vücudum
sabırlı sevgilim benim
bu hüznü senin için biriktiriyorum
sana gelicem beklemelerin bu acılı durağından
bu giz bu karanlık biticek
güneşin çıkmasını bekliyorum
“ Hortlaklara inanıyor musun? “ “Hayır” diye bağırmıştım, bu tür saçmalıklara inanacağımı düşündüğü için incinmiştim. “ Yanlış yapıyorsun o zaman. Mezarlıkların yakınlarında dolaşan sivri tırnaklı uyurgezer cesetlerden söz etmiyorum. En az onlar kadar sivri tırnaklı ve kanlı, hortlak düşüncelerden söz ediyorum; yaşamın her çağında onlara rastlayacaksın ve zaten ölü oldukları için, öldüremeyeceksin onları. “
— Bu kadar çok gazete, radyo ve televizyon varken insan sonsuz sayıda farklı düşünce duyacağını sanıyor. Sonra tam tersi olduğunu fark ediyor: Bu sözcülerin gücü, o an egemen olan düşünceyi, başka sesleri duyulmaz hale getirecek kadar abartmaktan başka işe yaramıyor.
Biz burada gerektiği zaman tüm ahlaki duygularımızı bastırır, özgürlüğümüzü, huzurumuzu, hatta vicdanımızı, her şeyimizi, her şeyimizi bitpazarında satışa çıkarırız! Yeter ki, sevdiğimiz varlık mutlu olsun.
Bir insana karşı tavır alabilirsiniz ya da kızıp aşağılayıcı sözlerle onu incitebilirsiniz, hatta fiziksel saldırıda bulunup onu hastanelik edebilirsiniz, ama onun varlığını yok farz ettiğinizde ona katlanması en zor duyguyu yaşatırsınız: "Hiçlik."