Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.12
Selcannn
Selcannn
@Stlcndhl
Bütün gece boyunca diz çöküp dua ettik,
Bir ölünün ardından yas tutan biz deliler!
323 okur puanı
Ocak 2021 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
İnceleme niyetine yazılmamış olmakla birlikte 4 hikaye hakkında ayrı ayrı ve minicik görüşler bildirmek istedim.
1. Hikaye yani Ev Sahibesi ile başlayayım. Hikaye daha doğrusu roman bana gerçekten karışık geldi okurken. Çünkü gerek karakterlerin davranışı gerekse olayların tuhaflıkları beni şaşırttı ve belirli yerlerde takip etmek zorlaştı. Dostoyevski bunu bilerek bu kadar karışık yazmıştır buna emin olarak bu hikaye için puanımı 7 olarak ekliyorum.
2. Hikayeyi sevdim. Aslında bazı yerlerde fazla karakteri biraraya topladığı için diyaloglar havada uçuştu ve benim için yine takip etmesi zordu buna rağmen sevdiğim bir hikaye oldu. Puanım 9.
3. Hikaye yani dokuz mektupluk roman. Gerçekten çok sevdim bu hikayeyi. Anlaşılır ve az karakter içerdiği için galiba ya da çok derin psikolojik tahliller bulunmadığı için. Bilemedim sebebini şimdilik ancak puanım 10.
4. Hikaye yani son hikaye. Anlatış şekli, olay akışı, diyaloglar ve geri kalan her şeyiyle çok sevdim. Sonu biraz açıktı yani tam bir sona yer verilememişti ancak bu, hikayeye 10 puan vermeme engel değil.
Genel olarak çok sevdim kitabı. 4 hikayenin toplamı aslında Dostoyevski'nin kitaplarını genelliyor diyebilirim. Tavsiye ederim.
Böyle güzel bir esere inceleme yazmadan edemezdim galiba. Öncelikle kendimi bir "Orwell okuyucusu" olarak tanımladığımı belirtmek isterim zira 5 kitabını okuyunca yazarı tanımış kadar oldum.
"Orwell ilk romanlarından biri olan bu kitabında ne anlatmış ve nasıl anlatmış acaba?" diye düşündükten epey sonra okuma fırsatım oldu. Bu eser bir edebi kurgu değil gözümde. Zaten anılarını not ettiği bir defter olduğunu hissediyorsunuz okurken.
Orwell'ın bu kitap ile bana öğrettikleri:
1-Yaklaşık 30 tane Fransızca cümlecik ve kelime
2- Dış görünüş ile insanların hayatını çözemeyeceğimiz
3- 10 franktan fazla fiyat biçilen restoranlarda yemek yememek!!! :)
4- İşci sınıfı nedir, sınıf nedir ya da ayrım var mıdır?
5- O popüler,muazzam, harikulade Paris ve Londra'nın ara sokakları ve buradaki hayat(?)
6- Parasız kalmanın kişinin çoğunlukla kendi suçu olamayabileceği
.
.
.
Liste böyle uzar da gider. Kısacası çok şey öğrendim bu 250 sayfada. Tek sayfasını bile sıkılarak okuduğumu hatırlamıyorum. Hatta Orwell, küfürlerle ve argo kelimelerle ilgili de dahil olmak üzere, konudan fazla sapmadan, bambaşka şeyler üzerine bölümler yazdı. Bir İngiliz olarak kendi kenti olan Londra' da bile aç kalabilmesi onun suçu muydu?
Yine harika bir okuma ile yolumuza devam ediyoruz. Orwell okuyalım, Shakespeare okuyalım, Jack London okuyalım(...daha milyonlarca isim var) ama okuyalım işte. Böyle güzel dünyalardan uzak kalmamanız dileğiyle...
Tavsiyedir
Bu kitap tam olarak halı altına süpürülen yanlışları göz önüne seriyor. Hiçbir zaman masum bir ülke olmamışız, hiçbir zaman mükemmel değildik. Bunu gösterdi bana. Tozpembe değil geçmişimiz.
Çok şey öğrendim bu kitabı bitirince. Tabi aralarda "Yahu bu Yahudiler bunu haketti!" diyenler olacaktır elbet. Hayır efendim, kimlik ölüm sebebi değildir. Kim olursa olsun.
Çok öfkeliyim. İnsanlık tarihinde insanlığa sığmayan tonlarca şey olduğu için öfkeliyim. Merhamet gösterilmediği için, çocuklara dahi bu kadar zalim olunduğu için öfkeliyim. Kolay kolay sindirebileceğimi sanmıyorum.
Uyanmak için okuyun bu kitabı. Görülmeyen şeylere bakmak için açalım artık gözlerimizi. Uyanalım!
Okur Takip Önerileri
Spoiler İçerir!!!
Bu kitabı bitirir bitirmez inceleme yapma gereği buldum kendimde. Hayvan Çiftliği'ni okumadan önce sevgili yazarımızın diğer kitaplarını okumak ve buna göre anlatmak istediğini daha iyi görmek istedim. İyi de yapmışım. Kitaba başlamadan önce böyle bir şeyle karşılacağıma dair herhangi bir fikrim yoktu. Snowball her zaman iyi bir yönetici olmasına rağmen yerinin böyle kötü bir ruhla alınmasından sonra hâlâ umudum vardı, geri gelip düzeltebilir diye düşünüyordum ya da en azından hayvanlar tekrar ayaklanma çıkarır diyordum kendi kendime. Ancak gittikçe daha umutsuzluğa kapıldım.
Kitabı okurken ne olmalı ne olmamalı diye düşündüm. Ne yapmamalı? Susmamalı ve öğrenmeli. Haksızlıklar savunulmalı,ses çıkartılmalı ve aslında çok daha genel olursa bilinçli olmalı.Buraya yazıp anlatabileceğimden yüzlerce kat daha fazla ders vardı kitapta. Sevdim, gerçekten sevdim.
Kitap tamamen George Orwell tarzında, daha doğrusu yazar her kitaptaki gibi Hayvan Çiftliğinde de tarzını ve düşüncelerini korumuş. Belki diğer kitaplarda daha derinden gelse de her cümlesinde Orwell 'yine buradayım, uyanman ve farkına varman için buradayım' diyor gibiydi.
Sürekli erteledim bu kitabı, en az üç yıldır bende ancak okumadım bunun için kendime minnettar kaldım. Önce Orwell tanımak çok daha katkı sağladı. Başlangıç kitabı olmamalı bu Orwell okumak için. Önce tanımalı sonra bu kitap okunmalı. Tavsiyemdir
Çok eğlenerek okudum. Kesinlikle kitaplığıma daha fazla kitabını ekleyeceğim bir yazar.İlk kez tanışmama rağmen hiç zorlanmadım ve kahkaha atmaktan kendimi alamadım. Muazzam bir eser..
