"Hangi mutsuzluk yüzünü balmumuna çevirirse çevirsin,
hangi tenha zaman canında yaprak dökerse döksün,
hangi uzaklar gerçeğini küçük düşürürse düşürsün,
hiçbir yere varmayan bu kıyısız hayranlık , aynı hastalıkta sakat verip bir küçümseme refleksine dönüşecektir."
Kitabın son sayfasında yazan yazı bu..
Çok derinlemesine Kaleme alınmış bir paragraftı benim için.
Şükrü Erbaş bu eserinde şiirlerini "Ölümden acı duymayan yaşam" temalı olarak işlemiştir.
Kitapta Sayfa sayısı az ama duygusal fazlalık o kadar çok kii:))
Meselâ kitabın kapağını ilk açtığınızda sizi çok güzel bir paragraf karşılar..
İncelememe de eklemek isterim.
"Üç tutku yönlendirdi hayatımı: Sevgi açlığı, bilgi arayışı ve başkalarının acılarına karşı dayanılmaz bir merhamet.
Aşk ve bilgi göklere yükseltti ama merhamet her seferinde çekip yere indirdi beni. "
( Bu paragrafa kalbimi bıraktım resmen)
Aşkı o kadar yüceltiyor ki içinde bilgiyle eş değer kılıyor.
Öyledir ki ;
Aşk da insana hayatta her şeyi öğretir.
Şiir ve hatta melankolik şiirler severlerin okuması gereken tam bir duygu seli barındıran bu şahane kitabı okumalarını tavsiye ederim..