"Kişi kendi gerçekliğini yaratır, diyorsunuz," dedi Veronika, "peki, gerçeklik nedir?"
"Çoğunluk ne diyorsa odur. İlle de en iyisidir ya da en mantıklısıdır anlamına gelmez bu, toplumun bir bütün olarak isteklerini en yakından karşılayandır."
"Geldiğim yerde kendini herzaman başkalarına adar ve geriye ne kaldıysa onu kendin için kullanırdın.
Görünüşe göre çoğu zaman geriye hiçbir şey kalmıyordu ve kendime olan sevgimin olduğu havuz da boştu."
"Evliliğin ardından bir ilişkinin gidebileceği iki yol vardır. Ya yavaş yavaş büyüyen derin dostluk hissi ve sürekli tazelenen aşk ateşiyle ilişkilerin en derini, en hassası ve en tatlısına ulaşılır ya da bunun tam tersi olur, aşk ateşi söner, dostluk büyüyemez ve ilişkinin bütün güzelliği kül olur gider."
"Tüm nüfusun sevgisiyle büyüyen çocukları, ülkemizdeki çocukların yanında öyle medeni kalıyordu ki, yeni açmış güllerle rüzgarda savrulan çalı topraklarını karşılaştırmak gibi birşeydi bu."