Pekte hoşuma gitmeyen bir kitaptı açıkcası genel dünyadan bahşedilmiş fakat biraz fazla abartılı geldi bana merak edenler okuyabilir. Ama fazla acıklı gereğinden fazla aldatılmalı ve kitabın yarı sayfadan sonrası genellikle cinsel içerikli bu kadar saçma yazılmaması gerekirdi
EylülSerkan Özel · Trend Yayınevi · 2019157 okunma
İnsan yalnız olunca neler neler düşünür. Gerçekleşmemiş hayallerini, uçup giden yıllarını, ilk aşk maceralarını.. O pek gerilerde kalan yılları, erişilemeyen ve erişilemeyecek olan bir isteği hatırlamak, düşünmek de hoş bir şeydi.
Sultan II. Abdülhamid’in 10 yaşında annesini ve 19 yaşında babasını kaybetmesinin ardından ilk evliliğinden doğan kızı Ulviye’nin talihsiz bir şekilde yanarak ölmesini de bunlara eklemek gerekir. Ulviye vefat ettiği sırada şehzade Abdülhamit Efendi 24 yaşındaydı. Düşünsenize,insanın hayatının geleceğini belirleyen üç dönemden çocukluk çağında annesini, gençliğe adım attığı sıralarda babasını ve genç bir baba olduğu sırada ise ilk çocuğunu kaybediyor. Her insan böylesi kayıplardan duygusal etkilenir.
Sayfa 219 - Kronik yayınları, sultan II. AbdülhamitKitabı okudu
Bir geceyi böldü birden bire
Bir rüyayı sarma dağın ediverdi
Bir uyanı dirildi ve
Bir uyku öldü birdenbire
Dağılıverdi bilinmeyen yerlerine
Bilinmeyen yerlerinden gelmiş
Karmaşık esmer sarışınlıklar
Ve gittiler anılardaki silinmeyen
Oysa tam yükseliyorken sımsıcak
Bir avuntu anıtının boyutları
Bir yerde kesişti yakın uzak
Bir yerde somut kıldı soyutları
Rüyadaki yaşam doğru-yalan
Tam andıracakken yaşamdakileri
Daha aldatılarının bitmesi başlamadan
Azalan, ufalan, yok olan.