Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Onur Senol

Onur Senol
@Runo_
3 okur puanı
Haziran 2021 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Bir hesapçılık mıydı bu? Hayır; kadınlar en büyük sahtelikler içinde bile içtendirler hep, çünkü doğal bir duyguya boyun eğerler.
Reklam
Hırslılık herkese vergi değildir, yavrucuğum. Kadınlara hangi erkekleri aradıklarını sorun, 'Hırslı olanları,' derler. Öteki erkeklere göre, hırslıların belleri daha güçlü, yürekleri daha sıcaktır, kanlarında daha çok demir vardır. Kadın da güçlü olduğu sıralarda kendini öyle mutlu, öyle güzel bulur ki, parçalanmak tehlikesi altında da olsa, üstün bir gücü olanı bütün erkeklere yeğ tutar.
“İnsan yüreğinde doğuştan gelen bir duygu varsa, bu da zayıf bir yaratık yararına her an sürdürülen koruma gururu değil midir?”

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Ama aklımı hem başımdan alıyor, hem de kullanmamı istiyorsun."
"Üzerinde benim pijamalarımdan biri vardı, kollarını kıvırmıştı. Gülünce onu yine arzuladım. Biraz sonra, onu sevip sevmediğimi sordu. Ona bunun bir anlam ifade etmediğini ama sevdiğimi sanmadığımı söyledim. Üzülmüş gibiydi."
Reklam
"Ne de olsa insan her zaman biraz suçludur."
"Para ölümü zehirlerse, ölümden bir tek öfke çıkar. Tabutların üzerinde insanlar dövüşür."
Her şey geçici, ama hiçbir sonsuzluk, dün dudaklarında tattığım, içimde hissettiğim o ateşli deneyimi söndüremez! O beni seviyor! Bu kollar ona sarıldı, bu dudaklar onun dudaklarında titredi, bu ağız onunkinde kekeledi.
Keşke yüz kere onun boynuna sarılacak duruma gelmeseydim! Yüce Tanrım biliyor ya, etrafını birçok güzel şeyin sardığını gören, ama onlara dokunma izni olmayan biri gibiyim; dokunmak insanların elbette en doğal içgüdüsü. Çocuklar gözlerine ilişen her şeye dokunmazlar mı? - Ya ben?
Ah, insan öyle fani ki, yaşadığından gerçekten emin olduğu bu dünyada bile, varlığının tek bir gerçek iz bıraktığı bu dünyada bile, sevdiklerinin ruhunda ve hatıralarında o da sönüp kaybolacak, hem de çok çabuk!
Reklam
İnsanların birbirleri için pek az şey ifade etmesi bende genellikle göğsümü parçalamak, beynimi dağıtmak isteği uyandırıyor. Ah, karşımdakine geçiremediğim sevgi, sevinç, şefkat ve hazzı karşımdaki de bana sunamaz, tüm kalbim mutlulukla dolup taşsa bile, karşımda kılı kıpırdamadan duran soğuk birini mutlu edemem.
Çok sayıda insanla tanıştım, ama henüz bir arkadaş edinmiş değilim. İnsanlara cazip gelebilecek özelliklerden bende eksik olan nedir bilmiyorum; benden hoşlanan birçok insan var, benimle ilgileniyorlar, ama yollarımız sadece kısa bir süre için kesişiyor ve ben buna üzülüyorum. Buradaki insanların nasıl olduğunu soracak olursan, şunu söyleyebilirim: Her yerdeki gibi! İnsan aslında karmaşık bir varlık değil. Çoğunluğu zamanın büyük bir bölümünü yaşamak için kullanıyor, geriye kalanı ise, özgür oldukları küçük zaman diliminden öyle korkuyor ki, ondan kurtulmanın her türlü yolunu deniyor. İşte insanın değişmez yazgısı!
"Çünkü öncülük yapılacak tek şey kaldı, o da elle tutulamayanların dünyası; fikirler, hikâyeler, müzik ve sanat”.
Anlamadığımız şeylerle yaşayamıyor oluşumuz ne kötü. Her şeyin etiketlenmesine, açıklanmasına ve yeniden yapılanmasına ne kadar da ihtiyacımız var. Kesinlikle açıklanamıyor olsa bile. Tanrı'nın bile.
Bizi koruyan kanunlar aslında bizi can sıkıntısına mahkûm etmekten başka bir işe yaramazlar. Gerçek karmaşaya ulaşamadığımız sürece, asla gerçekten huzurlu olamayacağız.
Sayfa 161Kitabı okudu
Yani, Tanrı'nın olmadığı bir dünyada, anneler yeni Tanrı değil midir? Kutsal ve tecavüz edilemez son mertebe. Annelik dünyada kalan mükemmel ve büyülü mucizelerin sonuncusu değil midir?
Sayfa 121Kitabı okudu
Reklam
İnsanları iğdiş ederek köleleştiremeyen kültürler, onların beyinlerini iğdiş ederler. Seksin son derece kirli, kötü ve tehlikeli olduğunu insanların beynine öyle bir kazırlar ki, kişi cinsel ilişkiye girmenin ne kadar zevkli olduğunu bilse bile, yine de yapmaz
Elmayı ısırmadığın sürece hayatının sonuna dek köle olarak kalacaksın