Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Seyyahı Avare

Daha fazla edinme arzusuna, mevki kaygısına köle olmadığı sürece kişi fakîrdir, erdemlidir.
Sayfa 41
Reklam
Oysaki mezarlıklar, kendilerini vazgeçilmez zanneden insanlarla doludur.
Her vakt-i seherde bin lutfı gelir Allah’ım Ol vaki uyanur kalbin yalvar güzel Allah’a. Niyâzî-i Mısrî

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Çağımızda insanlık merhamet eksikliğinin sınavını veriyor. Çevremizde bunca acı, üzüntü, yoksulluk, trajedi var iken kalplerimizde bir parça olsun merhamet yoksa insaniyetimizi kaybediyoruz demektir.
Cismile varmak güç ise kalb ile varmak yiter Akl irişmez seyr-i kalbin sal u ruz u mahma Kuddûsî Anlamı: Bedenen sevgiliye erişmek imkânsız ise de kalben yanında olmak yeter... Çünkü kalp seyirlerinin (kalpte yapılan yolculukların) yılına da ayına da gününe de akıl erdirmek imkânsızdır.
Reklam
Mademki kalbimiz, pozitif veya negatif üretimleriyle aklımızın, ruhumuzun, nefsimizin ve cümleten canımızın ev sahibidir, bari kiracılarımızı iyi seçmeli ve ardından da memnun etmeli değil miyiz?  Ancak o zamandır ki kira bedeli olarak her birerinden irfanlar, asaletler, derinlikler, yücelikler vs. süzebilelim ve insan denilen karmaşık varlık için kalbimizi bir marifet mekânı yapalım. Âh o duyan, yumuşak, şefkatli ve zarif bilgelik...
Kalbin hakkı bâtıldan, doğruyu yanlıştan ayırt etme ve iyi ile kötü arasında tercih yapma özelliği onu bilgi, algı, düşünce ve inancın merkezi konumuna getirir. Bu yüzden kalbin iki yüzü vardır; biriyle Hakk'a, diğeriyle halka bakar. Yerlere ve göklere sığmayan Allah oraya sığar.
Eğer insanın kalbiyle bir derdi varsa, o dert baştan sona bir vatan, bir Kalû Belâ özleyişidir ve kıyamete kadar değişim ve dönüşüm, zıtlık ve aykırılık içinde devam edip gidecektir. Çünkü kalp her kasıldığında veya gevşediğinde, her daraldığında veya genişlediğinde yeni bir halin, yeni bir tecellinin, yeni bir umudun arayışıyla ya uyanıyor ya sarhoş oluyor; ya araştırıyor ya arıyor. Nadiren de buluyor.
Açar düşünceler de çiçekler gibi, bir günde yüzlercesi. Bırak çiçeklensin! Bırak her şeyi akışına. Sorma sana getirisini!
Reklam
Hepimiz insanı bir merakla, söylediğimiz sözün bizim yüklediğimiz anlamla karşımızdakine ulaşmasını isteriz.
arasta
Türkü söylemeyi bilmeseydik ne yapardık bilmiyorum. Ağaçlar çiçek açmasaydı. Kar sonsuzluğun fotoğrafını avuçlarımıza sermeseydi... Gece üstümüzü merhametle örtmeseydi. Irmakların sesini duymasaydık ne yapardık bilmiyorum.
Sayfa 34
Gönül yorgunluğu
Yalnızlık taşa çevirir yüreği, diyemedin. İnsan sevmezse dünya bir yaşama cezasından başka nedir ki, diyemedin. Her vazgeçişte gövdemiz biraz daha uzaklaşır bizden diyemedin. İnsan bütün acılardan sadece bir sevgi sözüyle döner dünyaya diyemedin. Gönül yorgunluğu ne, biliyor musun? Ölümün yaşarken hüküm sürmesi insanda.
Sayfa 9
"Az sözle çok manaya işaret edecek şekilde yazılmış bir kitap gibi insan da, bu âlem kitabının özlü bir ifadesidir."
Kar. Sessizce geliyor ve şehri kıskıvrak yakalıyor. Renkleri, şekilleri ve kıpırtıları kaybediyor. Sonra ağır ağır bütün zihinleri silen, bilgileri ve alışkanlıkları yokeden dansına başlıyor. Uzun, ince kolları ve binlerce kıvrım oluşturan saçları ile şehrin üzerinde -gibi kar / geçen ey-yâm-ı nev-baharı kovalar.
97 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.