Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Sinan D.

Sinan D.
@Psikanaliz
Kelimeler… Kelimeler albayım, bazı anlamlara gelmiyor.
188 okur puanı
Haziran 2016 tarihinde katıldı
'' Şunu iyi anlayın,doktor.AMA ile VE arasında gerektiğinde kolayca bir seçim yapabilirsiniz.VE ile SONRA arasında bir seçim yapmak daha zordur.SONRA ile ARDINDAN 'a gelince iş daha güçleşir.Ancak kesin olarak en güç olan, VE 'yi kullanmak gerekip gerekmediğine karar vermektir. ''
Sayfa 108Kitabı okudu
Reklam
'' Dünyadaki kötülük neredeyse her zaman cehaletten kaynaklanır ve eğer aydınlatılmamışsa,iyi niyet de kötülük kadar zarar verebilir.İnsanlar kötü olmak yerine daha çok iyidir ve gerçekte sorun bu değildir.Ancak insanlar bir şeyin farkında değillerdir,şu erdem ya da kusur denilen şeyin;en umut kırıcı kusur,her şeyi bildiğini sanan ve böylece kendine öldürme hakkı tanıyan cehalettir.Katilin ruhu kördür ve insan her türlü sağduyudan yoksunsa güzel aşk ve gerçek iyilik diye bir şey olamaz.''
Sayfa 135Kitabı okudu
'' Bir erkek , ne kadar kötü davranmış olursa olsun , bir kadının aşkını kaybettiğini hiçbir zaman kabullenemez . ''
Sayfa 158Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
'' Çıplak , aç bir dilenciyi sokaktan alıp onu güzel bir kurumun barınaklı odasına götürerek , kendisine yiyecek içecek bir şeyler verdikten sonra ondan bir sopayı yukarı aşağı sallaması istenirse , doğal olarak ona önceden sopayı niçin aldığını , onu niçin sallaması gerektiğini , bu kurumun işleyişini akla yatkın olup olmadığını açıklamak gerekir . Yani dilenci sopayı hareket ettirmeden önce . Sopayı hareket ettirince anlayacaktır ki ; bu sopa bir tulumbayı harekete geçirmekte , böylece su çıkarmakta , sular seralar boyunca akmaktadır . Sonra kapalı kuyu kulübesinden alınıp kendisine başka iş verilir , meyva toplayıp efendisini sevindirecektir . Daha yüksek bir mevkiye geçiş sırasında , bütün kurumun işleyişini öğrenecektir . Bu işlere katılırken '' Burada ne amaçla bulunuyorum ? '' diye sormayı düşünmeyecektir . Efendisine de kesinlikle sitem etmeyecektir . İşte böyle efendisinin istediğini yapanlar ; yani sadece çalışan bilgisiz insanlar ; yani bizim kendilerine hayvan gözüyle baktığımız insanlar , ona sitem etmezler . Ve biz ; bilgeler , efendiye ait olan herşeyi tartar , onun bizden istediğini ise genellikle yapmayız . Böyle davranacağımıza toplanıp görüşler saptarız : '' Sopayı niçin hareket ettirecek mişiz ? Bu aptalca değil mi ? '' Ve yine genellikle şöyle bir sonuca varırız : Hiçbir şeye yaramadığımızı duyumsuyoruz . Efendi aptal , ya da değil ama biz akıllıyız . Üstelik biz kendimizi hiçbir biçimde kendimizden kurtarmak zorunda değiliz .
'' Sonra kendi kendime şöyle dedim : Her inancın özelliği , ölümün yok etmediği bir anlam vermektir hayat . ''
Reklam
'' Gerçekten bizler , intiharın gerekliliğine inanmış ama onu uygulamaya karar veremeyen bizler , kimiz ? En zayıf , en tutarsız , düpedüz söylemek gerekirse ; delinin , rengarenk dilenci torbası gibi aptallığını peşi sıra sürükleyen en aptal insanlar değil de neyiz ?
'' Ölüm , hayattan daha iyi , hayattan kendini kurtarmak gerek . ''
'' Hayatımın anlamı nedir ? '' '' Hiçbir şey ! '' '' Ya da hayatımın sonucu nedir ? '' '' Hiç ! '' '' Var olan her şey niçindir ? Ben niçin varım ? '' '' Var olmak için ! ''
'' Tecrübi bilimlerin , hayatın bu sorusuna karşı cevabı , genel olarak şöyle ifade edilebilir . Soru : '' Ne için yaşıyorum? '' Cevap : '' Sonsuz büyük mekanda , sonsuz küçük parçacıklar , sonsuz küçük bileşimler içinde değişirler ve sen eğer bu değişimlerin yasalarını kavramamışsan yeryüzünde niçin yaşadığını da kavramamışsındır . ''
'' Bu ruh hali bende kendini şöyle gösteriyordu : Bu hayat , birinin bana oynadığı aptalca , kötü bir oyundan başka bir şey değildi.Beni yaratan '' biri ''ni kabul etmiyorsam da , şöyle bir düşünce gayet normal geliyordu : Beni dünyaya getirmekle son derece aptalca ve kötü bir şaka yapmıştı birisi. ''
Reklam
'' Ancak şimdi anlıyorum ki ; her şey aynen tımarhanede olduğu gibiydi ... O zamanlar bütün delilerin yaptığı gibi ben de , benim dışımdaki tüm insanları deli sanıyordum. ''
'' Bu akşam anladım ki,bir insan diğer bir insana bazan hayata bağlandığından çok daha kuvvetli bağlarla sarılabilirmiş.''
"Seni tanımadan önce ağaçların çiçek açtığı ve yaprak döktüğü mevsimleri hep kaçırırdım.."
''Sabahları kimseyi uyandırmadan sessizce yola koyulurdum; gezici din adamları gibi. Yalnızlığın dinini yayıyordum.''
''... Eski bir Fars atasözü vardır: 'Bir kadının hayalini elinden almak, bir kaplanın yavrusunu elinden almaya benzer.'''
45 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.