Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Melike

Melike
@Sevgilikendim1
Her insanın kendisiyle baş başa kaldığı zamanları olmalıdır/Nevzat Tarhan
Çok fazla övgü, neredeyse çok fazla eleştiri kadar zararlı olabilir.
Reklam
Tevazu kişinin izzetini arttırır. Peygamber Efendimiz (s.a.v)
Kişinin temiz bir hayat sürmesi ve insani hatalarından da tövbeye devam ederek temizlenmesi zihninin ve kalbinin temiz kalması için şarttır. İçimizde temizlenmeden kalmış kötülükler bizi sürekli kendilerine çağırarak aşağıya çeker. İnsan için mümkün olabilecek en temiz hayatı yaşamaya çalışmak, kötülüklerin izlerinden kurtulmaya çalışmaktan her zaman daha kolaydır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Dünyanın sıkıntı ve belalarından uzak olduğu için cennete de “haziretü’l-kuds( kutsal alan)”denmiştir.
“Dikkat edin! Allah Teâlâ dünyayı sevdiklerine de sevmediklerine de verir. Fakat bir kulunu sevdiği zaman ona imanı bahşeder. Dikkat edin! Bazı insanlar dinin, bazıları ise dünyanın derdine düşerler. Sizler dinin derdine düşün, dünyanın kulu kölesi olmayın. Hz. Peygamber(s.a.v)
Reklam
Ümitsizlik insanın içini buruşturup onu öldüren bir şey olduğundan Kur’an-ı Kerim’de Allah’ın rahmetinden ümit kesmek sapkınlık olarak görülmüş ve küfre eş tutulmuştur. (Yusuf,12/87; Hıcr,15/56; Ankebut , 29/23; Zümer, 39/53)
Resûlullah Efendimiz (s.a.v) Abdullah b. Ömer’e (r.a) şöyle buyurmuştur. “ Sabah olunca akşama çıkacağını, akşam olunca da sabaha çıkacağını düşünme. Hayatından ölümün, sıhhatinden de hastalığın için bir şeyler ayır. Ey Abdullah, yarın isminin ( halinin) ne olacağını hiç bilemezsin.”
“ Senin kimseye bildirmeyip kendine sakladığın isimlerinle sana yalvarıyorum. “ Peygamber efendimiz (s.a.v)
İnsan, yeryüzüne değil kendi nefsine sınır koymayı öncelemelidir.
Açıklık eksikliğimizi fark etmek zayıflık değil, fırsat ve güçtür.
Reklam
Akıl yok, vicdan yoksa gönül basit bir teselli aracına dönüşmez mi? Akıl kayıp, vicdan metrûk ise gönül basit bir gürültü ve tantana içerisine gömülmez mi?
Değiştirip kontrol edebileceğimiz tek insan kendimiziz.
Başka birisini değiştirmek istemekte yanlış bir şey yok. Sorun şu ki, bu genellikle bir işe yaramaz.Öfkemizle başa çıkmakta ne kadar becerikli olursak olalım, ne diğer insanın bizim istediğimiz şekilde davranmasını ya da düşünmesini sağlayabiliriz, ne de adaletin her zaman tecelli etmesini bekleyebiliriz.Etkisiz kavgadan uzaklaşmanın tek yolu, diğer insanı değiştirebileceğimiz ya da kontrol edebileceğimiz fantezisinden vazgeçmektir. Gerçekte sahip olduğumuz gücü, yani kendimizi değiştirme ve kendi adımıza yeni ve farklı bir eylem şekli benimseme gücünü ancak o zaman kullanabiliriz.
Hepimizin, birbirini besleyip birbirine anlam katan birer “ben” ve “biz”e ihtiyacımız var.
79 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.