Neden sevmeyi sanat diye niteliyoruz? İnsana içkin bu haslet, geliştirilmesi ya da irdelenmesi gerekiyor. Saf bir duygu olan bu "sevgi", bilgilendikçe, aklımız geliştikçe başka bir hale bürünebiliyor. Sevgi, kişinin kendisi bilmesi için gereklilik olduğu muhakkak. Kendimize alan açmaya, hayata karışabilmek için bazen bir özneyi, bazen bir nesneyi, bazen bir mekana doğru sevgi besleriz. Sevdiğimiz şeye ilgi duyar, ilgi duyduğumuz şeyde bilgilenir, bilgilendiğimiz konularda ustalaşırız. Ustalık son raddede sanat halini alır.Bu yönüyle sevme bir büyüme biçimidir bizler için. Bilgisiz bir sevgi, saflığı değil, anlamsızlığı ya da kabaca cahilce bir yoksunluk krizine çıkar. Düşünür, hümanist bir perspektifte bize prospektüs sunmadan, sevgiyi nasıl kurabileceğimizi, nasıl algılandığı, onla neler yapacağımıza dair "vicdani bir rota" çiziyor. Kanımca aktüel olarak yoğun bir entelektüel zenginlik sunmasa da, yazıldığı dönem itibariyle ve içeriğiyle kesinlikle okunmayı ve üzerine konuşılmayı hakkediyor.