşanan acıları tek bir cümle ' şehir düştü' anlatır. Gemideki insanların dumanlar tüten şehre ait son bakışlarında bu iki kelime var. Lakin insan ümidi olmadan yaşayamaz. " Zaman, Osmanlı'nın altın çağını yaşadığı Fatih Sultan Mehmet dönemi. Konstantiniye fethedilmiş, ünlü Şehzade Mustafa zehirlenerek öldürülmüş, Hurufi adı verilen tarikat sapkın fikirlerini yaymak için dört bir yana kök salmış. Devleti Aliyye'nin içinde bulunduğu durum az çok anlatıldıktan sonra esas konuya geçiliyor. Buraya kadar her şey bir tarih kitabı gibi hissettiriyor. Fakat devamında gerek kurgu gerek betimlemeler ve ruh tahlilleri edebi bir lezzete ulaştırıyor biz okuyucuları. İki katmanlı ilerleyen kitap yavaş yavaş yerini bir aksiyona bırakıyor. Burada Agatha Chiriste'nin romanlarındaki heyecanı buluyorum. Üç yüz doksan iki sayfalık kitap hızla akmaya başlıyor ve sonunu çok merak ediyorum. Okurken tarihi ve dini terimlere sıkça rastlıyoruz. Tabi açıklamalar sayfa altında ek olarak veriliyor. İçerisinde didaktik bilginin bulunduğu sayfalar ağırlıkta. Bir edebiyatçı olarak Divan edebiyatı kalıplarıyla yazılmış beyitler gördükçe daha çok ilgimi çekiyor kitap. Bir okuyucu olarak kitabın sonunda aradığımı bulmama rağmen devamını bekliyorum. Hem tarihin hem de edebiyatın harmanlandığı kitabı mutlaka tavsiye ederim.
Bin Yüz Beş
Bin Yüz BeşMurat Turan · İkinci Adam Yayınları · 20143 okunma
224 syf.
·
Puan vermedi
·
31 saatte okudu
" Hayatımda hiçbir zaman umut etmekten ve çabalamaktan vazgeçmedim. En acı çektiğim en yılmak üzere olduğum zamanlarda bile sanatı, kitapları, mizahı hep koltuk değneği yapıp kalktım ayağa. " Ömer Zülfü Livaneli otobiyografisinde en çarpıcı cümle buydu onu özetleyen. Sanatın birçok türünde eserler vermiş, kitaplar yazmış, türküler söylemiş, besteler yapmıştır. Nazım'dan etkilenmiş, Yaşar Kemal'le yoldaşlık yapmış, ülkesinden iltica etmek zorunda bırakılmış, Anadolu ezgilerini sazına takıp tüm dünyada türkülerimizi duyurmuş bir sanatçı Livaneli. Hayat hikayesini kendi kaleminden okumak da en az romanlarını okumak kadar edebi tat veriyor. Tavsiye ederim.
Rüzgarlar Hep Gençtir
Rüzgarlar Hep GençtirZülfü Livaneli · Dex Yayınları · 20195,2bin okunma
368 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Butimar, mitolojiye göre deniz suyu içen aynı zamanda suyun bitmesinden korkan bir kuştur. Korkularıyla yüzleşir denize her yaklaştığında tıpkı kitaptaki ana karakterimiz gibi. Psikiyatr olan karakterimiz gerçek hayatta yapamadığını bilinçaltına taşımak ister, rüyalarına sığınır. Rüyasında hem sevdiği kadınla hem de tarihin gerçekleriyle karşılaştırır okuyucuları. Romanın kapısı rüya sayesinde aralanır ve başlar kitabımız... Tarih, aşk, felsefe üçgeninde oluşturulmuş bir kitap Butimar. Başlarda biraz dağınık olan kurgu kitap ilerledikçe bütünlüğe kavuşuyor. Karekterler ete kemiğe bürünüp karşımıza çıkıyor. Postmodern tekniklerin sıkça kullanıldığı bi roman. Marquez'in " büyülü gerçekçilik" ini anımsatıyor bi parça. Pastiş ve ironi kullanarak tarihi karekterlere ve olaylara gönderme yapılıyor. Kitapta en sevdiğim şey birçok tat alabiliyor olmamdı: tasavvuf, simya, aşk, tarih, soykırım... Hepsi olay örgüsü etrafında yerlerini alıyor. Kitabı sevdim, tavsiye ederim.
Butimar
ButimarKaan Murat Yanık · Ketebe Yayınları · 20223,981 okunma
322 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.