" ... Yalnızca bir günah vardır, tek bir günah. O da hırsızlıktır. Onun dışındaki bütün günahlar, hırsızlığın bir çeşitlemesidir. Ne demek istediğimi anlıyor musun?"
"Hayır, Baba can." dedim, anlamak için kendimi umutsuzca zorlayarak. Onu bir kez daha hüsrana uğratmak istemiyordum.
Baba sabırsızca içini çekti.
"Bir insan öldürdüğün zaman, bir yaşamı çalmış olursun." dedi Baba. "Karısının elinden kocayı, çocuklarından bir babayı almış olursun. Yalan söylediğinde, birinin gerçeğe ulaşma hakkını çalarsın. Hile yaptığın, birini aldattığın zaman doğruluğu, haklılığı çalmış olursun. Anlıyor musun?"
İnsanlar birbirlerini tanımanın ne kadar güç olduğunu bildikleri için bu zahmetli işe teşebbüs etmektense, körler gibi rasgele dolaşmayı ve ancak çarpıştıkça birbirlerinin mevcudiyetinden haberdar olmayı tercih ediyorlar.
Hayal ettiklerimiz karşımızda cisimlenen gerçeklikten çok daha kötüdür. Korkularımızın en büyüğü karanlıkta, gölgeler arasında sinerek beklediğini hayal ettiklerimizdir.