Üç kız çocuğu olan bir babayı, hacdan gelen bir Müslüman gibi ziyaret etmek bu ümmete mahsus hassasiyet hallerinden biridir. Ha hacdan gelen birinin mutluluğu ha üç kız
çocuğu babası olmak. Haccettiğinde cennet müjdesi alıyorsun, kız çocuğunda da cennet müjdesi isitiyorsun. "Ne mutlu sana! Şöyle bir kucaklayayım seni kardeşim. Üç kizin var,
ne mutlu sana!" Haccı yapana cennet vaat eden Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, üç kız çocuğunu iffeti ile büyütene de cennet vaat etmiştir. Hacdaki vaat hoşumuza gitti de
kız çocuğundaki vaat niye hoşumuza gitmesin?
Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Yokluğunda buldum seni;
Bırak vehmimde gölgeni,
Gelme, artik neye yarar?
Şu kadınlar ne garip mahluklar. Duygusal durumları ne kadar çabuk değişebiliyor. Küçücük şeylerden nasıl da hemen etkileniveriyorlar. Bir anda dünyanın en mutsuz en kederli, en suçlu insanı iken, nasil da kolayca gökyüzünün en üst katına çıkabiliyorlar. Sevgileri, tutkuları uğruna neleri göze alabiliyorlar. Onlar için yaşamın temel şartı Sevilmek. Aşk'la Tutku' yla sonsuza kadar Sevilmek ve asla Vazgeçilmemek. Her şeyi affedebilirler ama Sevilmeme' yi Asla.
Sevgisiz bir dünyada kadınlara yer yok. Bir kadın olarak onlari ne kadar iyi anlıyorum bilseniz. Kadınlar varolmaya devam ettikçe dünyamızdan sevgi hiç eksik olmayacak. Canlar, kanlar pahasina bile olsa.